Filmin yeni fragmanı, Covid-19 ile oynanmaya başladı. Uzun bir süredir (gazetemizde başladığımdan beri- Üniversitelerde yaklaşık 10 yıldır) yazılarımda ve derslerimde, AB’nin yıkılış sürecine girdiğini ifade ederken, arka planında önemli parametreleri ve Türkiye’nin AB kapsamında ve tabi ki de Gümrük Birliği kapsamında ilişkisinin sürdürülemez olduğunu çünkü geleceği olmayan bir birlik için gereksiz zaman ve enerji harcandığını açıkça ifade etmiştim. Hatta Gümrük Birliği’nin, ülkemiz dış ekonomi politikalarını da nasıl esir aldığını gerekçeleri ile burada dillendirmiştim. Geçmişteki söylemlerimize neyse diyelim ve açığa çıkan önceki fragmanları kısaca sizlere hatırlatayım.
BİRİNCİ FRAGMAN
İlk fragman; ABD ve AB arasında Obama döneminde planlanan TTIP Anlaşmasının, Türkçe ifadesiyle “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı”nın, Trump’ın işbaşına gelmesiyle beraber iptal etmesi oldu. Bu anlaşma, AB’nin ABD ile ticaret bağlamında eklenmesinin önemli bir hamlesi iken, bunun iptal olması ile birlikte AB, bu yıkılışın ilk fragmanını üzülerek izlemek zorunda kaldı.
İKİNCİ FRAGMAN
Burada birden fazla fragman var ve bu fragmanlar olduğu gibi bizim ülkemize özel gösterilen fragmanlardı. Başka ülkelerde gösterilmiyordu. Peki bunlar nelerdi? Demokrasi ve AB değerlerinin merkezi gösterilen AB, birçok terör örgütüne ev sahipliği yapıyor, besliyor ve mitingler yaptırıyordu. En son halini ise FETÖ’de görmüş olduk. Bizim Cumhurbaşkanımız ise miting yapmak isteyince demokrasi naraları atan AB birden yok oluyor ve izin vermiyordu. Bakanımızı arabasında esir almaya çalışıyor ve konuşturmuyordu. Herhalde dünya diplomasi tarihinde yaşanması zor bir olay olarak tarihe geçmiştir. Zaten AB’ye almayacaklarını net bir şekilde ifade ederken, artan ırkçılık ve İslam düşmanlığı ile gerçek yüzlerini göstermiş, göçmen ve vize anlaşması ile birlikte sözlerine tutmayan ülkeler topluluğu olarak tarihe geçmişlerdi. Son maskelerinin düşmesi ile yani son göçmen olayları ile Yunanistan üzerinden gerçek yüzlerini ifşa etmişlerdi. Peki, tüm bunları biz neden görmedik? Yoksa yıllardır AB sevdalısı aydın ve düşünürlerimiz oynayan fragmanları Türkçe ’ye yanlış mı çevirdiler? Yoksa biz özümüzden çok kopup ta hayal ürünü olan AB değerlerinin sahteliğini görmek mi istemedik? Sorular oldukça fazla…
ÜÇÜNCÜ FRAGMAN
İngiltere’nin 2020 yılı itibariyle, BREXIT kapsamında AB’den resmi olarak ayrılması ayrıca ticari ilişkilerine Gümrük Birliği üzerinden değil, yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması ile devam etmeye karar vermesi.
DÖRDÜNCÜ FRAGMAN
Güçlü ve demokrat gösterilmeye çalışılan AB’nin, ne kadar aciz olduğunu, birbirlerini satacaklarını, birbirlerinin mallarını gasp edeceklerini, maalesef ki korku filmi gibi seyretmeye başladık. Hiç beklenmeyen olaylarla şaşkın kaldık. Nasıl mı? Virüsle mücadelede maalesef ki mahvolan İtalya ve İspanya’ya AB’nin yardım etmemesi. Hatta bu yardımların; Türkiye, Rusya ve Çin tarafından yapılması hatta ve hatta Fransa’nın geçen hafta itibariyle İspanya ve İtalya’ya giden maskelere el koyması, maskelerinin nasıl düştüğünü bize maalesef ki kötü bir örnek üzerinden fragmanlarla gösteriyor. Bir diğer açıdan bakarsak; emek-mal dolaşımının serbestliği olan AB’nin şu an itibariyle tüm serbestliklerin sınırlandırılmasıyla zaten ortadan kalktığının pratik bağlamda söyleyebiliriz.
O ZAMAN
Madem ki bu filmin ismi “Yıkılış Avrupa” o zaman “Diriliş…” çekilecek demektir. Demek ki bu illet virüs sonrasında birçok şey değişecek. işte o zamanda yeni siyasi ve ekonomik entegrasyonlar oluşacak demektir. Türkiye olarak bu illet virüsle uğraşırken, bu alternatiflerin ihmal edilmemesini hatta oyuncu olarak değil ortak senarist olarak yer alması gerektiğini düşünenlerdenim.
ACABA?
Covid-19’un merkezinin ABD’ye kaymasıyla, afişe olan birçok farklı şeyler var. Bilmem görebiliyor musunuz? Bu aralar yeni fragmanlar oynanıyor mu? Diye de düşünmekteyim.
SONUÇ: Burada dikkat edilmesi gereken, çekilen fragmanların birçoğunun filmi henüz çekilmemiş olduğudur. Sadece senaryo hazırlanmıştır. Zaman içerisinde senaryo değişebilir veya yeni senaristler eklenebilir.
