Türk siyasi tarihinin en büyük özelliklerinden biri de kalıplaşmış sözlerin siyasi liderler tarafından söylene gelmiş olmasıdır.
Her yeni siyasi lider bir öncekinin sözlerini kendine göre yontarak söyler ama içerikleri aynıdır.
Milletin güvenini kazanmak için söylenen yalanlar.
Siyasilerden siyasilere aktarılan, paçayı kurtarmaya yarayan, sabitleşmiş, sıradanlaşmış,
orijinalliği olmayan yalanlar...
Fakat kendimizi öyle bir kaptırıyoruz ki siyasilere bu ifadeleri defalarca duymamıza rağmen yalan olduğunun farkına varmıyoruz!
"Vay be ne güzel konuştu. İşte lider dediğin böyle konuşmalı. Bravo..." gibi sözlerle de alkışlıyoruz üstüne...
Sonra bu siyasileri başımıza getiriyoruz.
Getiriyoruz getirmesine de sonra bir bakıyoruz ki güzel sözlerin hepsi laf-ı güzaftan öte değilmiş...
Aslında bu arada suç iktidarda değil, bizde. Tabii ki her parti iktidar olmak için vaatlerini bol keseden atacak, kendisinin de dahi inanmadığı ifadeleri kullanacak.
Peki ya biz.
Neden hemencik kanıyoruz içi boş sözlere?
Cümleleri düşünmeden, tartmadan neden kanıyoruz?
Millet olarak kalbimiz temiz, saf da ondan.
Her yüzü gülene gülüyoruz, her ağlayanla ağlıyoruz, her mağdur olanın arkasında oluyoruz da ondan.
Akılcı, pozitif hareket etmiyoruz. "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" yerine duygusal davranıyoruz, gerçekçilikten uzak duruyoruz.
Bu huyumuzdan da kolay vazgeçmeyecek gibiyiz. Vazgeçmediğimiz sürece de siyasilerin hoş sözleri altında yıkılmaya devam edeceğiz. Sefayı onlar çekecek, acıları biz çekeceğiz...
Türk siyasetinde sık kullanılan bazı yalanlara bir bakalım. Belki şu sözleri hatırlayıp akılcı düşünmeye başlayabiliriz;
- Failleri en kısa zamanda yakalanacak.
- Memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz.
- Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz.
- Benim işçim, benim köylüm, benim memurum.
- Devletimiz çok güçlü.
- Sanayici göz bebeğimiz.
- İşçi kardeşlerimizi sömürtmeyeceğiz.
- Sorumlular hesap verecek.
- Kişi başı milli gelirimiz şu kadar... bin dolar arttı.
- Asgari ücret büyük para.
- Dış borcumuz bitti.
- İşsizlikte sona geliyoruz.
- Biz gidersek enflasyon gelir, ülke geriye gider.
- Muhalefet belediyeleri hizmet yapamaz.
- Kurtuluşun anahtarı biziz.
- Ülkede huzur ve istikrar hakim.
- Yargı bağımsızdır.
- Devletin üzerinde başka güç yoktur.
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir (Atatürk'ten sonra bu durum değişti)
- Kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın.
- Deniz de getireceğiz.
- Eğitime önem verdiğimiz kadar hiçbir şeye önem vermiyoruz.
- Ne yapıyorsak gelecek nesiller için yapıyoruz.
- Benim memurum işini bilir.
- Ben sadece görevimi yaptım. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz.
- Bizim iki gücümüz var: Hak ve Halk.
- Onlar ortak, biz pazar olacağız.
- Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar.
- Benzin vardı şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik?
- Aksini diyenin alnını karışlarım!
- Şapkamı-ceketimi koysam o bile seçilir.
- Dün dündür, bugün bugündür.
- Dünyanın en mutlu ülkesi olacağız.
- Maaşlara zam yapalım da tekrar kriz mi yaşansın.