Hicri takvime göre, hicretin ikinci yılından itibaren, Zilhicce ayının 9'u arefe olmak üzere, 10. günü itibariyle başlayan ve 4 gün süreyle kutlanan dini bayramlarımızdan birisi Kurban Bayramıdır. Diğer bir dini bayramımız olan ve Kurbandan önce gelen Ramazan Bayramı'nın orucunu tutmaktan dolayı büyük huzur yaşayanlar, bir fedakarlığı da Kurban Bayramı'nda namaz kıldıktan sonra kurbanlık keserek göstermiş olmanın ve böylece Allah'ın emirlerine uymanın mutluluğuna da nail olurlar. Bayramlarda büyüklerimizi ziyaret etmenin önemi vurgulanırken, uzakta olanların gönlünün alınmasının, dargınlarla barışmanın ve karşılıklı olarak armağanları takdim etmenin dostlukları pekiştirmek açısından değerli olduğu söylenir. Bu zamanlarda yapılması gereken en önemli davranış ise kabirleri ziyaret etmek, Kuran okumak ve bol bol dua etmektir. Rabbimize yakınlaşmak ve onun rızasından nasiplenmek için ibadet amacıyla kurbanlıklar arasında yer alan bir hayvanı Kurban Bayramı günlerinde keseriz. Müminlerin üzerine düşen görevleri ayrıntılı, açıklayıcı ve en doğru şekilde bildiren dini kitabımız Kuran-ı Kerim'de kurban kesmenin ibadet olduğunu bildiren ayetleri görebiliriz. Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etmesi kıssası Kuran-ı Kerim'de Sâffat süresinde şöyle zikredilmiştir. Allah İbrahim Aleyhisselâm'ı Nemrud'un ateşinden kurtardıktan ve O da Babil'den Şam'a hicret etmeye niyet ettikten sonra şöyle dedi: Ben Rabbime gidiyorum. Yani, Rabbimin bana emrettiği yere, Şam'a gidiyorum. Bu ayet hicrette asıldır ve ilk hicret eden de İbrahim Aleyhisselâm'dır. O, beni yoluna iletir. İbrahim Aleyhisselâm Şam'a ulaştığı zaman mahlukatın rabbine dua etti ve şöyle dedi. Ey Rabbim! Bana Salihlerden (bir oğul) ihsan et. Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Biz de ona bir oğul hibe ettik. Gelişip büyüdü. Oğlu, (İbrahim'in) yanında koşacak çağa gelince; Yani büyüyüp onunla birlikte ihtiyaçları ve menfaatleri için koşturacak duruma gelince. Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görmekteyim. Yani Allah için kurban ettiğimi görmekteyim. Artık bak, bu konuda ne düşünürsün? dedi. Çocuk da; “Babacığım! Sana ne emredildiyse yap. İnşallah beni (Allah'ın bu imtihanına) sabredenlerden bulacaksın” dedi. Ve onlar Allah'ın emrine boyun eğerek teslim oldular. İbrahim Aleyhisselâm oğlunu alnı üzerine yatırdı. Hadise Mina'da vuku bulmuştur. Bıçağı boğazına sürdü. Ama bıçak, kudreti ilâhiyyeden bir mani sebebiyle hiç kesmedi. Biz de ona şöyle seslendik. Ey İbrahim! Gerçekten sen rüyana (emredileni yerine getirmeye azmetmek suretiyle) sadakat gösterdin. Bu sana yeter. Şüphe yok ki Biz emre imtisal etmekle nefislerine iyi davrananları böyle mükafatlandırırız. Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı. Ve ona (boğazlamak ve emredilen işi yerine getirmek üzere) büyük bir koçu çocuğun yerine fidye verdik. (Sâffat-99-107) Bu kurbanlık, Habil'in takdim edip de kendisinden kabul edilen koç idi ve Cebrail Aleyhisselâm Cennetten getirmişti. İbrahim Aleyhisselâm tekbir getirerek onu kesti. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'i kurban edecekken, Rabbimiz buyruklarına bağlılığın mükafatı olarak koç göndermiş, böylece kurban kesme geleneği günümüze dek gelmiştir. Kurban kesen kişi kendisini Allah'a yakın hisseder ve onun hoş rızasını kazanacağını ümit eder.

Kurban kesmenin vacip olabilmesi için başlıca Müslüman olmamız ve zenginliğin ölçüsünü vermemiz gerekmektedir. Dinen zenginlik derecesinde mal varlığı bulunduğu takdirde ister erkek olsun, ister kadın kurban kesmekle yükümlüdür. Zenginliğin ölçüsünü yaparken 85 gram altını veya 595 gram gümüşü olan kişileri örnek verebiliriz. Bu ayarda mal veya mülk varlığına sahip olan Müslümanlar, mal varlığı üzerinden belirli bir zaman geçmesini beklemeksizin kurban kesebilirler. Nisap değeri dahil edildiğinde kurban kesmenize engel teşkil etmeyen küçükbaş veya büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmak, birden fazla ev sahibi olup kira bedelinin ihtiyacı karşıladıktan sonra kalanı veya borçlu kimsenin borcunu verdikten sonra elindeki miktarı gibi durumlarda da kurban kesilmesi dinen vaciptir. Akli yeti kaybı olmayıp, hür olan ve dediğimiz üzere zenginliğe Kurban Bayramı'nın 4 günü içerisinde dahi ulaşanlar, kurbanlık hayvanlar arasından dilediğini kesebilirler. Çocuk yaşta olanların ve aklı yerinde olmayanların kurban kesmesi vacip değildir. Aynı zamanda yolculuk esnasında da kurban kesilmeyebilir. Çünkü yolcular İslam dinine göre kesmeyebilirler.