Yazdığım kalemin ucu bi grafit. Sri Lanka'dan mı geldi Meksika'dan mı bilmem. Belki de Sibirya'dan. Nerede işlendi kalem ucu oldu onu da bilmem. Son tahlilde bu yazıyı yazan ben isem de eriyen kalemin ucundaki bi grafitin karbonları. Yazılan da dünyanın bi köşesindeki bi ağaç parçasıydı muhtemelen bi zaman. İçtiğim bi Türk tütünü ama her zaman aldığım bi bakkaldan almadım. Hiç aklımda yokken davet edildiğim öğle yemeğini yediğim bi yerden aldım.

Say!

Oturduğum bi mutfak masası hanım aldırmak için uğraşmıştı altı ay. İçtiğim çay; aslında akşamdan kalma, ayılmış üç bardak daha çıkar. Işık yanıyor kullandığım bi lamba. Sıkılmasam sabaha kadar sayarım Pi sayısının virgülden sonra sonsuza uzanan sayısı kadar olan bi şeyleri.

Pi sayısı yeterince özgün. O pi demeye gerek yok ya da The pi, Das pi, El pi..

Peki kalemin ucundaki grafit  bi grafit mi, pi grafit mi? Bi lamba mı, pi lamba mı? Bi bardak bi çay mı, pi bardak pi çay mı? Bi insan mı, pi insan mı?

Senin var olman için baban; babanın var olması için deden; dedenin var olması için 300 göbek önceki deden var olmalıydı. 300 göbek önceki deden ortalama 45 milyar sperm üretti. Onlardan biri 299 göbek önceki dedendi. O dedenin oğlu da 45 milyarda 1 di. Hasılı hesabı ve kafaları karmaşıklaştırmamak adına kadınları katmadan bile en ilkel haliyle sen 45.000.000.000300 de 1 sin binaenaleyh pi sin.

Kalemin ucundaki bi grafitin pi grafit olma olasılığı daha mı düşük? İçtiğim çayın, yediğim elmanın, soluduğum havanın, yediğim koyunun yediği otun yeşerdiği topraktaki mineralin pi olma olasılığı var mı?

Belki de asıl soru pi sayısını 3,14 kabul edip hayat matematiğimizi kolaylaştıracağız ve her şeyi bi şey mi kabul edeceğiz yoksa pi sayısının özgün halini alarak dokunduğumuz her şeyi bizim için pi şey mi bileceğiz.

Unutmayalım ikimiz de. Ben okunmak istedim sen dokunmak ..