Olayların akışı içerisinde sabit kalmak neredeyse imkânsız!Bu olaylar ister uluslararası çapta olsun isterse ulusal isterse yerel, bölgesel olsun takip etmek ve pozisyon belirlemek hem çok zor hem de büyük gayret gerektirmektedir. Bu sayfayı takip edenler bilirler, günceli olgunlaşmadan yazmaktan oldum olası kaçınmışımdır. Yalnız, gelişmeler peşi sıra yaşandıkça tarihe mal olmasını beklemek, tarihin yazılması sırasında olayların kaçırılması gerçeğini beraberinde getirebilmektedir. 

Güncel olayların yazıya aktarılması, popülerliğin yaşanması amacıyla avantaj ancak değerlendirilmesi yönünden yazara dezavantaj getirebilir. Yaşanan olayların arka plan tarihinden bağımsız yaşanacağı olgusu, doğru yorum körlüğüne kapı aralamaktadır. Yaşanan güncel hadiseler her yönüyle tekrardan daha çok sosyal bilim alanlarını ilgilendirmektedir. Bu meselelerin; sosyal, ekonomik, kültürel, psikolojik vb alanların hangisini ilgilendirmediği yargısına ulaşabiliriz ki? Kuşkusuz bunu söylemek abesle iştigaldir. 

Güncel bir örnek olarak uluslar arası arenada yaşanan olaya çok kullanılan popüler isiyle Brexit'e bakacak olursak şunları söyleyebiliriz. Birleşik Krallık (Büyük Britanya, İngiltere) için Avrupa Birliğinden çıkma kararının yansıması hayır yönünde teşkil etmişken arka planında sosyolojik ve ekonomik bir görünümün yer almadığını herhalde söyleyemeyiz. Sosyolojik çünkü etnik yapı, göç, kültür değişimi, demografik görünüm bu kararın çıkmasında hayli önemli iken ekonomik olarak ise birliğin mali yükünü daha fazla üstlenmek istememek, parasal konularda yaşanan ikirciklilik,yeni küresel dış ticaretin şekillenmesinde yaşanan gelişmeler mevcut sonucun alınmasına kadar geçen süreci daha iyi özetleyebilir. 

Bunun yanında daha pek çok uluslar arası gelişmeler sayılabilir. Fransa'daki grevler, ABD'deki ekonomik yönlendirmeler, diğer AB üyesi ülkelerde yaşanmaya devam eden küresel çapta krizler, Ortadoğu'da yaşanan kara baharlar bunlardan bazılarıdır.

Aynı şekilde ülkemizde yaşanan ve geniş kapsamlı alanları ilgilendiren terör olaylarına baktığımızda ise yine bu olayların da arka planında tarihi, sosyal, coğrafi, ekonomik, kültürel, etnik, dini vb. alanların bulunduğunu görebiliriz. 

Yaşanan olumsuz gelişmelerin boyutu ister ulusal ister uluslararası veya yerel ve bölgesel olsundisiplinler arası adı evrensel bunalımdır. 

Evrensel bunalımı tanımlamaya çalışan üç tespit ile bu haftayı bitirmek isterim.

  • Başta ülke genelinde ardından dünya genelinde yaşanan olumsuz olaylar; eşitsizlik, oluşan güç dengelerinin reddi, ekonomik sistemin tartışılmasının vb olayların bir yansıması ve patlaması niteliğindedir.
  • 20. Yüzyılın son çeyreği ve 21. Yüzyılın ilk çeyreğine tekabül eden küreselleşme kavramı bir bakış açısına göre yer kürenin yuvarlaklığı ile özdeşleştirilirken, yaşanan alanın düz olması ve tektip yerine çoktip varlıkların yaşaması gerçeğini kapsamaya yetmemiştir. 
  • Yaşanan kaotik olayların seyri inşa edilmeye çalışılan sistemin yanı sıradengesizliğe yol açan paylaşım, eşitsizliğin ve yoksunluğun krizini gözler önüne sermektedir.

Yaşanan olayların teşhis ve tedavisi ile reçetesi, birlikte yaşamanın zorluğunu ön kabul etrafında birleşmek ve başta ekonomik olmak üzereyaşam için tüm alanlarda eşitsizliği olabildiğince giderilmesidir. 

İnsan bilinci, değer zincirinin üst halkalarında yer alan bir kazanımdır. Unutmayalım!

 

Y. Doç. Dr. Bülent Darıcı

[email protected]