Uzun zamandır Türkiye gündemine dair konular yazmıyordum.

Konya’nın başlıkları çok önemli…

Lakin…

İP’li Lütfi Türkkan’ın şehide ve yakınına küfretmesine de birkaç cümle etmem lazım.

Kesinlikle…

Toplumun hassas olduğu konular üzerinden siyaset yapmak doğru bir şey değil.

Hele hele değerlerimize hakaret de küfür de hiç kabul edilmez.

Bu vatan için canını vermiş şehitlerimizin mirasına sahip çıkmak yerine, onlara küfür etmek…

Kesinlikle kabul edilemez.

Olmaz kardeşim…

Biz her yıl Ramazan ayında şehit sayfası yapıyoruz.

Değerlerimizi hatırlamak adına…

Bu vesileyle de birçok şehit ailesiyle görüştük, görüşüyoruz.

Düşünün…

Sadece bir can demiyorum.

Bir kişi en sevdiği uğruna verebileceği, en değerli varlığını vermiş.

Canını…

En çok sevdiği vatanı uğruna canını vermiş.

Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin…

Ailelerine sabır versin.

Kolay mı?

Sadece canını vermiş demekle bitmiyor…

Ya ailesi…

Bir de onlara sorun…

Ağlayarak anlattıklarını dinlerken yüreğiniz dayanmaz.

Kimisi nişanlı, kişi evli…

Çocuğunu yetim bırakanlar…

Dinleyin…

Aileleri de bir dinleyin…

Sonra bu İP’li Türkkan’ın küfür ve hakaretini değerlendirin.

Ayıp yahu…

Yazık…

Bu kadar hafife almayın.

Özür dileyip geçilecek bir konu olmadığının da farkına varın.

Ve…

Bu adamlar devlet yönetmeye talip değil mi?

Uzağa gitmeyelim…

Konya Şehit Aileleri Derneği Başkanı Recep Pekdemir’in açıklamaları aslında her şeyi özetliyor.

Meclis çatısı altındaki bir milletvekilinin küfürlü sözleri şehit aileleri ne kadar yaraladığının ispatı.

Hadi okuyalım…

Mukaddesatı için en kıymetlilerini vatan uğruna feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan bizleri, gazilerimizi derinden yaralayan asla kabul edilemez bu olayı şiddetle kınıyoruz.

Aziz şehitlerimizin kanlarıyla kurulan meclisimiz de şehidimizin emaneti olan yakınlarına ağza alınmayacak şekilde küfür etme hadsizligi, alçaklığı ve terbiyesizliğine cüret etme cesaretini gösteren,  hiçbir parti ya da milletvekilini gazi meclisimizde kabul etmedik, etmeyeceğiz, etmiyoruz.

“Benim kardeşimin vücudu parçalandı, günlerce ayaklarını aradık” diyerek feryat eden garip ve yüreği yanık bir şehit yakınına küfür etmek sonrasında ise provokatörlükle suçlamak asla affedilmeyecek ahlaka ve izana sığmayan şuursuzluktur.

Bu sinkaflı sözleri sarf eden birinin milletvekili olması ise yüce meclisimizin saygınlığıyla beraber başta şehit aileleri olmak üzere milletimizin kendisi ve iradesine de yapılmış hakaret olarak tarihin kirli sayfalarında kayıtlara geçmiştir.

Şuursuzluk mu?

Biz söyleyeceğimizi söyledik bundan sonra yorum da takdir de sizin.

Lakin…

Tarih yazdı…

Bundan sonrası milletin terazisinde tartılacak.

Bizim de takipte olduğumuzu bilsinler.

***

‘Uzayan kol bizden olmasın’

Konya’dan bir ismin güzel yerlere gelmesini hep güzel cümlelerle tebrik ederiz.

‘Uzayan kola bizden olsun’ deriz

Ama…

Doğru insanların doğru yerde olmaları kaydıyla…

Efendim…

Önceki günlerde gerçekleştirilen bir atama beni hiç sevindirmedi.

Neden mi?

Durun anlatayım…

Bir dönem Konya Gençlik Kolları Başkanı Genç Osman Killik, CHP’nin Gençlik Kolları Genel Başkanı olmuş.

Genç Osman Killik Konyalı…

Atandığı gün de şu paylaşımı yapmış; Konyalı bir memur çocuğuna, emek vererek Gençlik Kolları Genel Başkanı olabilme imkanı veren Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na ve bunu oylarıyla mümkün kılan tüm gençlik iradesine teşekkür ederim. Mirasına layık ol #GeleceğiKur

Killik’in geçmişi pek de iyi değil.

Hatırlayın…

Konya’da 16 yaşındaki bir gencin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği dönemde CHP’nin Konya Gençlik Kolları Başkanı, Genç Osman Killik idi.

Yanılmıyorsam da azmettirici iddiasıyla ifade verdi.

Konya’da çok gündem olmuştu.

Bir anda da gündemden düştü.

Şimdi yine çıktı.

Ben buradan şunu anlıyorum…

CHP 2023’e kadar marjinal bir yaklaşımla seçime hazırlanacak.

Zira atama bu yönde…

Yanlış mıyım?

Hep birlikte göreceğiz….

O yüzden ‘uzayan kol bizden olsun’ diyemiyorum.