15 Temmuz'daki TSK içinde Cuntacı Askerlerin, Sivil İdareye karşı başkaldırıp, Darbe yapma girişimleri püskürtülüp sona erdirildi. Şimdi Şeytanla Paralel yapı içinde yer alanlar hızla tutuklanıyor, gözaltına alınıyor.

Halkın üzerine tankla, topla ve silahla yürüyen, genç, ihtiyar, kadın erkek, önüne geleni ezmeye, öldürmeye çalışan, milletin meclisini bombalayan bu azgın ve hain alçaklar, inşallah hak ettikleri cezayı alırlar. Onlara verilecek cezalar, gelecekte bu tür kalkışma yapacaklar için caydırıcı bir rol oynar.

Allah'ın da lütfu ve yardımıyla püskürtülen bu darbe girişiminin başkahramanı milletimiz olmuştur. Herkes sıcak yatağında mışıl mışıl uyurken, meydanları dolduran, havaalanlarını, köprüleri, kışlaların önünü dolduran, camileri kışlaya çeviren, cadde ve sokakları bayraklarla donatan gençlerimiz, kadınlarımız olmuştur.

Milletimiz meydanlarda tankların üzerine çıkarak ecdadına yakışır bir kahramanlık göstermiştir. Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşuna, şapkayı alıp kaçmayışına bakarak, çağrısına uyarak meydanlara, sokaklara ve alanlara inmiştir. Her biri göğsünü tanklara ve toplara siper ederek, şanlı bir zafere imza atmıştır.

Şair, merhum Abdurrahim Karakoç'un da,

“İnsan kaçarsa itler saldırır emmi

Dik duran insan, iti yıldırır emmi

Hele bir yiğitçe hücum eyle de gör

İtler de, sahibi de çıldırır emmi” dediği gibi, insanlık ve demokrasi düşmanlarını, hem yıldırmış, hem de çıldırtmıştır.

15 Temmuz 2016 Cuma günü bir bayramdır. Bir Kurtuluş, bir Diriliş, bir Demokrasi Bayramıdır.

Bu bayramı coşkuyla kutlamak hakkımızdır. 

Yalnız dikkat etmemiz gereken çok önemli bir husus vardır.  Bize bu bayramı çok görenler, bu hainlerin işbirlikçisi olan bir takımınsan müsveddeleri olabilir.

Bunlar ciddi provakasyonların içine girip, halkı birbirine düşürmek, bir iç savaş çıkartmak için çaba sarf edebilirler.

Ülkemizin yumuşak karnı olan, hassas meselesi olan Alevîler, Kürtler ve Suriyeliler konusunda çok tehlikeli girişimlerde bulunabilirler.

Ölümü ve hapse girmeyi göze almış bu kiralık katiller, satılık ajanalar, aklını ve iradesini ipotek etmiş, kiraya vermiş, büyülenmişler her türlü çirkinliklere, şer olaylara öncülük edebilirler.

Japonların “Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyaz taştan kork” dediği gibi, içimizdeki, çok iyi takiyye yapan, bu beyaz taşlara çok dikkat etmemiz lazımdır.

Yoksa dişimizden de oluruz, işimizden de.

Nitekim bu çevreler, asparagas haberlerle, montaj resimlerle hemen harekete geçmişler, darbecileri değil, darbeye karşı çıkarak destan yazan şanlı milletimizi, kötülemeye, karalamaya başlamışlardır.

Bir kısmı da adeta bir demokrasi havarisi kesilmiş, güya darbeyi kınadıklarını. Cumhurbaşkanına dua ettiklerini, darbecileri tanımadıklarını, mensuplarına gönderdikleri talimatlarla, kendilerini kamufle etmelerini, muhterem(!) hocalarının adını ağzına almamalarını, “Darbeden haberimiz yok, darbeyi TV'den öğrendik” demelerini, Hükümete ve Tayyip Erdoğan'a karşı olumsuz bir paylaşım yapmamalarını söylemeye başlamışlardır.

Evet, şimdi uyanık olma, hatta daha uyanık olma, gevşememe, rehavete kapılmamama zamanıdır. 

Şimdi, oyunlara gelmeme, daha çok çalışma, adaletten ayrılmama zamanıdır.

Yetkililer de özellikle Türklerle, Suriyeliler arasında çıkarılmak istenen fitne, fesat ve iç savaş provakasyonlarına karşı teyakkuzda olmalıdır.

Sevinirken de işin dozunu kaçırmadan, yıkmadan, dökmeden, gürültü yapmadan, trafik kurallarını ihlal etmeden, insanların yürüyüşünü, trafiğin akışını engellemeden sevinmelidir.

Özellikle masum insanları dövmekten, bıçaklamaktan, linç etmeye kalkışmaktan şiddetle kaçınmalıdır. Unutmayalım ki şiddet, şiddeti doğurur ve her türlü haksız yere yapılan şiddet te ayrı bir zulümdür.

                                                       GÜNÜN SÖZÜ

“ALLAH'A DAYANDIM DE” SEN, ÇIKMA YATAKTAN

MANAY-I TEVEKKÜL BU MUDUR, EY GİDİ NÂDAN?

ECDADINI ZANNETME, ASIRLARCA UYURDU

NEREDEN BULACAKTIN O ZAMAN ELDEKİ YURDU?

                                                                                          M. Akif Ersoy