Ramazan'ın son on gününe sıcakların aşırı şekilde artmasıyla girdik. Allah bu sıcaklarda beden gücüyle çalışıp, terleyip oruç tutan kardeşlerimizin yardımcısı olsun.
Gerçekten 17 saat boyunca bunaltıcı aşırı sıcakların altında oruç tutmak, açlığa ve susuzluğa katlanmak kolay değil. Ama sonuçta herkes niyetine göre sevap kazanacak. Elbette oruç tutanlarla tutmayanlar bir tutulmayacak.
Ramazan'ın en güzel yönlerinden biri sabırla tutulan oruçlar, neşeyle yapılan iftarlar, cemaatle kılınan teravihler, sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği şekilde verilen zekât ve sadakalar, yapılan nakdi ve aynî yardımlardır.
Camiler ışıl ışıl, tıklım tıklım. Çocuklar, gençler, genç kızlar, kadınlar, erkekler, ihtiyarlar, her yaş grubundan insanlar. Kıyamda, rükuda ve secdelerde buluşan insanlar, dualarda buluşan eller.
Her yerde huzur ve neşe hakim.
Özellikle fakirlerin, yoksulların, kimsesiz öksüz ve yetimlerin hatta meczupların davet edildiği bereketli iftar sofraları.
Allah Resulünün Kim bir oruçluya iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksik olmaz tavsiyesine ve müjdesine mazhar olmak için iftar veren esnaf, tüccar, vakıf ve dernekleri kutlamak lazım.
Çünkü bu şekilde iftar verenler yine Allah Resulünün Evinde hep oruçlular iftar etsin, yemeğini iyiler yesin, melekler de duacınız olsun duasını hak etmiş oluyorlar.
Gazetemizin dünkü sayısında Meczuplarla iftar açtılar başlığıyla verilen haber, gerçekten çok anlamlıydı. Konya'nın örnek esnafları, Kapu Camii yanında yüze yakın meczuba iftar vermiş, Kapu Camiinde safların neşesi olan meczuplar da esnafla birlikte iftar açmaktan mutluluk duymuşlardı.
Meczup, yani aklî ve zihinsel sorunları olan, halk arasında deli muamelesi gören, akıllı mı deli olduğu net olarak anlaşılamayan garip insanlara iftar vermek, her şeyden önce bu insanlara değer vermektir. Bu insanlar belki de dünyanın en değerli, en saf, en temiz niyetli insanlarıdır.
Esnaf kardeşlerimizi can ü gönülden tebrik etmek gerekir, bu ikramları için.
Yine Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde öğrenim gören 45 farklı ülkeden, 30'u mezun toplam 230 öğrenci iftarda bir araya gelmiş, tam bir kardeşlik havası estırmişler.
CHP'li gençler bile Suriyeli göçmen ve mültecilere iftar verip, örnek bir davranışta bulunmuşlar.
Gazetemizden Hilal Seyhan'ı tebrik ediyorum. Ramazan ayı boyunca Kardeşlik Sofrası başlığı altında, şehrimizde mülteci olarak çok zor şartlarda yaşayan Suriyeli, Somalili ailelerle iftar sofrasını paylaşıyor, onlarla sohbetler ediyor, röportajlar yapıyor. Onların dertlerini, problemlerini dile getiriyor. Gazetemiz de tam sayfa yayınlıyor. İyi bir gazetecilik örneği gösteriyor.
Diğer bazı gazetelerimiz gibi magazin gazeteciliği yapıp, zengin sofralarında boy göstermiyor.
Evet, iftar ettirmek, iftar sofralarında, yanımızda bir fakir, bir garip, bir öksüz, bir yetim, bir meczup da olsa birlikte iftar açmak, yemeğimizin, yediklerimizin fotoğraflarını değil de kendisini paylaşmak daha erdemli bir davranıştır.
İftar ettirmek deyince, mutlaka oruçluyu iyice doyurmak, çeşit çeşit külfetli sofralar hazırlamak anlaşılmamalıdır. Nitekim Sahabiler, herkesin bir oruçluyu doyuracak kadar imkân bulamayacağını Hz. Peygamber'e arzetmişler, bunun üzerine Efendimiz Allah Teâlâ, bu sevabı, oruçluyu bir hurma veya bir yudum su yahut bir içim süt ile iftar ettirene de verir buyurmuştur.
O halde, sırf bir oruçluyu iftar ettirmek niyetiyle ve elde ne varsa onunla iftar ettirmek, oruçlu kadar sevap kazanmak için yeterli olmaktadır.
Bu işte lükse, israfa, ve hele gösterişe, reklama kaçmanın hiçbir anlamı yoktur. Böylesi davranışların vebalinden korkulur.
Sözün özü, iftar verirken de niyet Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır.
Allah iyi niyetle verdiğiniz iftarlarınızı kabul etsin ve sofralarınızı kardeşlik sofrası kılıp, Halil İbrahim bereketiyle bereketlendirsin.
Hayırlı Cumalar. Selâm ve dua.
GÜNÜN SÖZÜ
YERYÜZÜNDEKİLERİN ÖĞRENCİSİ OLMAK İSTİYORSAN, GÖKYÜZÜNDEKİLERİN ÖĞRENCİSİ OL.
Aliya İzzetbegoviç
KAMİL BİRCAN 24.06.2016
