Plansız alışveriş, tüketicinin ürün hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen, ürünü alışveriş sırasında gördüğünde ve bu ürüne yönelik ihtiyacı gözünde canlandığında gerçekleştirdiği alışveriş türüdür.

Bunun yanında tabi ki plansız satın almayı birçok faktörde olumsuz yönde büyük oranda etkiliyor.

Tüketicilerin demografik özellikleri, ürün özellikleri, fiyat indirimleri, promosyon ve çevresindeki bir çok kişinin etkili olması ve planlamadan aniden satın alma kararı verebilmektedir.

Plansız alışverişteki asıl tehlikede Hedonik Tüketimdir. Alışverişin haz ve mutluluk veren bir eylem olarak görüldüğü bir tüketim şeklidir.

 Araştırmalar anlık satın almanın da duyguları harekete geçirdiğini, bu tür bir satın almanın tüketicileri mutlu ettiğini ve heyecanlandırdığını gösteriyor.

Diğer taraftan Küreselleşen pazar koşullarında, tüketicilerin satın alma davranışlarını ve etkileyen faktörleri incelemek, günümüzde çok daha önemli hale gelmiştir.

Rekabet değiştiğinden ve geliştiğinden, rekabetçi ortamdaki satışların ve gelirlerin de artmasıyla pazar payının büyümesi de işletmelerin devamlığı açısından da oldukça gerekli bir durumdur.

Ancak son yıllarda ekonomik şartların olumsuzlukları ve elde edilen gelirlerin düşüklüğüyle tüketiciler artık satın almada zorlandığından dolayı plansız alışverişten kaçarak, ister istemez tasarrufa yöneliyor ya da bazı ürünleri almayı öteliyor.

Yaşanılan yüksek enflasyon ve ürünlerin sürekli zamlanması ve elde edilen gelirlerin satın almayı giderek düşürmesi sonucu, tüketici davranışları da değişiyor. 

Tüketici davranışlarına ilişkin yapılan araştırmalarda bunu ispatlıyor. Alışveriş tercihlerinde önemli değişimler olduğu gibi, plansız ve ihtiyaç dışı alışverişten uzaklaştığı görülüyor.

Tüketicilerin kazançlarının düşük olması satın almayı doğrudan etkilediği içinde tasarruf eğilimide gelişiyor.

Çünkü yarın ürüne ne kadar zam gelecek, fiyatlar yükselecek mi endişesiyle tasarrufa yönelme gittikçe çoğalıyor.

Son bir yılda artan fiyatlar nedeniyle günlük ihtiyaçlar için daha az para harcandığını hepimizin malumudur.

Satın almada zorlanan tüketicilerin çoğunluğu, ihtiyaçlarını düzenlenen indirimlerle veya belli ürünlerdeki fiyat düşüşleriyle gidermeye çalışıyor.

Yaşadığımız süreç, artık plansız alışverişten uzak durmayı ve tasarrufa yönelmeyi bir zorunluluk haline getiriyor.

Sizleri Alışveriş bağımlılığından kurtaracak olan bazı taktikleri paylaşmak istiyorum.

 Zor bir iş ama alışverişe çıkarken yanınızda kredi kartı bulundurmayın. Yanınıza sadece ihtiyacınızı alacak bir para bulundurun.

Beğendiğiniz bir ürüne gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını iyice sorgulayın. Kendinize birkaç gün zaman tanıyarak satın alma kararınızı öyle verin.

 Özellikle Alışveriş Bütçesi hazırlayın ve bunun dışına çıkmayın. Her ay belirli bir bütçe hazırlayarak ihtiyaçlarınız doğrultusunda bir alışveriş listesi oluşturun. Hazırladığınız bütçenin dışına çıkmamaya çalışın.

Kendinizi mutlu hissedebileceğiniz aktivitelere yönelerek, alışverişe olan isteğinizi daha sağlıklı alışkanlıklara dönüştürebilirsiniz.

Ani bir karar vererek alışveriş yapmayın.  Zevkinize ve tarzınıza çok uygun bir ürün görseniz bile bu ürünü hemen almamaya çalışın. Evinizde bu tür bir ürün olup olmadığına bakın.

Hele hele moraliniz bozuk olduğunuzda alışverişten uzak durun. Moraliniz bozuk olduğunda veya kendinizi mutsuz hissettiğinizde alışverişe çıkmamak en iyisidir. Alışveriş yerine değişik aktiviteler yapabilirsiniz.

İndirim kampanyalarının etkisinden uzak durun. Sizi etkilemesine ve teşvik etmesine izin vermeyin.

Her yolu denemenize rağmen bir türlü alışveriş bağımlığından kurtulamıyorsanız mutlaka bir psikologa gidin.

Alanında uzman bir psikologla görüşerek bağımlılığınızın altındaki nedenleri bulabilir ve aşırı alışveriş alışkanlığından kurtulabilirsiniz.

Günümüzde tasarruf oldukça önemli olduğundan, mutlaka tasarruf yapıp, kıyıda köşede para biriktirin.

Her ne şartta yaşarsak yaşayalım. Öncelikle alışverişlerimizde plansız davranıştan uzak durarak, paramızın yettiği oranda ihtiyaçlarımızı giderelim.

Çünkü geleceği ve sonrasını düşünmeden, tasarruf etmeden çok harcayan ve hesapsız davranışta bulunan bir kimse kazançsız kaldığı gün acınacak duruma düşer.

Varlık zamanda tasarruf ederek, yarının yokluk zamanını da düşünmek gerekir.

Ne dersiniz sizce de öyle değil mi?