Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve gazeteci Veli Toprak'ın birlikte hazırladığı "Son Alperen Muhsin Yazıcıoğlu’nun Sır Görüşmeleri” adlı kitap Elips yayınları Ekim ayı içinde okuyucu ile buluştu.

Siyasi hayatının büyük bölümünü, Büyük Birlik Partisi'nde (BBP) geçiren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, şehit BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun siyasi serüvenini yazdı.

Nevi şahsına münhasır mümin, muvahhit ve milletinin hizmetkârı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yakın tarihimizi ilgilendiren görüşmelerinden kesitler aktaracağım.

***

CHP’Lİ Eski Milletvekili Celal DOĞAN :

“Helalleşmek isterdim, Millici ve Anti-Emperyalisti…”

“Çok muhterem bir insandı. Ben belediye başkanı iken Antep’e gelmişti. Kendi partisinin yöneticilerini toplamış, farklı partilerdeyiz, farklı ideolojilerden geliyoruz. Biz solcu, o ülkücü. 1994’ te aday olduktan sonra yerel seçimlerde yönetime bana oy vermelerini tavsiye etti. “Antep’e yapılan hizmetleri gördüm, bu adam çalışıyor, bilinen de bir insan, haksızlık yaparız desteklemezsek. Hizmeti aksatmış oluruz” diye bana destek olunmasını istemiş.

Telefonla konuştuk, “Bizim böyle bir kararımız var” dedi. Bende kendisine teşekkür ettim. O zaman ortada memleket vardı, hizmet vardı. Şimdi ne var ne yok! Lafta herkes memleketi seviyor ama icraat? Seçime verdiği destekten sonra helalleşme şansım olmadı. Mutlaka hakkını helal etmesini isterdim, sağ olsa ederdi diye düşünüyorum.  Genel çizgisine baktığımızda anti-emperyalist bir insan. Millici, namuslu kalmış bir adam ve siyasetçi.”

***

BBP Kurucular Kurulu Üyesi Erol DOK:

“İnanmadığınızı yapmayın, yapmayacağınızı söylemeyin”

Rahmetli bize bir tavsiyede bulunmuştu. ”İnanmadığınız hiçbir şeyi yapmayın, yapamayacağınız hiçbir şeyi söylemeyin” dedi. Sonra istişareye çok önem verdik. Rahmetli ile “kentli Müslüman “ tipini oluşturmak için çok yoğun gayret gösterdik. Kendi çevremize bile anlatmakta zorlandık.

“Özal Birlikte Olalım’ dedi,  Başkan kabul etmedi”

“O günlerde gidişatı gören cumhurbaşkanı Özal bizi Çankaya Köşküne davet etti. Ben, Mustafa Çalık, başkan ve ismini hatırlayamadığım 4 isim gittik. Biz bir odada ağırlandık. Başkan ile Özal bir odada baş başa görüştüler. Bir müddet görüştükten sonra çıktı. Başkanın bir huyu var. ”Görünene değil, gerçeğe göre hareket et” esprisinden yola çıkarak yakın arkadaşlarından hiçbir şey saklamazdı. Başkan açık, düzdü. Tabiri caizse yatak odası hariç her şeyimiz birbirimize açıktı.”

Ne konuşulduğunun özeti; Özal, “Parti kuruyormuşsun, partiye gerek yok. Bende kurmayı düşünüyorum. Burada ağırlığımız yok. Birlikte olalım…” Başkan özetle şöyle dedi: "Aşağılar, yukarılardan sizin baktığınız gibi değil… Aşağıda sizin için parti kuracak aşama yok. Bizim ise bir ‘iktidar’ derdimiz yok. Biz partiyi bir mücadele diye açmak, bu açılan mücadelede de nereye kadar gidebiliriz in ölçüsündeyiz.”  Özal çok ısrarcı olmasına rağmen başkan kabul etmedi.

***

Ülkücü Akademisyen Arkadaşı İrfan Sönmez:

“Engel olmasa öldürülür müydü?”

“BBP başarısız mı oldu? Bunu çok duyuyorum. Eğer mesele iktidar olmaksa evet başarısız oldu. Ama bu sorunun cevabı milli politikalar oluşturulmasına katkıda bulunmak veya ülke hayrına olmayan politikaları engellemeye, vatandaşı uyandırmaya çalışmak ise kimse başarısız oldu diyemez. Bugün yüzbinlerce genç kendisini hala o, Milli-İslami çizgide görebiliyorsa bu bir başarıdır. Alperen isminin bu kadar yaygınlık kazanmasının nedeni Yazıcıoğlu ve BBP’dir. Bazı şeylere engel olmasa Yazıcıoğlu öldürülür müydü?  Onun şehadeti bir şeyler başardığının ispatı değil midir?

***

 Eski milletvekili Saffet Topaktaş:

“Suçüstü Yapacaklarmış”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte yargılandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili bir davayla ilgili, aralarında geçtiği ifade edilen bir konuşmayı anlatalım.

“Erdoğan'ın İBB'yle ilgili bir mahkemesi var, dosyası Yargıtay'a gelmiş. Muhsin Başkan'la oturuyoruz, bir telefon geldi. Muhsin Başkan hemen Tayyip Bey'i aradı, 'Randevulaştığın yere gitme!' diye uyardı. Başkan'a 'Bu ne, ne oluyor?' diye sordum. 5 milyon doları birine vermek için gitse orada suçüstü yapacaklarmış. Hatta Başkan'a 'Ne diyorsun?' dedim. 'Bize böyle bir bilgi geldi. Bize yakışmaz, bildirmek gerekir' dedi. Bildirdi, 'randevuya gitme' dedi. Böylece o olaydan kurtardı.”

***

Yazar, Şair Lütfü ŞEHSUVAROĞLU:

“Girme, Arkadaşlar Seni Satacak.” dedim

“…Sonra siyasete (MÇP’ye)  girme kararı alındı. Ben başkana girme. Vakıfta dur. Girme. Yarının ne olacağı belli değil dedim. Ben hariç 7’si girme kararı aldılar. Ben de bütün arkadaşlar seni satacak” dedim ve yıllar sonra benim dediğim oldu. Neyse girildi. Girilmese iyiydi. Sonra çıkıldı. Çıkılmasa da iyiydi. Yani girilmesine de karşıyım, çıkılmasına da. Yanlış siyaset.”

Bu kitapta şehit Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili bazı siyasetçi ve devlet adamalarının görüşleri:

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:

… Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim, çok sıkı talimatlarım oldu. Onlar da çok çalıştı, rapor da yayımlandı. Bunlar savcılığa, ilgili kurumlara verildi. O ara, bu çalışmalardan rahatsız olanlar oldu. Bana da iletildi…” 

22. Dönem TBMM Başkanı Bülent ARINÇ:

“… Allah ömür verse de bugünlere gelse idi, bugünkü iktidarı da hizaya sokabilecek güçte idi, düşüncesi ve ikazı ile…” 

 Ehli- Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani ALTUN:

 “… Türkiye’de gelecekte simge olabilecek, kendiişlerine yaramayacak olan kişileri tasfiye etme hareketi oldu, alan temizleme işi. Bu işin içinde derin güçler var, MOSSAD-CIA var. FETÖ var…” 

33 Yıllık Arkadaşı Mahir DAMATLAR:

“Bütün hayatı normalmiş gibi hep Musa’nın yanında yer almakla ve her zaman Nemrutlara, firavunlara, Ebu Cehillere, yezitlere karşı çıkmakla geçmiş ve aslan gibi de ruhunu teslim etmiştir...”

Eski CHP Milletvekili Mahmut IŞIK:

“... ‘Neden seni öldürsünler?’ dedim. ‘Bana vur diyorlar, karıştır diyorlar.’ dedi. ‘Hayır.’ dedim, bunlardan bir şey çıkmayacağını yaşayarak gördüm.’ dedi. Anlıyorum ki o dönemde Muhsin Bey’i kullanamıyorlardı, öyle anlıyorum bu sözlerini...”

Eski Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri GÜRGÜR:

“...Yazıcıoğlu da bütün hayatını bir cephedeymiş gibi yaşadı. 1980 öncesinin o kaotik dönemindeki hayatını ortaya koyarak yapmış olduğu mücadelesini Mamak zindanlarında, ondan sonraki siyasi hayatında çizgisini hiç değiştirmeden devam ettirdi...”

***

Yakın siyaset tarihimizin özgün kişilerinden, kendi tabiri ile “siyasal ağırlığı sayısal ağırlığından” daha fazla olan, kirlenmiş siyaset sahnesinde, “emr olunduğu gibi dost doğru”  kalabilen, Milli ve İslami çizgide siyaset yapmak isteyen gençlere rol model olabilecek şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasını anlamak ve gelecek nesillere aktarabilmek boynumuzun borcu…

Cenabı Allah gani gani rahmet eylesin.

Baki selamlar.

Kaynak: SON ALPEREN MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN SIR GÖRÜŞMELERİ, Veli TOPRAK- Selçuk ÖZDAĞ, ELİPS YAYINLARI,1.BASKI EKİM 2021,ANKARA