“YÜCE ALLAH' (CC) IN VAADİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİ ŞÜPHESİZDİR”

YAHUDİLERİN SONU

 

Son günlerde yaşananlara kayıtsız kalmam mümkün değil. israil denilen bir devlet, yıllardır bilmem kaçıncı ramazandır, bilmem ne safsata bahanelerle Filistinli Müslümanlara ölüm getiriyor. 

Yüce Allah (cc) kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, İsra Suresinin 4. Ayetiyle 8. Ayeti arasında (İsrailoğulları'nın hayatı ile ilgili olarak bu surede yeralan bölüm Kur'an'ın sadece bu suresinde geçmektedir) bakınız ne diyor:

4. AYET: Tevrat'ta yahudiler hakkında “Yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız ve bu arada parlak bir yükseliş dönemi yaşayacaksınız” diye hüküm verdik.

5.AYET: Birinci kargaşaya ilişkin ilahi cezanın vadesi gelince üzerinize son derece atılgan ve acımasız kullarımızı saldık. Bunlar evlerinizin köşe bucaklarını arayarak sizi yakalamaya giriştiler. Bu, Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi.

6.AYET: Sonra eski iktidarınızı size geri vererek bu düşmanlarınıza karşı üstün konuma gelmenizi sağladık. Sizi mal ve evlâd artışı ile destekledik ve sizi güçlü orduya sahip kıldık.

7.AYET: Eğer, iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz, eğer kötülük ederseniz, o da kendiniz içindir. Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-ı Aksa'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler.

8.AYET: Bundan sonra rabbiniz size merhametli davranır. Fakat eğer kargaşaya dönerseniz, biz de sizi tekrar cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için içinden çıkılmaz bir kale yaptık.

Ayet-i kerimelere dikkat buyurunuz.

“Tevrat'ta yahudiler hakkında “yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız ve bu arada parlak bir yükseliş dönemi yaşayacaksınız” diye hüküm verdik.”

Yüce Allah Hz. Musa'ya gönderdiği kitapta İsrailoğulları'nın yeryüzünde iki kere bozgunculuk yapacaklarını, kutsal yurdu ele geçireceklerini ve ona egemen olacaklarını ve haber vererek yükselişlerini bozgunculuk yolunda kullandıklarında onları perişan edecek, onların kutsal değerlerini ayakları altına alacak ve onları yerle bir edecek kullarını başlarına musallat edeceğini hükmetmiştir.

“Birinci kargaşaya ilişkin ilahi cezanın vadesi gelince üzerimize son derece saldırgan ve acımasız kullarımızı saldık. Bunlar evlerinizin köşe-bucaklarını arayarak sizi yakalamaya giriştiler. Bu, Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi.”

“Sonra eski iktidarınızı size geri vererek bu düşmanlarınıza karşı üstün konuma gelmenizi sağladık. Sizi mal ve evlât artışı ile destekledik ve sizi güçlü orduya sahip kıldık.”

“Eğer iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz. Eğer kötülük ederseniz o da kendiniz içindir.”

Bu ilkeyi güzelce yerleştirdikten sonra surenin akışı devam ediyor ve tarihi hakikatler tamamlanıyor.

“Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-i Aksa'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler.”

Burada İsrailoğulları'nın yeryüzünde ikinci kez nasıl bir bozgunculuk yaptıkları belirtilmiyor. Daha önceki açıklama ile yetiniliyor.

“Yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız.”

Daha sonra Allah'ın başlarına neyi musallat edeceği belirtiliyor:

“İkinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar.”

Başlarına musallat olanlar kendilerine o kadar katı cezalar veriyorlar ki, bu yüzden içlerini kaplayan kötülük yüzlerine kadar yansıyor. Yahutta karşılaştıkları kötülük ve aşağılanma yüzlerinde ifadesini buluyor. Bütün kutsal değerleri ayak altına alınıp çiğneniyor:

“İlk seferde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-i Aksa'ya girerler.” Ellerine geçirdikleri malları ve yurtları yerlebir ediyorlar.

“Ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler.”

Bu her şeyi darmadağın eden ve taş üstüne taş bırakmayan kapsamlı, büyük bir yıkılışın çizilen tablosudur.

Verilen haberler doğru çıkmış ve vaad yerini bulmuştur. Yüce Allah birinci seferinde İsrailoğulları'na zorla kendilerine egemen olacak bir millet göndermiştir. Sonra onları yurtlarından sürecek ve oradaki mallarını ve mülklerini yerle bir edecek bir millet başlarına musallat etmiştir.

Kur'an, İsrailoğulları'nın başlarına musallat edilen bu milletin hangi millet olduğunu belirtmiyor. Zira bu milletin adını vermek ondan alınacak derse bir katkıda bulunmuyor. Burada önemli olan ibret alınmasıdır. Amaç, yüce Allah'ın tüm insanlar için belirlediği yasanın açıklanmasıdır.

8. ayete geldiğimizde, surenin akışı içinde bu doğru haberden ve gerçekleşen sözden sonra bu yıkılışın bir rahmet kapısına yol açabileceği belirtiliyor:

“Bundan sonra belki Rabbiniz size merhametli davranır.”

Eğer olup-bitenlerden ibret alabilirseniz!

İşte İsrail ibret almazsa ki geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaşananlar budur. Yüce Allah (cc) şöyle diyor:

“Fakat, eğer kargaşaya dönerseniz, biz de tekrar cezalandırırız.”

Nitekim İsrailoğulları tekrar bozgunculuğa başlamışlardı. Yüce Allah da ceza olarak müslümanları onların başlarına musallat etti. Onları bütün Arap Yarımadası'nın dışına sürdüler. Bundan sonra yine bozgunculuk yaptılar. Bu sefer de başka kulları başlarına musallat etti. Böylece günümüze kadar geldiler. Bu asırda ise “Hitler” başlarına musallat oldu. 

Bugün de “İsrail” olarak tekrar bozgunculuğa başladılar. İsrail, oranın sahibi olan Araplar'a işkencenin binbir çeşidini tattırdı. Yüce Allah kesin olan vaadini doğrulamak ve değişmeyen yasasını yürürlüğe koymak için onlara azabın en acısını tattıracak bir milleti gönderecektir. Hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır!..

Yüce Allah (cc) 'ın vaadinin gerçekleşeceği şüphesizdir. 

 

KAYNAK: Fizilal'il Kur'an – Seyyid Kutub