Her şeyin yolunda olduğunu söylemek fazla iyimserlik. Toplum farkında olmadan yozlaştırılıyor. Bölücülük sadece eline silahı alıp dağa çıkmak değildir. Asıl görevi Allahın yolunda insanlara yol göstermek olan cemaatler yoldan çıktı sekiz çiziyorlar kimse farkında değil gibi, yada farkında olmak istemiyor gibi...!

Ben yozlaşma işinin parti veya siyasi tabanlı değil ahlaki olduğuna inanıyorum. Son yetmiş yılda hızlı gelişen ve büyüyen ülkemizde anlamsız zenginleşmeler ve neüdüğü belirsiz sermayeler artı da arttı. Sermaye düşmanı birisi değilim. Bilakis toplumdaki sınıfların kapitalizm de tarif edildiği gibi olmasını savunuyorum. Fakat mademki AB yolunda ilerleyen bir ülkeyiz o zaman hemen vergi sistemimizi de AB gibi yapalım. Tabi yapabiliyorsak! Vergi sistemi düzelmeden bu işin işinden çıkamayız. Çözüm nerden buldun yasasın da değil iyi ki bulmuşsun vergisini ver yasasında!

Biz gelelim asıl sorunumuza. Geçenlerde bir öğrenci (kız) çocuğun başına gelen bir olaya tanık oldum. İsmini vermeyelim (paralel dedikleri değil) malum onlarca cemaat var onlardan biri. Orta da ceviz kabuğunu bile doldurmayan bir nedenden dolayı pırlanta gibi çocuklar kapı önüne koyulmuş hem de sınav zamanı. Yüzbinlerce çocuk bu yapılanmalarda yetiştiriliyor. Devlet kurumlarına yerleştiriliyor. Ve günü gelince uyuyan hücreler uyandırılıyor. Çok sinsi ve tehlikeliler. Bunu söylememin nedeni birinci Dünya Savaşını hatırlayın Lawrence neler yaptı.   Bu çocuklar sizin malınız değil. Siz de bu ülkenin resmi ve vasıflı bir organı değilsiniz. Aileler size güvendikleri için bu çocukları teslim ediyorlar, sizde çocukları sahiplenip paralel örgütün yaptığı gibi kendi çıkarlarınıza, amaçlarınıza hizmet edecek şekilde yetiştiriyorsunuz.  Velev ki çocuklar, sizin amaç ve çıkarlarınıza ters iş yaptı olur olmadık hakaretle kapı önüne koyuyorsunuz. Cemaat evlerinde bulunmadım ama bir vakfın okulundan mezun oldum. Fakat bizim hocalarımız öyle insanlardı ki şimdiki gördüklerimizle hiç alakaları yoktu. Daha önce devletin resmi kurumunda da görev yaptım bir gecede amir memur olanları gördüm. Yahu nasıl oldu diye sorduk mu ucu kesin bir yapılanmaya çıkardı!

Devletin için den şimdi birileri temizleniyor fakat yerlerine kim getiriliyor? Her cemaat bir köşe tutmuş durumda. Her kurumda başka birinin sözü geçiyor. Cemaat düşmanı falan değiliz ama bu adamlar işi ticarete, siyasete döktüler. Asıl vazifelerini unutup içlerinde yeni milyarderler oluşturmanın peşine düştüler. Denetimsizlik almış başını gidiyor. Asıl bölücülük yapan bu insanlar! Birbirlerinin camisine bile gitmeyerek veya sen bizden değilsin mantığı ile davranarak toplumu bölüyorlar.  Şucular, bucular!

Sayın Başbakan devlet memurları, milletvekilleri ve parti yöneticileri için denetim mekanizması kuracağını ve mal varlıklarını denetleteceğini açıkladı. Aynısını bu yapılanmalara da yaptırsın. Bu yapılan çalışmalarda bizimle yani kamuoyu ile paylaşılsın. Devletin içinde ne cemaat ne de başka yapılanmalar olsun. İnsanlar kendilerini ötekileştirmekten vazgeçsin. Geçmişte bunun çok acılarını yaşadı bu ülke, yeni nesil için bu adımların atılması çok önemli. Zira dindar insanlarda artık bir diğerine buğz eder olmuş. Devlet otoritesi kullanılarak bu yapılanmaların derlenip toplanması lazım. Daha güçlü daha büyük Türkiye ve müreffeh bir toplum için  geç olmadan bu adımlar atılmalı.