7 Haziran Genel Seçimleri'ne az bir süre kala piyasadaki hareketlilik hız kazanmış durumda. Piyasadan kastım tabii ki de milletvekilliği aday adaylığı yarışı. Adaylar temayül yoklamasının ardından çalışmalarını daha da arttırdı. Aday adaylarının çalışmalarından en büyük nasibi de biz basın mensupları alıyor. Zira adaylar kendilerini halka tanıtmak, fikirlerini, düşüncelerini kamuoyuna aktarmak adına yerel ve yaygın basın kuruluşlarını ziyaret ediyor, beyanatlar veriyor.

Türkiye geneline baktığımızda en fazla aday adayı başvurusu AK Parti'den. Bu da gösteriyor ki doğrusuyla, yanlışıyla, hatasıyla, sevabıyla AK Parti, bir şekilde halkın geniş bir kitlesinin teveccühünü kazanmış durumda. Bu ülkedeki en büyük eksiklik iyi bir muhalefetin olmayışı. Halbuki bir konuda uzman, bilgili, dik duruşlu, yaşantısıyla, yaşamıyla halk nezdinde takdir toplamış kişilerin muhalefet partilerinden aday adayı olması elbette ki en büyük arzum. Ha böyle kişiler muhalefet saflarında yok mu? İlla ki var. Misal açık bir eleştiri yapmak icap ederse Konya'da sayısal çoğunluk itibariyle AK Parti milletvekillerinin birçoğu Konyalı tarafından pek sevilmez hatta ismen tanınmaz bile. Gel gelelim MHP'den ve CHP'den iki milletvekili var ki, bunlar gerçekten her kesimden Konyalı'nın gönlünde taht kurmuştur. Nasıl mı? Konya'yı Meclis'te daha fazla gündeme getirerek, Konya'nın sıkıntılarını, ızdıraplarını daha fazla dillendirerek, her platformda her ortamda Konyalı'nın beklentilerini ilgili makamlara aktararak bir sevgi yumağı oluşturmuşlardır.  Kim mi bu şahışlar? CHP'den Atilla Kart, MHP'den Mustafa Kalaycı.

Demek istediğim muhalefet saflarında bu gibi insanların sayısının artması. Tabir uygun düşerse 'boş beleş' insanların buralarda kümelenmemesi. Konya'da şimdiki AK Parti aday adayları arasında güçlü simalar var. Edebiyle, irfanıyla, kültürüyle, yaşantısıyla Konya'ya yakışacak kişiler halkın oylarını talep ediyor. Ediyor ki, kendisini marka şehir olarak lanse eden Konya'nın markalığına yakışmayacak durumları, vaziyetleri ortadan kaldırmak için kolları sıvamak emeli için çırpınıyor. Umarım kendilerini halka Allah mahçup etmez.

Gelelim İstanbul'a. İstanbul'da Sivaslılar'dan sonra en fazla hemşehri birlikteliğini Konyalılar oluşturuyor. Haliyle burada da milletvekili aday adaylığı yarışı heyecanlı geçiyor. Konya'nın İstanbul'daki temsilcisi olmak için, Konya'yı İstanbul'da sürekli gündemde tutmak için yoğun bir çalışma içerisine girenler arasında ki benim de favorim AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı  Abdullah Başcı bulunuyor.

Sayın Başcı'yı yakinen tanırım. Kibirden, riyadan, egoistlikten mümkün mertebe uzak duran, daima güleryüzlülüğü ve sempatikliğiyle tanıyan, gıyabi olarak bilen herkesin gönlünde kanaat-i acizanemce taht kurmuş bir kişilik. Bundan dolayıdır ki Sayın Başcı, bu süreçte 83 Konya, Karaman menşeili derneğin ve vakfın, 28 Rumeli derneğin ve vakfın ayrıca İstanbul'da ikamet eden 400 bin civarında Konyalı'nın desteğini alarak rakipleri arasında çok güçlü bir konumda konuşlanmış durumda. Umuyorum ki Başcı hak ettiği yer olan Meclis'e girer ve Konya'mızın bayrağını oralarda dalgalandırır.

Şahsi olarak da zatını Meclis'te görmek çok isterim. Siyasi tecrübesi, kültürü olan bir insan. Kişilik olarak da yeri geldiği zaman yumuşak huylu yeri geldiği zaman da son derece sert. İyi bir Konya milliyetçisi. Genel de ise tam bir Türkiye sevdalısı.

İstanbul'da AK Parti saflarından aday adaylığını açıklayan yine Konyalı bir kadın girişimci var. Bu zat-ı şahane de İstanbul 2. Bölge'den aday adayı olarak seçimde yarışacak. Onu da tanırım. Sayın Başcı için sıraladıklarım ayniyle vakidir. Söz konusu zat-ı şahane için de geçerlidir. Kendi şirketleri olan Deltaksa Grup bünyesinde Afrika pazarına ihracat gerçekleştiren, alanında başarılı, bilgili ve son derece hanımefendi bir kişiliktir. E artık ismi vereyim. Nurfer Özkuloğlu. Taşkentli. Konya Selçuk İşletme mezunu. İstanbul'da sivil toplum kuruluşlarındaki aktifliğiyle tanınıyor. O da özellikle AK Parti'nin kadın kolları üyelerinin büyük bir teveccühünü almış durumda.

Hasıl-ı Kelam, en büyük temennim ve arzum milletin gönlünde taht kurabilmiş kişiler bizim vekilimiz olsun. Çünkü bu ülkenin hem muhalefet bazında hem de hükümet bazında güçlü, bilgili, edep sahibi, bahane değil çözüm üreten insanlara çok ihtiyacı var.