Faik Yıldırım judo sporuna başladığında Konya tarihinin ilk ve tek milli judocusu Ezel Dedemoğlu idi. İkinci milli sporcunun tarihe kaydolması için de Faik’in yıldızlar kategorisinde yükselmesini beklemek durumundaydık. Elimizde net bir istatistik olmamakla birlikte, Konya’nın judo da en çok madalya kazanan sporcusu olan Faik Yıldırım ile malzeme yokluğu çekilen yıllardan bu yana geçen süreci konuştuk.
Ne zaman dünyaya geldiniz ve eğitim hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
1978 Konya doğumluyum. Ticaret Borsası İlkokulu, Mevlana Ortaokulu, Muhittin Güzelkılıç Lisesi okullarında ilk ve orta öğretimimi, Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunda ise Lisans ve Lisans Üstü eğitimimi tamamladım.
Spora ilginiz ne zaman ve nasıl başladı; hangi Antrenörler nezaretinde çalıştınız?
Spora ilgim, ilkokuldan önce, altı yaşında iken babamın beni jimnastiğe yazdırması ile başladı. Fakat ulaşım sıkıntısı nedeni ile devam edemedim. Daha sonra ilkokul üçüncü sınıfta, yine babamın desteği ile stadyumda düzenlenen yaz spor okullarına Judo dalına kaydoldum. Stadyumda görev yapan Murat İnan hocanın nezaretinde Judo yapmaya başladım.
Yanılmıyorsam Judo da Konya’dan milli takıma çağrılan ikinci sporcu sizsiniz. Milli takıma ilk ne zaman seçildiniz ve totalde kaç sene, kaç defa milli takımda yarıştınız?
Milli Takım Kampına ilk kez 1992’de Eskişehir de seçildim. Toplamda on beş yıla yakın Milli Formayı giydim. 100’e yakın Milli maça çıktım. 1995 yılı içinde kendi yaş grubum olan Ümitler Türkiye Şampiyonluğunun yanında hem Gençler hem de Büyüklerde Şampiyonluk kazanıp, yılın Judocusu seçildim. Fakat bu başarıların bedelini biraz ağır ödedim. Dünya Şampiyonası öncesi, aşırı yüklenmelerden kaynaklı sağ dizimden sakatlandım ve ilk operasyonumu geçirdim. Daha sonra yeni şampiyonluklar elde etsem de peşi sıra geçirdiğim diğer ameliyatlar sebebi ile çok sevdiğim, çok çalıştığım ve doyamadığım Judo hayatıma üzülerek veda ettim. Ama yine de dayanamayıp 2006 yılında, beş yıl aradan sonra Türkiye Şampiyonasına katılarak yeniden kürsüde yerimi aldım.
Sporcuların değerli yarışma hatıraları olur. Siz de yaşadığınız ilginç bir kaç hatıranızı bizimle paylaşır mısınız?
Ümitler yaş grubu sporcusu iken Büyükler kategorisinde katıldığım müsabakalarda 60 kg yarışmama rağmen, 66 ve 73 kilogramlara çıkardım. Fikstürdeki rakibimin kim olduğuna bakmadan maçlara katılır, başarılar kazanırdım.
Çok anılarımız var tabi ki Türkiye için o dönem çok öneme sahip olan Uluslararası Boğaziçi Judo Turnuvasında ülkemizi temsil ederken final maçında çok güçlü bir rakibim karşısında mücadele etmekten tırnaklarım ve parmaklarım kanayarak yenik durumda müsabakaya devam ederken kemerim çözüldü. Kemerimi bağlarken skorboarda baktığımda 52 saniye olduğunu gördüm ve “Allahım CC bana yardım et” dedim. Yakasını zor tuttuğum rakibimi bir kerede yakalayıp ipponla maçı kazandım. Bu özel duygular yaşatan bir anımdı.
Judocu olmanıza rağmen arada kısa bir dönem güreş de yaptınız ve dereceler elde etiniz. Sonra tenis sporu da yaptınız ve orada da zirveye adınızı yazdırdınız. Katıldığınız önemli yarışmalar ve elde ettiğiniz dereceleri verebilir misiniz?
Biraz uzun olacak ama sayalım. 1991 Minikler Türkiye Judo Şampiyonası İkinciliği, 1992 Minikler Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1992 Yıldızlar Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1992Ümitler Türkiye Judo Şampiyonası İkinciliği, 1992 Yıldızlar Güreş Guruplar Türkiye Birinciliği, 1992 Yıldızlar Güreş Türkiye Üçüncülüğü, 1993 Yıldızlar Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1993 Uluslararası Nazım Canca Judo Turnuvası Üçüncülüğü, 1994 Ümitler Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1994 Uluslararası Nazım Canca Judo Turnuvası Üçüncülüğü, 1994 Gençler Türkiye Judo Turnuvası Üçüncülüğü, 1995 Ümitler Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1995 Uluslararası Nazım Canca Judo Turnuvası Üçüncülüğü, 1995 Liseler Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1995 Avrupa Gençlik Olimpik Günleri İngiltere, 1995 Üniversiteler Türkiye Judo Şampiyonası Üçüncülüğü, 1995 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası ası Üçüncülüğü, 1995 Gençler Avrupa Judo Şampiyonası İspanya, 1996 - Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası Birinciliği, 1996 Gençler Dünya Judo Şampiyonası Portekizi 1996 Yılın En Başarılı Judocusu, 1996 Üniversiteler Türkiye Şampiyonası Birinciliği, 1996 Uluslararası Ortak Çalışma Kampı Rusya, 1997 Uluslararası Cihat Şener Judo Turnuvası üçüncülüğü, 1997 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1997 Büyükler Sofya Judo Şampiyonası üçüncülüğü, 1997 Türk Devletleri Gençler Judo Turnuvası birinciliği, 1997 Büyükler Dünya Judo Şampiyonası (Paris), 1997 Uluslararası Boğaziçi Judo Turnuvası birinciliği, 1997 Akdeniz Olimpiyat Oyunları (İtalya), 1997 Gençler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği,, 1997 Büyükler Judo Turnuvası (Almanya), 1997 Uluslararası Cihat Şener Judo Turnuvası birinciliği, 1998 Üniversiteler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1998 Büyükler Judo Turnuvası beşinciliği (Moskova), 1998 Gençler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1998 Gençler Avrupa Judo Şampiyonası yedinciliği (Slovenya), 1998 Uluslararası Cihat Şener Judo Turnuvası birinciliği, 1998 Kulüpler Türkiye Judo Şampiyonası ikinciliği, 1999 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1999 Üniversiteler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1999 Büyükler Dünya Judo Şampiyonası (İngiltere), 1999 Büyükler Avrupa Takımlar Judo Şampiyonası beşinciliği, 1999 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası birinciliği, 1999 Uluslararası Boğaziçi Judo Turnuvası birinciliği, 2005 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası üçüncülüğü, 2006 Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası üçüncülüğü, 2006 Uluslararası Boğaziçi Judo Turnuvası, 2006 Büyükler Balkan Judo Şampiyonası üçüncülüğü, 2007 Genç Bayanlar Judo Milli Takım Kamp Antrenörlükleri, 2007 Genç Bayanlar Judo Milli Takım Antrenörlüğü ve Turnuva ikinciliği (Ukrayna), 2008 Konya Tenis İl İkinciliği, 2009 Konya Tenis İl Birinciliği, 2012 Antalya Tenis Turnuvası Çiftler Şampiyonluğu gibi derecelerim var.
Sizin aktif spor yaptığınız dönemin şartları ve imkânları nasıldı, bugün nasıl?
Her şeye çok şükürcü bir insan olarak o günün zor şartlarında büyük sıkıntılar içerisinde maddi imkânsızlıklara rağmen, giyecek bir eşofmanım bile yokken, etrafımdaki herkese eşofman ayakkabı ve judo elbisesi hediye edecek dağıtacak bir duruma Rabbimin yardımı ile geldim. Bu süreçte antrenörüm Murat İnan’ın ve Konya da ki diğer antrenörlerden Hüsamettin Çeliik, Mehmet Zeki Erkan hocalarında Konya adına büyük gayretleri ve benim Milli Takımlardaki öncülüğümle Türkiye’nin Ümitler ve Gençler kategorisinde defalarca en fazla altın madalya ve madalyalar alan ili olduk.
Hangi kulüpler adına yarıştınız?
Sporculuk kariyerim boyunca iştirak ettiğim turnuvalara Konya Gençlik ve Spor Kulübü, Tümosanspor Kulübü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulüpleri adına Judocu olarak katıldım.
Aktif müsabık döneminizi ne zaman ve gerekçe ile sonlandırdınız ve sonrasında ne tür görevler aldınız?
Yaşadığım sakatlıklar ve bunlara bağlı olarak geçirdiğim operasyonlardan sonra erken yaşta aktif judo hayatıma veda edip, Milli Takım’da antrenör olarak devam ettim.
Türkiye Judo Federasyonunun çeşitli kurullarında görev aldım. Konya’ya olan sevdam yüzünden Türkiye’nin başka illerinde de üniversite tahsilimi yapabilecekken ilimizi tercih ettim. Daha sonra ki yıllarda yüksek lisansımı Antrenörlük alanında yaptım. Fakülteden mezun olduktan sonra bilgi, birikim ve tecrübemi ilimize hizmet etmek için öğretmenlik tercihimde Konya oldu.
Halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Konya da bir lisede Başöğretmen olarak görevime devam etmekteyim. Görevim süresince idareci olarak da hizmet ettim.
Yetiştirdiğiniz sporcularınız hakkında bilgi verir misiniz?
Meslek hayatım boyunca farklı dallarda yüzlerce öğrencimi spora yönlendirdim. Bunlarda birçoğu ulusal ve uluslararası çok sayıda başarıya imza attılar ve halen şehrimize de spor adına hizmet etmeye devam ediyorlar. Bunlardan bazıları spor dalında önemli mevkilerdeler. Bu öğrencilerimden Avrupa ve Dünya Şampiyonu olanlar gururumuzu arttırmıştır.
Sizin döneminizde imkânlar nasıldı?
Elbette ki bizim zamanımızda, hem kaynak yetersizliği hem Judo sporunun çok popüler olmayışı nedeni ile bazı sorunlarla karşılaştık fakat bu spora olan düşkünlüğümüz her maniyi yenmemizi sağladı. Sporculuğum döneminde para ya da başka hiçbir şeye önem vermedim. Milliyetçilik ruhu ile ilimizden, kulüp adına maddi bir destek olmadan, manevi destek ve yapabilmeye olan inancımla, gayret göstererek Konya için çalıştım. Bu sebeple o dönemin Türkiye ve Avrupa Şampiyonu takımına sahip olan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, İzmir, Ankara gibi büyük kulüplerin transfer ve maaş tekliflerini değerlendirmedim. Akabinde geçireceğim ikinci ameliyatın Ankara Hacettepe de olabilmesi için gereken ücretin tedarikinde bile zorlandım. Bu süreçte dönemin ASKF Başkanı ve şu an ki Milletvekilimiz olan Mehmet Baykan’ın maddi destekleri ile operasyon bedeli karşılanmıştı.
Tabi ki o zamanlar şu eksikti bu eksikti gibi memnuniyetsiz bir tavır ve bakış açısı içerisinde değilim. O günün şart ve imkânlarında gerek antrenörümün gerekse il müdürlüğünün ellerinden gelen her türlü desteği verdiklerini düşünüyorum. Tabi ben de Konya’yı ve ülkemizi bu kadar çok sakatlığa rağmen arkamdan gelenlerin yolunu açarak Konya’yı ve Konyalı sporcuları Türkiye de kabul edilir, saygı duyulur bir hale Allah’ın (CC) takdiri ile getirdiğimi düşünüyorum.
Bununla ilgili bir anımı paylaşmak isterim. Yıldızlar kategorisinde yeni yarışıyorum, üzerimde gerçek bir judo elbisesi yoktu. Şeker çuvalından yapılmış bir Judo elbisesi ile maça çıkacaktım, hazırlanıyordum. Tüm bunları daha sonra hocam anlatmıştı. Yanında bulunan rakip sporcunun hocası, ısınan sporcusuna kiminle maça çıkacağını sormuş. O da “Konyalı biriyle” deyince “O zaman ısınmana bile gerek yok” diyerek Konyalı judoculara bakış açısının nerelerde olduğunu ortaya koymuş.
Konya için taşıdığımız bayrağı ilimizdeki genç, dinamik, işini seven antrenörlerle ve yetiştirdikleri sporcularla daha yükseklere daha büyük başarılara imza atarak Türkiye de lider konumda temsile devam ettiklerini gururla takip ediyorum. İşini seven antrenörlerimize buradan da çok teşekkür ediyorum.
Günümüz şartları her spor dalında olduğu gibi elbette judo alanında da çok daha iyi durumda. Bunda judonun isminin daha çok duyulup yaygınlaşması, devletin ve kulüplerin imkânlarının artması, maddi olarak sporcuların birçok yerden gelirlerinin olması, aynı zamanda bilgiye de kolay ulaşılır olması, şartları daha iyi bir hale getirmiştir. Bütün bu gelişmeler Judo sporunun geleceğine dair inancımı arttırmaktadır. Bu spora kendini adamış olan genç kardeşlerimizle gurur duyuyor ve onları her anlamda destekliyorum. Size de Judo ya dikkat çekmek adına gösterdiğiniz bu özenden ve yapmış olduğumuz bu röportajdan dolayı çok teşekkür ederim.