DÜNYADA HER SAN’AT FİKİRDEN DOĞAR
Toprağın yağmura kavuşması çimen, çiçek, mevye ve sebzelerin yetişmesine, insanın yeşillik ve çimenliğe kavuşması sevinç, coşkunluk ve gönül hoşluğuna sebep olur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.360)
Hazret-i Peygamber: Bir kimse kıyamet günü (yaptığı iyilik ve hayra karşı) verilecek mükâfatın en az bire on olduğunu şüphesiz bilirse o her zaman çeşit çeşit cömertlikte bulunur, diye müjdeledi. (Bakara suresi 261. ayette, Allah yolunda verenlerin verdiklerinin her biri yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir buğday gibidir. Allah dilediğine bunun iki katını da verir, buyrularak Kuran’da en az bire yedi yüz vaad edilmiştir.)(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.299)
Cimrilik vaad edilen mükâfatı görmektir. İnciyi görmek dalgıcı sevindirir.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.299)
Kabirde şu görünen gözünü toprak doldurur. Kabri aydınlatacak ruhanî bir nurun, basiretli bir gözün var mı? Elin ayağın çürüyüp birbirinden ayrıldığı vakit ruhunu uçuracak kanada sahip misin? Kur’an’da: Kim Allah’ın huzuruna bir iyilik getirirse ona on misli sevap verilecektir, buyruluyor. En’am suresi, 160 (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.214)
Ben birçok hayırlı işte bulundum deme, yaptıklarından elde ettiklerini göster, ürkme ve sus. Keçi gölgesini kurban etmeğe kalkma.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.230)
Hiçbir an işsiz ve hareketsiz duramazsın, ya kötülük ya iyilikte bulunursun. Bu iş ve hareket sırrını meydana çıkarmak içindir.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.331)
İnsanın kalbi ile kaza ve kader ömür yumağının ipini gün gün çektikçe beden nasıl sakin durur.
Bir kimsenin yüzü çirkin olsa bile huy ve ahlakı güzelse onun ayakları dibinde öl, çünkü dıştaki güzellik kaybolur, mana güzelliği edebi kalır. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.233)
Testinin üstündeki resim ve desenlere ne zamana kadar âşık olacaksın, şekilden vazgeç testideki suyu ara.
Ey gördüğü güzele takılıp kalan, onun yüzünü görüyor ahlakı güzel mi, çirkin mi bakmıyorsun. Akıllıysan sedeften inciyi al. (Sedef kabuktur). Her sedefin içinde inci yoktur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.338)
Dünyada her san’at ve hareket fikirden doğar. Halka göre fikir önemsiz gibidir ama insanlığı sel gibi sürükleyip götüren odur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.341)
Ariflerin gözü şaşı değildir, onlar gerçeği gören bir gözle önce ekilmiş tohuma bakarlar. Gecelerin gündüze gebe olduğunu bilir, bütün hile ve çarelerin kaza ve kadere göre havada kalacağına inanırlar. Alın yazısını gören bir kimse onu değiştirmeğe kalkmaktan hoşlaşır mı? (Zira) Allah bir tuzağın içine başka bir tuzak daha koyar.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.347-348)
Nil’in suyu âb-ı hayattan daha tatlıydı fakat inkârcılara kan görünmüştü.
Şehitlik mü’minlere manevî ve ebedî bir hayattır, münafıklar için ölüm ve yıpranış.
Tahiru’l- Mevlevî Mesnevi şerhinde: Maddi gıda kalıbı, manevî gıda kalbi besler. Hakk’ı zikir kalbin gıdası, güzel ses ruhun gıdasıdır, der. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.355)
Gönül her yârdan bir gıda, her ilimden bir safâ bulur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.359)
Ey mızrak, seni bir çevirip savuran olmasa nasıl bazan doğru bazan iki kat eğilir uçarsın?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.370)
Haset eden, kuyu dibine düşmüş ebedî kalacak bir hastadır.O devasız dertle daima ah edip durur. O ezeli güneşin sönmesini ister, ama bu arzu nasıl gerçekleşir? (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.373)
Ey asil ve temiz ruhlu adam seni görene, sana yakın olana ne mutlu. Ey efendi, sana saçma sapan sözler söyledim, afvet onları ben değil cehaletim söyledi. (Şerh-i Mesnevi, c.7,s.598-610 / Mesnevi, c.2,s.144-147)
Eşek, eşekliğinden dolayı sahibinden kaçar, sahibi ise iyilik ve hayır düşüncesiyle peşinden gider. Bu takip zarar verme fikriyle değil kurt paralamasın diyedir.(Şerh-i Mesnevi, c.7,s.598-610 / Mesnevi, c.2,s.144-147)
Akıllı insanın başlangıçta düşmanlık gibi görünen hâlinin sonra sevgi olduğu görülür. (Şerh-i Mesnevi, c.7,s.598-610 / Mesnevi, c.2,s.144-147)
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa: Sizin canınızdaki düşmanı açıklayacak olsam, cesurların ödü patlar, ne yola gidebilir ne bir işe bakabilirdi. Allah Resulü’nün bildiklerini biri bilmiş olsa hiçbir ibadete bedeninde kuvvet bulamazdı. Kedi önünde fare gibi mahv olur, kurt yanında kuzu gibi yok olurdu; haberini verdi: “Bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız. Yemek içmek içinize sinmezdi.” (Hadis) (Şerh-i Mesnevi, c.7,s.598-610 / Mesnevi, c.2,s.144-147)