OLAGAN ÜSTÜ (YASANMIS) BIR OLAY!

 

Olay Kayseri'nin Bunyan İlçesi'nde yaşandı.

Olay Alfred Hitchcock'un meşhur korku filmlerini bile çok gerilerde bırakacak kadar tüyler ürpertici.

***

Gece bindiğiniz otomobilde direksiyonda kimse yoksa neyapardınız?

Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla uğraşmış ve halen Kayseri'de yaşayan işadamı,  22 Şubat 2001 tarihinde!

Bünyan sınırında, Kayseri Malatya karayolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer.

Lokantaya oturur ve orada kalabalık toplulukla birliktebir ufak rakı içer.

Yürüyüş mesafesindeki Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar.

Ancak dışarısı hem zifiri karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır.     

Benzin istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki, Bünyan'a dönüş yolu kenarınavarır.

Oradan gecen bir arabaya binip, Bünyan'a ulaşma derdindedir ama fırtına daha daşiddetlenir.

Adam bir kaç adim ötesini bile görememektedir. Gelip-gecen bir araba da yoktur.

Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş yavaş aklaşan bir arabanın iki farını fark eder.

***

Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte hemen arka kapıyı acar vearabaya biner.               Kapıyı kapatır, araba yeniden hareket eder.

İçeridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne?

Araba da kimse olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok!

Birden paniğe kapılır. Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama hem araba hızlanmış, hem de korku ile dizleri bağlanmış, hareketedemez hale gelmiştir.

Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır. Adam dua etmeye baslar. Tüm günahları için tövbe eder. Arabayı durdurması için Allaha yalvarır.

Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu kıvırarak, sertvirajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar.

Her tehlikeli dönemece yaklaştıkça, Allah'a yalvarış ve yakarısı artar ve her seferinde de bir el dışarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir.

***

Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarınıkımıldatır. "Ya Allah koru beni..." deyip, kapıyı açmasıyla birlikte, kendisini arabadan dışarı fırlatır.

Bir kaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir. Defalarca üç Kulhü-bir Elham okuyarak, Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer.

***

Üstü başı ıslak ve sok haldedir. Kendisini tanıyanlar he mence sobanın başınaalırlar. Eline bir cay verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, başına gelen doğaüstü ve korkunç olayı anlatır.

Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin akli başında ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir pozisyonda olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.

***

Yaklaşık yarım saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki kişigirer. Bir masaya oturur ve iki bardak cay söylerler.

Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler:

“Ahmet baksana, su sobanın başında oturan geri zekâlı, bizim araba yoldakalınca, biz arabayı iterken, arabaya binip-inen kişi değil mi?”

***

Hoşça kalınız