Yurdumuzda şeker pancarı tarımı Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında başlamıştır. Kuruluş yıllarında ülkemizde tarım tekniği çok geri ve pancar verimleri çok düşüktü. Türkiye Şeker Sanayini yıllar boyunca kontrollü, kesintisiz teknik bilgi aktarımı, sözleşmeli tarım sistemini uygulaması, ve çiftçimizin bu sitemi benimsemesi sonucu bugün pancar verimi Avrupa düzeyine ulaşmıştır. Yurdumuzda sözleşmeli tarım pancar tarımı ile başlamıştır. Şeker pancarı üretimi tarımın ve sanayisi de Türk Şeker Sanayinin gelişmesinde olduğu kadar diğer sanayilerin ve taşımacılığın gelişmesinde olumlu etki ve katkısı olmuştur. 

    Şeker pancarı tarımı ve sanayisindeki gelişmeler tarım hayatını, sosyal ve kültürel yönden bölgesel kalkınmayı, istihdamı, ev ekonomisine ve diğer sanayi ve hayvancılık sektörünü, taşıma sektörüne katkıları, eğitime  ve Türk sporuna fabrikalar ve kuruluşları yoluyla önemli katkılarda bulunmuştur ve bu katkılarını sürdürmektedir. Şeker fabrikalarının kuruluşundaki ana hedef, yalnız ülkenin şeker ihtiyacını karşılamak değil, tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi  kalkındırmak olmuştur ve bu özelliği halen devam etmektedir.  Çok uç bir örnek olacak belki, bir zamanlar önemli misafirlerin ağırlandığı yerlerde çoğu zaman şeker fabrikaları idi. Pakistan Devlet Başkanı merhum Ziya- ül-Hak'ın yanılmıyorsam 31 Ağustos 1983 tarihinde yaptığı Konya ziyaretinde Konya Şeker fabrikasında misafir edilmişti. O yıllarda şehrimizde bu günkü kadar otel yoktu, fabrikaların bulunduğu illerde bu sosyal işlerde fabrikaların görevi gibi düşünülmekteydi. 

     Şeker sanayi kuruluşundan itibaren araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önem vererek Şeker Enstitüsü hem tarım hem de teknoloji araştırmalarını sürdürmekte olup verim ve kalitenin artışında önemli bir görev üstlenmiştir.

Kendi bünyesindeki makina imalatı, şeker fabrikalarının yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla başlatılan çalışmalar ülkenin pancar tarımına elverişli makinelerin ve yeni şeker fabrikaların kurulmasına ve mevcut fabrikaların ise yenilenmesi ve modernizasyonunu yapar hale getirilmiştir.  Bugün mevcut beş makina fabrikasında, komple şeker fabrikası anahtar teslimi olarak yapılabilmektedir. Bulundukları bölgelerde sanayinin diğer kollarına da katkı sağlanmaktadır.

      

 Nuri Şeker'den günümüze kadar genel olarak demek gerekir ki, şeker sanayinin ilk döneminden bu zamana kadar üretim teknolojisinin ana ilkelerinde, yönteminde bir değişiklik olmamıştır.  Değişiklikler ancak teknolojide kullanılan ekipman ve gereçlerde ve ülke olarak bizim şeker fabrikası yapabilirliğimizde değişiklikler olmuştur.  Ülke olarak bu günlerde Suriye'de teröristlere karşı sürdürmekte olduğumuz "Zeytin Dalı" harekatında  kullanılan silah, malzeme ve mühimmatın kendimizin yapması ne kadar önemli ise şeker fabrikalarını kendimizin yapması  hususu da önemli  olduğu unutulmamalıdır. 


     Bugün yaklaşık yüz yılda ulaşılan noktada, Şeker Sanayinin katettiği yol Nuri Şeker'den ülkeye yayılmış 33 şeker fabrikası ve 5 makina fabrikası ile hem sanayiye hem tarıma katkısı ile ortadadır.

Türkşeker;  Şeker Fabrikaları yanında 4 Alkol Fabrikası, 2 Makina Fabrikası, 1 Elektromekanik Aygıtlar Fabrikası, 1 Tohum İşleme Fabrikası, 1 Araştırma Enstitüsü  ile hizmetini sürdürmektedir.

   Bugün Türkiye'de Şeker Fabrikaları AŞ’ye ait 25, Pankobirlik’e ve özel sektöre ait 8olmak üzere 33 şeker fabrikası bulunmaktadır ve toplam kurulu kapasiteleri 3,1 milyon tondur. (Devam edecek)