Haziran ayı biliyorsunuz okullarımızın mezun verme ayıdır.
Liselerde bir mezuniyet töreni oluyor mu? Doğrusu bilmiyorum. Kendi kategorisinde değerlendirildiğinde Batı kültürüne oldukça açık bir liseden mezun olmama rağmen şöyle ya da böyle bir mezuniyet törenimiz olmamıştı. İlginçtir, aradan 40 yıl geçmiş olmasına rağmen çocuklarımızın liseden mezuniyetlerinde de tören falan yoktu. Tabii ki bizim görmediğimiz şeyler yok olmuyor. Zaman zaman, muhafazakâr basında bazı lise öğrencilerinin mezuniyetleri münasebetiyle düzenlenen eğlencelerde gerek giyilen kıyafetler ve gerekse içilen içkiler üzerinden rezalet ve benzeri galeyana getirici ibareler içeren haberler yapıldığına şahit olduk ve olmaya devam ediyoruz.
***
Üniversitelerin diploma törenlerine ise kendi mezuniyetimden bu yana aşinayım. Biz mi önemsememiştik yoksa o günlerde bir fotoğraf makinesi bulmak bile çok mu güçtü bilmiyorum ama o günden toplu bir fotoğraf dışında kalan kayda sahip değilim. Şimdi özellikle dijital fotoğrafçılığın verdiği imkânlarla insanlar böyle günleri an be an kaydediyorlar. (Sırası gelmişken insan hayatının bu derece kayıt altına alınmasının iyi bir şey mi, kötü bir şey mi olduğunun tartışması bir yana bunun anlamı üzerinde düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.)
***
Genellikle bir bayram havası içinde geçen diploma törenleri son yıllarda başka bir nitelik almaya başladı. Bazı uyanık öğrenciler hazır herkes oradayken akıllarına esen her mesajı kitlelere iletelim gibi bir oportünistliğe savruldular.
Kuşkusuz gençlerin dilek ve temennilerini, katıldıkları ve katılmadıkları uygulamaları bildirme hakları var. Ama bunun yeri mezuniyet töreni midir bu tartışılabilir. Bana kalırsa değildir. Gençlerin mezuniyet törenine gelinceye kadar sesini duyurabilecekleri platformlar eskisine göre daha fazla, ancak yeterli olduğu söylenemez ve bunun belki de birinci nedeni üniversite hocalarının (idareci olsunlar ya da olmasınlar) bu tür faaliyetleri ya orta öğretimdeki kol faaliyetlerine veya taraftar oldukları partinin gençlik kolu faaliyetlerine benzetmek istemeleri.
***
Bir başka sorun ise bu törenlerde ortaya getirilen konuların ya çok kişisel ya da çok genel olmasından kaynaklanıyor. Kendisine iyi not vermeyen bir hocayı protesto edenlerden sevdiği kıza tören esnasında evlenme teklifi yapmaya kadar varan kişisel şovlar bazılarımızca müthiş bir özgüven ve girişkenlik örneği olarak sunulsa da esas olarak eğitimcilere biz bu kadar insanın vaktini son derece kişisel işleri için alacak kadar bencil insanlar mı yetiştiriyoruz sorusunu sorduracak nitelikte eylemlerdir.
Bir de genel konular var ki başlı başına ayrı bir sorunlar yumağı oluşturuyor. İsrail'in Filistin politikasını, Çin'in Uygurlara uyguladığı zulmü, homoseksüellerin yürüyüşünü polisin engellemesini, bazı gazetecilerin hapse atılmasını vs vs. aklınıza gelebilecek her şeyi mezuniyet töreninde protesto eden gençler!
***
Bu gençlerin durumu bizim bekarlık günlerimizde çokça anlatıp çokça güldüğümüz bir fıkrayı getirdi:
Evlenip barklandıktan yıllar sonra karşılaşıp sohbete dalan iki arkadaşın sözü dönüp dolaşıp aile içi karar mekanizmalarına gelir. Valla, der birisi, biz hanımla işleri paylaştık, herkes kendi payına düşen işlerde karar veriyor ve böylece kavgasız gürültüsüz geçinip gidiyoruz. Bu konularda birazcık dertli olan ötekisi merakla nasıl bir paylaşım yaptıklarını sorunca, devam eder kasıla kasıla anlatmaya: Azizim önemli işleri ben kendi üzerime aldım, önemsizleri de hanıma kakaladım deyince arkadaşı biraz daha bilgi ister, nasıl yani, diyerek. Devam eder bizimkisi aynı tonda: Nasıl olacak, Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki siyasi meseleler, Birleşmiş Milletlerin başına kimin geçeceği, hükümetin döviz politikası gibi önemli konularda benim kararlarım geçerli. Eve hangi eşyalarına alınacağı, tatilde nereye gidileceği, çocuğun hangi okulda okuyacağı gibi önemsiz konularda ise hanımın kararları!
Şimdi bizim gençler de okullarının alt yapısıyla, gördükleri eğitimle, bulursalar çalışacakları işlerle ilgili onca somut sorun ortada dururken gidip ulusal ve uluslararası düzeyde, onlar için son derece soyut sayılabilecek, sorunları gündeme getiriyorlar.
***
Doğrusu insanın aklına birilerinin bu hepsi iyi niyetli, ama tecrübesiz gençlere Çocuklar, sakın ha bizden daha iyi şartlarda okumanızı, eğitimi düzeltmemizi, okulunuz bitince uygun iş bulmanızı sağlayacak şeyler istemeyin. Büyük, tartışmalı ve sizin birkaç gruba ayrılıp birbirinizle kıyasıya mücadele edeceğiniz hatta tekme tokat dövüşeceğiniz siyasi konuları getirin gündeme deyip demediği geliyor.
***
Bu dünya yapıp ettiklerimizin yankılanıp bize döneceği bir dağdır. (Mevlana)