DUYAN VE HİSSEDEN ELLER İLE AĞRILARINIZDAN KURTULABİRSİNİZ

Osteopati; dünyada sıklıkla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ancak ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlamıştır. Bugün dünya sağlık örgütü tarafından bilimsel bir teşhis ve tedavi yöntemi olan osteopati 5 yıl suren ciddi bir eğitim almayı gerektirir .

Osteopati elle uygulanan bir tedavi yöntemidir. Sadece kas ve kemik problemlerinde değil, iç organ sorunlarında, vücudun fonksiyonel düzensizliklerinde ve iç dengesizliklerini düzenlemekte kullanılmaktadır. Bu metot iç organların vücut kasları tarafından korunması ve desteklenmesi temeline dayanmaktadır. Uygulamalar kas ve eklem fonksiyonlarının düzenlenmesini, kasları gevşetmeyi, organları normal ritmine oturtmayı, kan ve lenfatik dolaşımı düzene sokmayı amaçlar.

Bel ağrınızın sebebi eklem blokajları olabilir

Herhangi bir travma, düşme, trafik kazası, sabit pozisyonlar, meslekten kaynaklı tekrarlayan hareketler sonucu omurların oluşturduğu eklemlerde meydana gelen blokajlardır. Yerden kalkarken ani bir batmayla doğrulamama yada yükseğe uzanmışken bükülememe gibi durumlarla günlük hayatta sık karşılaşıyoruz. Bu tip hikayesi olan hastaların probleminin sebebi her zaman bel fıtıklaşması olmayabilir. Omurlar arası eklemlerde blokaj ve derin kaslarda meydana gelen kasılmaların çözülmesi gerekebilir.

Dokularda dolaşım önemlidir

 Sıkça karşılaştığımız şikayetlerden bir diğeri de sabah tutukluğudur. Kişi uyanınca ciddi hareket kısıtlığı yaşar ve gün içinde ağrısı hafifler. Bu durumun nedeni halk arasında tutulma olarak da geçen kas kaynaklı problemlerde olabileceği gibi toplardamarlarda herhangi bir nedenle göllenme oluşması sonucu ortamın asit düzeyinin artmasıyla reseptörlerin hassasiyeti artmasıdır.

 Fasya ve dokular esnek olmalıdır

Fasya, vücudumuzda derinin altında bulunan ve tüm yapıları çevreleyen bağ dokusu tabakasıdır. Fasyanın kaslardan bağımsız kontraksiyonu vardır, harekete katıldığında kasın gücü artar, herhangi bir nedenden ötürü fasya kasılırsa kasın hareketini engelleyebilir yada gücünü azaltabilir. Duruş bozuklukları, ameliyat sonrası oluşan yara izleri, organların disfonksiyonu yada kas spazmı fasyanın gerilmesine neden olur. Örneğin bir balonu ele alalım, balona 1 noktasından bastırdığımızda yada çektiğimizde basınç balonun diğer kısımlarında artar yada azalır. Aynı örneğe bir de şu açıdan bakalım, bel sağlığı açısından kasların dengeli ve kuvvetli olması son derece önemlidir. Balonu gövdemiz olarak düşünecek olursak karın, sırt, solunum ya da pelvik taban kaslarından herhangi birinin zayıflıgı bile vücut dinamiğini bozar yani balonda olusacak ufacık bir delik bile sadece o kısmı değil tamamı etkilemektedir. 

Omurga sağlığımız için “beslenme” önemlidir

 Kişide boyun ya da bel fıtığı varsa ve bunun sebebi dokuların yeterince beslenememesi ise biz egzersizle kuvvetlendirmeye çalışsak bile yinede diskler travmaya açık olabilir. Fizyolojik olarak diskleri besleyen damarlar 3 yaşına kadar aktiftir ve 3 yaşından sonra kaybolur sadece dış katmanda kalır. Beslenmesinin büyük çoğunluğunu difüzyonla sağlar. Bu nedenle ritimli yürüme yada jogging omurga sağlığı için çok etkilidir. Güneş ışığında yarım saat yürüyüşün omurga sağlığı, osteoporozun önlenmesi, mutluluk hormonunun salgılamasının artması, kolesterolun düşürülmesı bakımından en iyi egzersiz olduğu belirtilmektedir. Vücutta su miktarı azaldığında sinir kılıfları etkilenir ve ağrı daha yoğun hissedilmeye başlanır. Asidik ağırlıklı beslenme hücrelerin ph'sını düşürür ve yara iyiyleşme süresini uzatır. İhtiyaca göre omega-3, ruşeym, çörekotu, zerdeçal, ceviz ve nar çekirdeği yağı gibi besin takviyeleri vücudun dengesini devam ettirmeye çok önemli destek sağlar.

 Osteopati tedavisinde kişi fiziksel, ruhsal olarak detaylı değerlendirilip beslenme alışkanlıkları, günlük yaşam aktiviteleri de göz önüne alınarak bir tedavi programı hazırlanmakta ve yaklaşık haftada bir kez tedaviye alınmaktadır. Unutmayalım ki hayat harekettir.