TÜİK geçen hafta 2022 yılı kesin dış ticaret verilerini yayımlarken, yine geçen hafta Ticaret Bakanlığı ’da 2023 yılının ilk ayı olan, OCAK ayı geçici dış ticaret verilerini yayımladı

2022 YILINDAN BAŞLAYALIM

2022 yılında Genel Ticaret Sistemine göre;

  • İhracatımız yüzde 12,9 artışla, 254,1 milyar dolar
  • İthalatımız yüzde 34 artışla, 363,7 milyar dolar
  • Dış Ticaret Açığımız ise; yüzde 137 oranında artışla -109,5 milyar dolarla rekor kırdı.

PERFORMANSA BAKARSAK

  • İhracat geçen yıla göre artmış atmasına ama niceliksel olarak artmış. Dış ticaret hadlerine baktığımızda ise ihracat fiyatlarının düşük, ithalat fiyatlarının ise oldukça yüksek olduğunu görebiliyoruz. (Niceliksel başarılı/niteliksel başarısız)
  • İthalatın artış hız ise ihracatın iki katından fazla olmuş. (Hem nicelik hem de nitelik olarak başarısız)
  • Dış ticaret Dengesi ise, söylenecek bir şey yok. Tam bir başarısızlık

AB 27 İHRACATI

AB’ye olan ihracatımızda düşüşte. Toplam ihracatımızın yüzde 40,6’sı AB ye olan ihracat.

ARA MALI İTHALATI

Yüzde 80 oranında artmış. Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi ülkemizin net ihracatı yüzde 30 ila yüzde 20 arasındadır. Diğer bir ifadeyle ihracat içerisindeki ara malı ithalatı, yüzde 70 ila 80 arasındadır.

DOLAYISIYLA

İhracatı nicelik olarak artırmak demek aynı zamanda ithalatı da artırmak demektir. Buradan hareketle nicelik ihracat artışı yerine niteliksel ihracat artışı, ithalat miktarını değiştirmese de yüksek fiyatlı ihracat içerinde ithalatın değerini düşürür hem de çok düşürür.

YANİ

Çin’deki ihracat strateji bize uymaz. Nedir o strateji? derseniz. Yüksek kur/düşük iş gücünün ihracattaki rekabeti artıracağı varsayımı, Çine uyar bize uymaz. Detayları daha önceki yazılarımda defalarca yazdığımdan burada tekrara girmeyeceğim.

2023’E NASIL GİRDİK?

Manşetlerde, 2023’ e ihracat rekoru ile başlandı denildi. Doğru mu?  evet doğru ama aynı hatayı yine yapıyoruz. O da niceliksel ihracat artışına odaklanıyoruz. Diğer parametreler neyi gösteriyor bir de onlara bakalım.

ESAS TEHLİKE

İhracatın ithalatı karşılama oranındaki sert düşüş. Ocak 2023’te bu oran yüzde 57,4 oranında. YANİ biz ihracatımızın finansmanını sağlayamıyoruz. Diğer bir ifadeyle yaptığımız ihracat gelirleri ile ithalatımızın ancak yüzde 57’sini sağlayabiliyoruz.

YENİ MODA

Ülkemizde 2018’den sonra yeni bir moda terim çıktı. Enerji verilerini hariç tutarsak veya altın verileri hariç tutarsak ya da esasa gelelim her ikisini de hariç tutarsak.

BİR DAKİKA

Sorularım var.

  • Türkiye daha önceden enerji veya altın ithalatı yapmıyor muydu?
  • Bu verileri hariç tuttuğumuzda enerji ithalatı veya altın ithalatı yapmamış mı oluyoruz?
  • Böyle yapınca, toplam denge ve ithalattaki değerler değişiyor mu?

Enerji dışı verileri ancak ve ancak enerji haricindeki mal ticaretinin performansını ölçmek için değerlendirmeye katabilirseniz o kadar.

ESAS SORUYU SORAYIM MADEM

Ticaret Bakanlığının verilerini aynen aşağıda paylaşarak soralım

  • İhracatın ithalatı karşılama oranı 5,6 puan azalarak yüzde 57,4 olarak gerçekleşti.
  • Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 15,3 puan azalarak yüzde 73 olarak gerçekleşti.
  • Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,3 puan artarak yüzde 91 olarak gerçekleşti.

Soru şu; ocak ayında ihracatımızın ne kadarını ithalatımız ile karşılıyoruz?  Cevap; yüzde 57,4 mü?  yoksa yüzde 91 mi?

SONUÇ:

Değişmeyen gerçek, ocak ayında ithalatımızın ancak yüzde 57,4’nü ihracatımızla karşılayabiliyoruz.