Son dönemde artan vakalar tedirgin ediyor.

Değil mi?

En yakınlarımızın pozitif olduğuna şahit oluyoruz.

Çok yaklaştığını hissediyor insan…

Ciddiye alın…

Maske, mesafe ve temizliğe dikkat edemezsek, evine ekmek götüremeyen insanların vebaline girdiğimizin farkında olalım…

Bakın salgını ciddiye alamayanların telefondaki sesleri kulaklarımda…

Uyarılarımıza rağmen…

Artık ciddiye alın.

Günlük vaka sayıları ortada…

Vefat sayıları ortada…

Entübe sayıları ortada…

Kısacası rakamlar ortada.

Bütün bunlara rağmen ciddiye almayan insanlarımız var.

Evet, var…

Buraya kadar doğru…

Doğru olan bir şey daha var o da devletimiz çok büyük.

Hamdolsun…

Allah zeval vermesin.

Örnek mi?

Covit-19’u ağır bir şekilde geçiren ve geçtiğimiz gün taburcu olan bir yakınım…

Neredeyse 1 aydan daha fazladır hastanede yatıyor. Otel konforunda hasta odaları…

Ekipmanlar derseniz…

Doktorların ilgisi…

Konya’dan bahsediyorum.

Birliktelik anlamında kenetlenmişiz.

Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Sağlık Müdürü…

Paydaşlar…

Yerel siyasetçiler…

Her konuda olduğu gibi salgın sürecinin de küçük eksiklere rağmen çok iyi yönetildiğini söylemem lazım.

Düşünün…

Karapınar’ın taşra bir mahallesinde pozitif vaka için günlük 3 sefer giden filyasyon ekibi…

Ancak tebrik edilir…

Sonra acil durum gerekiyor, ambulans gönderiliyor…

Konya’ya getiriliyor, hastaneye yatırılıyor.

Tetkikler, ilaçlar derken…

Yoğun bakım günleri başlıyor.

Birinci derece…

İkinci derece…

Üçüncü…

Tedavi için bütün imkanlar seferber ediliyor.

Dedim ya…

Hamdolsun dün taburcu oldu…

Bunları neden anlattım?

Bu sürecin hepsi para ve imkan demektir. O yüzden dedim ki; Allah devletimize zeval vermesin.

Kaç para ödedi biliyor musunuz?

O lira…

Devlet hepsini karşıladı.

Maşallah…

İyice anladınız mı ne demek istediğimi?

Devletimiz diyorum…

Büyük diyorum…

Konya diyorum…

Süreci iyi yönetti diyorum…

Hasılı kelam…

Hiçbir hizmet vatandaşa fatura edilmiyor.

Emeği geçen herkesi alkışlayalım.

Avuçlarımız patlayıncaya kadar…