Ligin 10.haftasında iç sahada Gençlerbirliğini konuk ettik. Geçtiğimiz hafta Başakşehir karşısında alınan farklı mağlubiyeti telafi edebilmek için güzel bir fırsattı. Çünkü karşımızdaki rakip ligin en zayıf takımlarındandı. Alacağımız galibiyetle geçen haftayı telafi edecek ve kalan zorlu haftalara daha güvenli bakabilecektik. Ama olmadı. Olmayacağı da belliydi zaten. Neden mi? Eldeki kadro kalitesi gol yememeye endeksli ve ofans gücümüz yetersiz. İşimiz rakibin hatasına ve duran topa kalmış. Rakip zayıf, kapanacağı belli. Bizde ise kilidi açabilecek oyun anlayışı ve kalitesi yok. Dediğim gibi duran top ta yeteri kadar olmayınca ortaya tatsız ,tuzsuz ve heyecansız bir maç çıktı.

***

Her iki takımı da desteklemeyen birisi maçı izlese onuncu dakika stadı terk eder veya evindeyse açar belgesel izler. Bu kadar kalitesiz bir maç izlemek onun için  işkence olur. Karşılaşmanın 7. dakikasındaki duran top organizasyonu ve Rangelov'un kendi çabasıyla çaprazdan ceza alanına girip yan filede kalan topu haricinde atağımız yok. Bizim yok ta Gençlerin var mı? Onlarda da bir şey yok. Bizden beterler.

İkinci yarıda ise Traore'nin az farla avuta giderek sonuçsuz kalan şutundan başka bizi heyecanlandıran pozisyonumuz yok. Rakip adına ise tek tehlikeli atakta Stancu'ya geçit vermeyen Ömer Ali'yi tebrik etmek gerekir. Öyle bir ataktı ki kırmızı kart,penaltı her şey olabilirdi. Ama Ömer Ali tereyağından kıl çeker gibi temiz bir hamle ile Stancu'ya izin vermedi. Neticede Konya'ya 1 puan için gelen rakip istediğini aldı ve gitti. Biz ise çok rahat 3 puan alabileceğimiz bir rakibe puan kaptırdık. Şimdi diyecekler ki ''Bu zorlu maratonda alınan her puan kıymetlidir'' O kadar kolay değil kardeşim. Puanın kıymetli olması için rakibin zorlu veya bizden üstün olması gerekir. Burada kazanılmış 1 puan değil, kaybedilmiş 2 puan vardır.

SAĞLAM  DEFANS

Bu karşılaşmada savunmamız çok başarılıydı. Rakibe hiç pozisyon vermedi. Serkan'ın oynadığı en rahat maçtı diyebiliriz. Bunda Gençlerbirliğinin kötü takım oluşunun da payı var muhakkak. Vukovıc ve Ali Turan takımın en iyileriydi. Hele Vukovic bu takımın haftalardır en iyi oynayan oyuncusu. Ali Turan ile çok uyumlu bir ikili oluşturdular. Sol bekte Mehmet ve sağ bekte Ömer Ali savunmada hata yapmadılar. Ama ofans olarak yeterli oldukları söylenemez. Yine isabetsiz ortalar ve paslar. Değişen bir şey yok.

ORTA SAHA KAYIP

Orta sahamız haftalardır kayıp. Meha ve Holmen bu karşılaşmada neredeyse sahada yoktular. Gerçi  Meha haftalardır varlık gösteremiyor. Tehlikeli bölgelerden duran top kazanamayınca da varlığı yokluğu belli olmuyor. Traore vasatın altında oynadı. Çok top ezdi. Ali Çamdalı her zamanki gibi. Sadece savunma ağırlıklı oynadı. Bir kanattan diğerine attığı uzun paslarda isabet sağladı. Ama dikine oynama konusunda başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. İleride ise Ömer Şişmanoğlu çok başarısız bir oyun ortaya koydu. Hazır olmadığını görmek hiçte zor değil. Umudumuz ilerleyen haftalarda formunu yakalaması.

Sahada gidişata isyan eden tek futbolcu Rangelov'du.  Takımı adına bir şey yapmaya çalışan tek oyuncuydu diyebiliriz. Koştu, mücadele etti. Ama elinden gelen bu kadar. Eğer diğer oyuncularımız da Rangelov kadar mücadele etselerdi çok rahat bir galibiyet alabilirdik.

ZORLU HAFTALAR BAŞLIYOR

İlk yarının geriye kalan 7 haftasında birbirinden güçlü ve zorlu rakiplerle karşılaşacağız. Hangi birini sayalım? Bu hafta sonu konuk olacağımız Fenerbahçe'yi mi? Son haftaki rakibimiz Beşiktaş'ı mı? yoksa arada oynayacağımız Kasımpaşa, Bursa, Antalya ve diğerlerini mi?

İşimiz hakikaten zor. Hem de çok zor. Hele hele son 2 haftada ortaya konan futbola bakınca durum iç karartıcı. Ama geçen seneki zorlu periyotlardan alnının akıyla çıkan Aykut Kocaman ve ekibi bu sezonda az olsa içimizde umut ışığının yanmasına neden oluyor. Önümüzde deplasmanda oynayacağımız Fenerbahçe maçı var. Rakipte sular kaynıyor. Bizden alacağı bir darbe ile Fenerbahçe'de deprem olur. Bir çok taş yerinden oynar. Hafta arasında Avrupa kupası maçı nedeniyle yorgun bir rakibe karşı oynamanın avantajını kullanmamız lazım. Zaten 70'ten sonra sahada yürüyen yorgun Fenerbahçe'den rahat puan alırız diye düşünüyorum. Ama Konyaspor'da o güç ve mücadele olacak mı kestirmek çok güç.  Tabi hakem faktörünü de es geçmemek lazım. Fenerbahçeyi yarışta tutmak adına bizi yakabilirler. Şu an itibariyle ligde rahat konumda olsak ta lig sonunda korkulu rüya görmemek için ne kadar puan toplayabilirsek toplamamız lazım. Özellikle ilk arının kalan maçlarından alacağımız 10 puan bizim için çok büyük başarı olur.

Fenerbahçe karşısında oyuncularımıza sonsuz başarılar diliyorum. Her zaman ve daima KONYASPOR.