Başkalarının yanında utanıyorsanız, konuşmaktan çekiyor ve kendinizi küçük düşüreceğinizi, rezil olacağınızı düşünüyorsanız, insanların olduğu ortamlardan kaçıyorsanız sosyal fobi yani sosyal anksiyete bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz. 

Ahmet 17 yaşında derslerinde çok başarılı bir öğrenciydi. Sınavlarından hep yüksek not alan başarılı bir öğrenci olmasına rağmen sınıf arkadaşlarıyla çok konuşmayan, onların davet ettikleri etkinliklere katılmayan, teneffüslerde genelde tek başına olmayı seçen, dikkatlerin üzerinde olmasından rahatsız olan biriydi.  Ayrıca öğretmeni derste soru sorduğunda ya da sözlüye kaldırdığında aşırı derecede heyecanlanıyor, sınıftaki arkadaşlarının önünde rezil olacağından yoğun bir şekilde korkuyordu. 

Ayşe Hanım 24 yaşında işletme mezunu bir bayan. Okul hayatı boyunca hemen hemen hiç arkadaşı olmamıştır. Kalabalık ortamlardan kaçmıştır. Okul bittikten sonra iş başvurusu yapmış ancak iş görüşmelerine giderken rezil olacağı konusunda yoğun kaygı yaşamış, mülakat esnasında sorulan sorulara cevap verirken aşırı heyecanlanmış, kalbinin yoğun bir şekilde çarptığını hissetmiş, ilginin üzerinde olmasından rahatsızlık duymuştur. 

Bu iki örnekten de anlaşılacağı üzere sosyal fobisi olan insanlar toplum önünde konuşmaktan, kalabalık ortamlara girmekten yoğun bir şekilde kaçınırlar, göz önünde olmak istemezler. Yaşadıkları kaygı yoğun bir şekilde sosyal hayatlarını etkiler.  Rezil olmaktan, küçük düşmekten korkarlar.

SOSYAL FOBİNİN NEDENLERİ

Sosyal Fobi kalıtımsal miras yoluyla aktarılabilir. Anne-babası ya da akrabaları arasında sosyal fobisi olan kişilerin sosyal fobiye sahip olması söz konusu olabilir. Sosyal Fobisi olan ebeveyne sahip kişi kalıtımsal ya da modelleme yoluyla sosyal fobiye sahip olabilir. Anne baba tutumları da sosyal fobi üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bebeklik döneminde anne-babayla kurulan güven duygusu önemlidir. Anne-babanın çocuğa karşı takındığı aşırı korumacı ve müdahaleci tutumlar ve çocuğun bireysel gelişiminin kısıtlanması, ailenin çocuklara olumsuz yaklaşımı, çocuklara karşı alaycı bir tutum sergilemek, onlar üzerinde psikolojik baskı kurmak sosyal kaygıyı artırmaktadır. Başkalarının önünde çocuk sürekli azarlanırsa, konuşması kesilirse, küçük düşürülecek davranışlarda bulunulursa çocuk içine kapanmaya, çekingen bir kişilik oluşturmaya başlar. Çocukla anne baba arasında güven duygusu oluşturulamazsa çocuk kendine güvensiz bir kişilik geliştirir. İlgisiz, cezalandırıcı anne baba tutumları ise utangaçlık duygusunun gelişmesine neden olabilir. Kişinin küçük yaşlarda toplum önünde yaşadığı küçük düşürücü olaylar kendisiyle ilgili olumsuz algılar geliştirmesine sebep olabilir. Mesela sınıfta tahtaya kalktığında soruyu bilemeyen çocukla dalga geçilirse toplum önünde konuşma korkusu yaşayabilir. Bu yüzden hayatın ilk yıllarında karşılaşılabilecek olumsuz durumlara dikkat edilmesi gerekir. Günah, ayıp gibi kavramlar çocukluk döneminde yoğun baskıyla öğretilirse kişi hata yapmaktan korkmaya ve yoğun kaygı duymaya başlar. Bu durumlara benzer durumlar sosyal kaygının doğuşuna zemin oluşturabilir. Kişi sosyal durumlarda kaygı yaşamaya başlayabilir.

 

KAÇINILAN SOSYAL DURUMLAR

Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği'nde belirlenen sosyal durumlar şu şekildedir.

  • Toplum içinde telefonla görüşme 
  • Küçük bir grup etkinliğinde yer alma         
  • Toplum içinde yemek yeme          
  • Toplum içinde bir şeyler içme         
  • Yetkili biri ile konuşma                         
  • Dinleyiciler önünde konuşma, rol yapma                                                            
  • Partiye/ eğlenceye gitme                                                  
  • Başkaları tarafından izlenirken çalışma         
  • Başkaları tarafından izlenirken yazma           
  • Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşme
  • Çok iyi tanımadığı biriyle yüz yüze konuşma 
  • Yabancılarla karşılaşma                                  
  • Genel tuvaletleri kullanma                              
  • Birilerinin oturduğu odaya girme                    
  • İlgi odağı olma                                                 
  • Bir toplantıda hazırsızlık konuşma yapma      
  • Yetenek, yeti veya bilgi testine tabi tutulma   
  • İyi tanımadığı birine onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme            
  • Çok iyi tanımadığı birinin gözlerinin içine bakma                                               
  • Önceden hazırlanmış bir raporu bir gruba sözel olarak sunma
  • Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birini tavlamaya çalışma                                          
  • Alınan bir malı parasını geri almak üzere  iade etme                                                         
  • Parti / davet verme                                                     
  • Israrlı bir satıcıya karşı koyma      

 

TEDAVİSİ

Sosyal Fobi tedavi edilebilir bir psikolojik rahatsızlıktır. Tedavisinde tıbbi ilaçlar kullanılmaktadır ancak tek başına yeterli değildir. Psikolojik destek almak önemlidir. Birçok kişi sadece psikolojik destekle sosyal fobiden kurtulmaktadır. Psikolojik destek ile kişinin yaşadığı durumlarla ilgili düşüncelerini keşfetmesi ve bunların üstesinden gelmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Psikolojik destek sayesinden düşüncelerin düzenlenmesi kolaylıkla öğrenilmekte ve üstesinden gelinmektedir. Bilişsel ve davranışsal terapi teknikleri sayesinde düzenleme yapılabilmektedir. Ayrıca EMDR terapisi Sosyal Fobinin tedavisinde etkin bir yöntemdir.

Sorularınız için: [email protected]

              www.pozitifhayatmerkezi.com