Makineleşme ve teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, el sanatlarını meslek edinen ve devamını sağlamaya çalışan kişi sayısı azaldı. Geçmişi günümüze taşımayı başaran Konya Tarihi Bedesten Çarşısında ise el sanatları yaşatılmaya devam ediyor. Çarşı esnaflarından Yaşar Can da, ‘el emeği, göz nuru’ ile yapılan tahta ürünlerin ömrünü uzatmak için gece-gündüz çalışanlardan birisi.

Çiçek ve fide sezonu açıldı Çiçek ve fide sezonu açıldı

4-3 kopya

BEDESTENLİLER OLARAK KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ

Esnaf Yaşar Can, tahtadan oklava, sini, merdane, beşik, kaşık ve baston gibi el emeği eşyalar sattıklarını söyleyerek marangozluk yapan kişilerin ve el yapımı ürünlerin azaldığını da ifade etti. Yaşar Can, “Neredeyse herkes makineleşmeye geçti. Ama bizler Bedesten esnafı olarak marangozluk kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Zaten Konyalılar da el yapımı ürünlere çok fazla talep gösteriyor” şeklinde konuştu.   

4-5-76                            

EL SANATINI İCRA EDEN ÇOK AZ İNSAN KALDI

El yapımı ürünlerin kaliteli olduğunu vurgulayan esnaf Can, vatandaşların bu yüzden marangozların yaptığı eşyaları almak istediklerini dile getirdi. İnsanlar el yapımı eşyalara rağbet gösterse de ustaların, marangozluk mesleğini devam ettirecek ve eğitecekleri çırakları bulmakta zorlandığını da kaydeden esnaf Can, “Günümüzde gençlerin çoğu iş öğrenmek derdinde değil. Daha çok para kazanmak veya üniversiteye gitmek istiyorlar. Keşke daha fazla insan el sanatlarını gelecek nesillere aktarsa” diye konuştu.

4-6-74

KONYALILAR KÜLTÜRLERİNE BAĞLI KALDI

Eskiden kullanılan tahta beşiklerin dükkanında olmasının vatandaşın dikkatini çektiğini ifade eden Can, son olarak şunları kaydetti, “Bu beşikleri Konya’daki bir baba-oğul yapıyor. Onlardan başka yapanın olmadığını biliyorum. Hatta tahta beşikleri hâlâ alanlar ve kullananlar var. Bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü Konyalıların eski kültürlerini unutmadıklarını ve el emeklerine önem verdiklerini anlıyorum. Zaten tahta beşikler, günümüzdekilerden daha dayanıklı ve güzel. Görüntü anlamında da sanatsal bir çağrı ve işçilik uyandırıyor.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay