Altıntaş, ‘’Sanatçılar, topluma kötü örnek olmayacaksa başka isimler kullanabilirler. Ama gerçek ismiyle ortaya çıkmayarak topluma zarar verici bir örneklik oluşturmak adına ismini değiştiriyorsa bu yanlıştır’’ dedi. Konya’da 22-23-24-25 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek olan Konya Müzik Festivali’nde sahneye çıkacak sanatçıların isimleri dikkat çekiyor. Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş ise, bu durumun kültür kıyımı olduğunu söylüyor.

4-5-30

SANATÇI ÖRNEK OLMALI

Toplumda yaşayan her bireyde olduğu gibi toplumun bir parçasını oluşturan sanatçıların da sorumlulukları olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, sanatçıların bu durumu toplumun yararına kullanmaları gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Altıntaş, ‘’Çünkü sanatçılar topluma güzel ve farklı konularda örnek olan kişilerdir. Dolayısıyla içinde yaşadığı toplumun değerlerine, yaşam biçimlerine karşı sanatçılardan duyarlılık göstermelerini bekleriz. Çünkü sanatçılar toplumu yönlendiren kişilerdir. Toplumda yaş gruplarına göre insanlar onları rol model olarak görmektedir. Ayrıca sanatçı demek her zaman muhalif olmak anlamına gelmiyor. Tabi muhalefet edeceği konular da olabilir. Ancak toplumun değer yargılarına, ahlaki değerlerine, örfüne, adetine ve kültürüne karşı muhalefet yapılmamalıdır. Biz sanatçının her zaman bir duruş göstermesini bekleriz. Bu duruş ve tavrın bilgiyle, bilinçle desteklenmesi gerekir. Sanatçıyı, sanatçı yapan şey de o duruştur. Her bireyin olduğu gibi sanatçıların da ahlaki sınırlarının olması gerekir. Bu sınırlarıyla topluma örnek olurlar. Çocuklar, anne ve babalarının davranışlarını da örnek alırlar. Aynı şekilde okuldaki öğretmenleri, materyalleri de örnek alır. Bunun da ötesinde sosyal medya ve internette zaman geçirdiği, izlediği dizi ile filmdeki karakterlerin gülüşünden konuşmasına kadar onları rol model alır. Dünya artık küçük bir köy haline geldi. Dünyanın öbür ucundaki herhangi bir yerde ve yapımda rol almış olan bir sanatçıya gençler özenebiliyor. Buna biz sosyal öğrenme kuramı diyoruz. Mesela bir birey izlediği filmi veya tiyatroyu gözlemliyor. Sonrasında onları taklit dönemi başlıyor. Oradaki sanatçının saç stilini, giyimini-kuşamını hatta karakterini taklit ediyor’’ ifadelerine yer verdi.

Konya'da göçmen gerçeği gittikçe büyüyor! Konya'da göçmen gerçeği gittikçe büyüyor!

4-6-31

‘SANATÇI TOPLUMLA BARIŞIK OLMALI!’

Günümüzde çok fazla ‘’sözde sanatçı’’ diyebileceğimiz kişilerin var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Altıntaş, ‘’Bir sanatçı toplumun değer yargılarına, dinine, dini sembollerine karşı duyarlı olmalı ve onları küçümseyici, hafife alıcı, hakaret edici ya da insan fıtratına aykırı diyebileceğimiz davranış tarzlarından uzak durmalıdır. Ama maalesef bugünlerde sözde sanatçı dediğimiz insanların LGBT’yi ön plana çıkarma, bunu gençlere teşvik etme ve moda haline getirme gibi doğrudan aile yapımızı zedeleyecek eylemleri var. Bir diğer örnek ise bazı sanatçılar Hazreti Osman ve Hazreti Ömer’e, ‘’benim için İsrail bunlardan daha değerlidir’’ diyor. Yıllarca bir dizide izlediğimiz bu sanatçı bu hakareti edebiliyor. Ya da bazı sanatçılar gerçek ismini değiştirerek, farklı adlar kullanarak toplumun kültürünü ve gidişatını hedef alıcı roller üzerinden yıkıcı etkilerde bulunuyor. Sanatçılar, topluma kötü örnek olmayacaksa başka isimler kullanabilirler. Ama gerçek ismiyle ortaya çıkmayan, topluma zarar verici bir örneklik oluşturmak adına, sanatçı ismini değiştiriyorsa bu yanlıştır. Biz bu hareketleri ‘’sanatçı’’ dediğimiz insanlara yakıştıramıyoruz. Sanatçı dediğimiz insanlar toplumla barışık olmalı. Bu milletin değerleriyle bütünleşmiş, bu değerleri topluma yeniden tanıtan, gençlere güzel ve faydalı olabilecek sanatçılarımızı başımızın üstünde taşırız. Onlara karşı saygımız sonsuz’’ diye konuştu.

HAREKETE GEÇİLMELİ!

Prof. Dr. Altıntaş, gençlerin, kendilerine zarar verecek sanatçıları rol model almaması noktasında ailelerin büyük sorumlulukları olduğunu ifade ederek, ‘’Çocuklarına rol model olarak gösterecekleri şahsiyetler olmalıdır. Bizim kültürümüzde Hazreti Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Hazreti Meryem, Hazreti Havva, Nasrettin Hoca, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Necip Fazıl, Sezai Karakoç gibi önemli şahsiyetler vardır. Aileler de çocuklarına bunları güzel bir şekilde öğretmelidir. Bu toprakların ruhuna ve kültürüne bağlı çocuklar yetiştirmek için öğretmenlerimize de çok büyük işler düşüyor. Televizyon veya sosyal medyada, bu konularla ilgili gençlerimize yeni yapımlar da sunulmalıdır. Harekete geçilmezse gençlerimiz ‘’sözde sanatçı’’ dediğimiz kesime özenerek dinlerini, kültürlerini unutacaklardır’’ şeklinde konuştu.

HABER MERKEZİ

Editör: Birkan Bakay