Yine bu köşemde 3 Şubat 2022 ve 12 Ocak 2023 tarihlerinde ‘Aydınlar Ocağı’ Başlıklı yazılar yazmışım.

O yazılarımda tarihçe bilgilerine ve kendimin, Konya Aydınlar Ocağı ile tanışmamı anlatmışım. Burada da kısa bir tanıtım yapıp sonra diyeceklerime geçeyim.

1986’da kurulan Konya Aydınlar Ocağı, Türkiye’de kurulu olan 110 bine yakın ve Konya’da kurulmuş olan 3500 adet dernekten birisidir.

Başkan Dr. Mustafa Güçlü’nün de her program öncesinde gururla beyan ettiği ve katılımcılara hatırlattığı üzere, kırılması zor bir rekorun sahibidir Konya Aydınlar Ocağı...

Ocak, Selçuk Üniversitesi hocaları Abdülkadir Akçin, Mehmet Arslan, Ali Sinan, Akif Akkuş, Ahmet Bilge, Abdurrahman Kutlu ve Sekreter olarak Orhan Aydın’ın yer aldığı dokuz kişi tarafından, 8 Kasım 1986’da kurulmuş. Mekân olarak da Fatih Çarşısı birinci kattaki bir yer tutulmuş. Geçici Başkan Prof. Dr. Abdulkadir Akçin’den sonra, 22 Kasım 1986 tarihinde yapılan genel kurulda Prof. Dr. Şaban Karataş, Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı seçilmiş.

1988’de Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu başkanlığında yönetimde değişiklik olmuş. Sonra Opr. Dr. Mustafa Akın başkan seçilmiş. Av. Mehmet Ali Uz ise 1989- 2002 arasında 13 sene başkanlık yapmış. 2002’den itibaren de Konya Aydınlar Ocağı genel başkanlığını Dr. Mustafa Güçlü yapmaktadır.

Şahsen Aydınlar Ocağı’nın bütün programlarını takip etme gayreti içinde olduğumu yukarıda da belirtmiştim. Üç yıldır da yönetim kurulu üyeliği yapıyorum.

Geçtiğimiz hafta yani 07 Ocak 2025 tarihinde Olağan Genel Kurulumuzu yaptık. Yapılan seçimde Katılımcıların tamamının oyunu alan ve Dr. Mustafa Güçlü’nün de içinde bulunduğu liste seçimi tekrar kazandı. Başkaca da bir talep olmadığı için tek liste ile yapıldı seçim.

Genel kurula katılanların oy birliğiyle; Av. Ahmet Güney, Bekir Şahin ve Hüseyin Eşgin Divan Kurulu görevini üstlendiler.

Yapılan seçimde; yeni yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Dr. Mustafa Güçlü, Mustafa Sinan Ümit, Mustafa Güden, Mehmet Altuntaş, Muammer Yavuz, Tayyar Yıldırım, Serkan Peköz.

Genel Kurulda bir de İlim İstişare Kurulu oluşturuldu. Bu kurul;

Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, Prof. Dr. Caner Arabacı, Prof. Dr. Necmettin Tarakçıoğlu, Prof. Dr. Ahmet Alkan, Prof. Dr. Abdullah Öksüz, Prof. Dr. İbrahim Erayman, Prof. Dr. Hasan Hüseyin Kara, Doç. Dr. Zekeriya Şimşir, Doç. Dr. Mustafa Durdu ve Doç Dr. H. Ahmet Şimşek isimlerinden oluştu. Hayırlı olsun.

Faaliyetlerimizde; Konya’da ve ülkemizde yaşamış ve hangi düşünceden olur ise olsun topluma fayda sağlamış şahsiyetlere vefa gösterilmektedir. Tarihimizdeki olaylara ışık tutmaya çalışan, kendisini çeşitli alanlarda yetiştirmiş şahsiyetleri kürsüye çıkarıp tecrübelerinden istifa etmemizi sağlayan, geçmişte görev yapmış, halen bu görevi yürüten Konya Aydınlar Ocağı Başkanlarımıza, yönetim kurullarında görev alan bütün şahsiyetlere sonsuz teşekkürler ediyorum. Vefat etmiş olanlara rahmet diliyorum.

Ben de şahsen, bu göreve layık olmaya çalışacağıma söz veriyor, camiamızın tüm mensuplarını saygı ile selamlıyorum.

Emekli olunca yerleşeceğim şehirdeki kültür ve sanat konularında faaliyet gösteren oluşumlarla tanışıp o oluşumların içinde bir nefer olmayı hayal ettim hep. Hayallerim üzerine eylemler geliştirmeye o grupların içinde bulunmaya gayret ettim. Gün geldi çattı emekli oldum ve Konya Aydınlar Ocağı ile tanıştım. Aldığım terbiye, eğitim ve içinde yaşadığım toplumun gelenek, görenek, töre ve örfüne aykırı hiçbir kuruluşun içinde bulunmadım, bulunmam da söz konusu olamaz. Türk-İslam Tarihi içindeki bütün olayları, faaliyetleri her yönüyle öğrenmeye gayret ediyorum. 

Başkanımızın neredeyse her program öncesinde, “Burada belli bir düşüncenin hâkim olduğu konular değil, toplumuzda yaşanmış ya da dillendirilen, konuşulan her konuyu bulabilirsiniz. Bizim birlik ve beraberlik içinde yaşamamızın sağlanması her düşünceden konuların insanımıza sunulması her konuda bilgi paylaşımı yapılması ve herkese söz hakkı verilmesi ile mümkündür. Biz de bunu yapıyoruz. 28 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürdüğümüz bu program, sanırım Türkiye’de bu alanda bir rekor olmalıdır.”

Son zamanlarda bazı zihniyetlere sahip insanlar, Konya Aydınlar Ocağı’nı kendi dar düşünceleri içine hapsedip Kendileri gibi düşünmesi gereken, kendilerinin yönetim ve yönlendirmesi ile hareket eden bir yapı olmasını arzu etmektedirler. Konular hep kendi zihniyetlerine uygun olsun, sürekli olarak 1923 Türkiye’si konuşulsun, geçmişimizle alakalı kimse bir şey öğrenmesin, Mussolini  İtalyası, Çar Rusyası, Hitler Almanya’sının bir zamanlar yaptıkları gibi onlar ne isterlerse o konuşulsun, o icra edilsin.” istemektedirler.

Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister."  Derken, bazı arkadaşlar ise, “Hayır, benim fikirlerim gibi cümleler kurmalısınız, benim size dikte ettiğim konuları işlemelisiniz.” diyerek yazılar yazmakta, beyanlarda bulunmakta Konya Aydınlar Ocağı’nı ve onun Başkanını mesnetsiz iddialarla eleştirmektedirler.

Mesela Atatürk’ü, sadece kendilerinin akrabası ya da  ‘amcaoğlu’ saymaktadırlar. Bir konuyu bu şekilde irdelemek “istismar”dır. Kimsenin vatanseverlik derecesini siz ölçemezsiniz. Mesela benim vatanseverliğim, cumhuriyetçiliğim, sizinkini evire çevire döver. Benim, Cumhuriyet öncesi sevgim de Osmanlı öncesi sevgim de Selçuklu öncesi sevgim de Türklüğün İslam öncesi dönemlerini sevgim de Cumhuriyet sonrası sevgim de sizinkini kündeye getirir, tuş eder.

Tek tip, tek model, konulara at gözlüğüyle bakan o şekilde insanların yetişmesini arzu eden bu arkadaşlar, Allah’ın bile insanların tamamını farklı karakterde, farklı fıtratta yarattığını, parmak izlerinin, beyin kıvrımlarının dahi farklı olduğunu göz ardı etmekte, herkesin kendileri gibi düşünmesini istemektedirler. İstesinler dursunlar. Allah onları da ‘demokrasi kültüründen’ nasiplendirsin inşallah.

Şimdilik Nurettin Topçu’nun şu sözüyle bitirelim yazımızı.

“Batının fikir mahsullerini şüphesiz ve tenkitsiz, saf bir itaatle alan dimağlar, bu fikirleri getirmekle ilim yaptıklarını zannettiler.”