Bu hafta  farklı bir yazı planlamıştım... Ancak yazımın gündemi ülkemizin gündemi ile birlikte tamamen  değişti...

15.05.2016 saat 23:00 sularında  Türk Silahlı Kuvvetlerden bir grubun darbeye kalkışması ile  ülkemiz önemli bir imtihanla karşı karşıya kaldı..

Gelişen olaylar karşısında; Cumhurbaşkanımızın talebi, sonra  Başbakan Binali Yıldırım'ın talebi,  Muhalefet liderimiz Sayın Devlet Bahçeli ve  Kemal Kılıçtaroğlu'nun da çağrıları  Milletimizin dirayeti ile karşılık buldu.. 

Darbeler yüzünden İttiat ve terakkiden beri çok çekmiş olan millet, yıllarca biriktirmiş olduğu tecrübe, kazanmış olduğu deneyimle sağ duyulu bir refleks göstererek meydanları doldurdu.

En doğru hareket milletin kendi  iradesine sahip çıkması idi;  o da tecelli etti..

Milletimiz iktidarı, muhalefeti, basını, vatandaşı ile beraber iradesine sahip çıktı..

Milletimizin temsilcisi Vekiller  TBMM 'ne giderek  Meclisimize sahip  çıktılar..

Vatandaşlarımız    Tankların önüne yatarak, tanklara siper olarak ölümü göze alıp  tankların önüne yatıp, tankları sararak hareketsiz bıraktılar..


Eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül  kararlılıkla belki de şimdiye kadar ki en gür sesiyle;  halkı iradesine sahip çıkmaya davet etti,

Eski Başbakanımız  Sayın Ahmet Davutoğlu, hem sosyal medyadan, hem televizyondan milletin ana mekanı meydanlara inmeleri için çağrı yaptı!

İyi ki özel Medya kuruluşları var;  an be an yayınlarla bizleri bilgilendirdi..

TRT'de yayınlanan bildirinin güçlü olmadığı, özel Televizyonlar sayesinde anlaşıldı..

Geçmiş darbelerde tek televizyon , tek radyo    işlerini kolaylaştırıyordu!.   

Ne olursa olsun,  Son  yıllarda  Irak'ta, Tunus'ta, Libya'da, Mısır'da, Suriye'de yaşanan olaylar göz önüne alırsak, sıra bize mi geldi dedirtecek  darbe girişimi  Milletin sağduyusu ile bertaraf edildi..

Yabancı televizyonların  Ordu Yönetime el koydu  diye haber yapmaları ; ayrıca bu girişimin uluslar arası bir proje olduğunun ip uçlarını veriyor.. Zaman bunu netleştirecektir.

 

Demokrasi  başka ülkelerde doğmuş olabilir ama demokrasinin gerçek sahibinin Türk milletinin olduğunu gösterdi!

Darbecilere karşı  halk meydanlara inerken, Askere karşı tavrı ile de;  En zor şartta doğru ve yanlışı ayırt eden sağ duyusu ile suçu olmayan askerlerimizi de korudular..

Heyecanla doğabilecek  yanlış hareketlere  de bedeni ile siper olarak, el ele vererek  halkın da yanlışa düşmelerini engellediler

İnşallah milletimizi bu sınavdan da alnının akı ile çıkıyor !

 

Tarihinde düşmanlar tarafından bile  bombalanamamış TBMM'sini bombalayacak kadar,  gözü dönmüş, yolunu şaşırmış bu grup eminim kanunlar önünde gereken işlemi görecektir.
Bu yazıyı yazarken hali hazırda TV den Meclis dışında silah sesleri geliyordu..

HDP'nin Mecliste olmaması,  tavrını gösterememesi,   darbecilere kimlerin ne sebeple katkı verdiklerini anlama adına önemli  bir  durum..

Ayrıca bu tip girişimlerin uzun dönem hazırlık aşamasından geçtiği düşünülürse,  Güneydoğudaki olayların da bu olaylarla senkronize bir şekilde hazırlandığı ama bir yıldır yapılan operasyonlarla, erken müdahale ile bağlarının, Ana projeden  koptuğu izlenimini  edinmedim değil!

Sosyal medyada bazı insanlar Milletin ve vatanın istikbalinin söz konusu olduğu bir zamanda  hırslarının esaretinden kurtulamayıp, tavırlarını siyaseten göstermeleri de bu olayların, aslında büyük projede  nasıl kullanılabileceğini göstermesi açısından çok ilginç tavırlar olarak gözlemlendi.. İlk başlarda bazı kesimin; darbeden adeta medet umar şekilde pozisyon almaları dikkat çeken davranışlardı..

Meydanlardaki halka baktığımızda kimler var dersek, Kimler yoktu ki; Sağcı solcu, kadın erkek, başörtülü,  başörtüsüz , Yaşlı genç çocuk Cumhurun tamamı oradaydı..

Bu birliktelikten inşallah  vatan adına doğru sonuçlar çıkarırız.. 

İktidar ve muhalefet de  milletin önüne doğru çözümler çıkaracak şekilde,   aklı selimin hakim olduğu bir hareket tarzı geliştirirler..

Sayın Cumhurbaşkanımız da doğru çağrıyı başlatarak toplumu harekete geçirdi!.Önümüzdeki günlerde ;o da kendisine  tevazuya dair güzel sonuçlar derlemiştir diye düşünüyorum.

Muhalefetin  katkılarını  küçümsemeden, cumhurun meydanda tecelli eden  iradesini  birlik ve beraberlik adına doğru yorumlayan bir hükümetin önemi de,iktidar tarafından yorumlanmıştır sanırım..

Yarın her zamankinden farklı bir güne  uyanacağız! 16 Temmuz 2016  Türk tarihi açısından yeni bir sayfanın başlangıcı olacak..

Türk Milleti asaleti ile önemli bir  problemi hem de  çok hızlı bir şekilde  çözmüştür!

Aynı zaman ordumuzun büyük bir yanlışa alet olmasını da engellemiştir.
Türk milleti  Dünya demokrasi tarihine önemli bir not düşmüştür!..
Terörden  , taşeron terör örgütlerinden medet uman  uygar dünyaya, modern dünyaya  sivil hareketi ile önemli dersler vermiştir..

Geleceğin medeni toplumu olarak Türk milleti insanlığa önemli bir umut olmuştur!

02:00 16.07.2016 Cumartesi.

 

Bu sabah saat 11:14 16.07.2016  Cumartesi

Türk Milleti Dünyaya milli irade dersi vermiştir!.. Hevesleri kursaklarında kaldı!

Türk Milleti Ortada doğu ve Afrika'daki  yeni dünya düzeninde  yerini iradesi ile 

göstermiştir..

Türk milleti bu tavrı ile darbelere son şeklini vermiş, bir daha çıkmamak üzere  darbeleri tarihe gömmüştür..

Türk milleti demiştir ki;

Ey  Devlet ve  Başkanı

Ey Ordu,

Ey iktidar, Ey muhalefet,

Bu vatan üzerindeki gölge benim gölgem,  bayrak benim bayrağım..

Kimse gölgeyi kendi gölgesi sanmasın!
Hiçbir kişi, Gurp, Kurum, Örgüt, Parti beni dikkate almadan varlık gösteremez. Onun için kimse bu tavrımı kendi lehine kullanarak küçülmesin..

Bak ne hallere geldiler..

Ben millet olarak içimden;  Alpaslanları,  Fatihleri, Kanunileri, Yavuzları, Atatürk'ü , Menderes'i  Özal'ı  Tayyip'i  ortaya çıkardığım gibi  , tarihe gömdüklerimin arasına da gönderirim demiştir..

Şimdi milletin mesajını , dirayetini anlamak, algılamak, doğru sonuçlar çıkarıp, davranışımız haline getirmek zamanıdır..