Günümüz ortaçağının temsilcisi Avrupa, tüm insanlık dışı uygulamalarını mültecilere, Yunanistan üzerinden ve Yunanistan’a destek vererek sürdürmekte. Hani derler ya bir musibet bin nasihata bedeldir. İşte tamda öyle oldu. Tabi bize nasihat oldu mu? Oda ayrı bir mesele

AYDINLARIMIZ VARDI 

Evet bazı aydınlarımız vardı ki hala var.  Avrupa değerlerini savunan, insanlık ve demokrasi değerleri için Avrupa’nın Türkiye için olmazsa olmazı olduğunu savunanlar. Savunulan dönemlerde de Avrupa bize ayar vermeye, üstüne üstük teröristleri ülkelerinde beslemeye devam ediyordu. Buna rağmen Avrupa değerleri olmazsa olmazdı. Öyle mi? O zaman kısaca söylemek lazım.

KISACA

Avrupa değerleri balonu, mültecilerin Türkiye’den Yunanistan sınırına gelmesi ve Yunanistan’ın insanlık dışı uygulamaları ve Avrupa Birliğindeki ülkelerin Yunanistan’a desteği ile patlamış oldu. İstedikleri kadar tekrar şişirmeye çalışsalar da balon artık patlak şişmeyecek.

PEKİ YA ŞİMDİ?

Türkiye için Avrupalılaşmak mı? Yoksa Avrupalılaşmamak mı? işte yeni çıpayı tartışmak lazım. Öncelikle şunu bilmekte fayda var. Avrupa, Türkiye’yi Avrupa Birliğine almaz. Bu kesin bir olgu. İkincisi BREXIT süreci ile Avrupa yıkılış sürecine girmiştir. Diğer bir ifadeyle Avrupa Birliği orta ve kısa vadede ayakta kalacak gibi gözükmemektedir. Bir diğer konu ise Gümrük Birliği’nin Türkiye özelinde kısa vade de güncellenmesi meselesidir.

GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ

2012 yılından beri Türkiye tarafından dile getirilen güncellenme meselesi şu ana kadar AB tarafından pekte dikkate alınmış değildi. Değişik dönemlerde gündeme gelen bu konu, mülteciler sorunu ile Gümrük Birliği güncellemesinin tekrar gündeme geldiğini görüyoruz. 

ÖNCESİNDEN KISA BİLGİ

Türkiye Gümrük Birliğine üye olmayan bir ülkedir. Yani bilinenin aksine Gümrük Birliğine üye değiliz. Dolayısıyla bazı unsurlardan karşılıklı fayda sağlanırken, bazılarında ise olduğu gibi aleyhimize olan bir süreçtir.

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE TÜRKİYE

1996 yılında yürürlüğe giren Ortaklık Konsey Kararına göre;

  • Sanayi ürünlerinde karşılıklı olarak gümrük vergisi kaldırılmıştır
  • İşlenmemiş tarım ürünlerinde ise kaldırılmamış ama üçüncü ülkelere göre tercihli tarife uygulanmaktadır
  • Avrupa’nın diğer ülkelerle yaptığı ticaret anlaşmalarına Türkiye taraf olmadığı gibi Türkiye, AB’nin ticaret anlaşması yapmadığı hiçbir ülke ile ticaret anlaşması yapamamaktadır.
  • Avrupa’nın üçüncü ülkeler için belirlediği gümrük vergilerine (Ortak Gümrük Tarifesi/OGT) Türkiye uygulamak zorunda olduğu gibi, bu gümrük oranlarının ne olacağı yönünde karar mekanizmasında değildir.

ESKİLERİN DEYİMİ İLE NERESİNİ DÜZELTELİM

Öncesinde siz sevgili okuyucularımıza soralım. Sizce yeniden mülteciler sorunu ile gündeme gelen Gümrük Birliğinin Güncellenmesi sürecinde acaba AB, hangi maddeleri Türkiye lehine günceller.

BENCE

Gümrük Birliği artık zamanını doldurmuştur. Bu süreçten sonra Gümrük Birliğinin güncellenmesi bile Türkiye açısından kabul edilir bir konu olmamalıdır. Biraz sert olduğunun farkındayım ama alternatif düşüncemi de sizlerle paylaşmak isterim. AB ile Gümrük Birliği iptal edilip, AB ile yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmalıdır. Ülkemiz lehine olacak tek yol budur ve masaya getirilmesi gerekmektedir.

SİZCE

Kocaman İngiltere’nin BREXIT süreci ile AB’den ayrılması ve ayrılmasına rağmen Gümrük Birliği içerisinde kalma imkanına sahip olmasına karşın, AB ile yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması için müzakere ediyor olması hem de GB’ne tam üye iken (yani bizim gibi dış kapının dış mandalı olmamasına rağmen) Neden GB’den ayrılma kararı almıştır.

SONUÇ: Karar alırken düşünülen şey, karar aldığımız konu ile değerlendirme yapmaktır. Stratejik karar ise, karar aldığımız konu ile vazgeçtiğimiz konuların bir arada değerlendirmeleri ile vücut bulmaktadır. Esas kritik nokta ise vazgeçtiğimiz konulardır.