Son zamanlarda sosyal medya platformlarında tesettür firmalarının yaptığı reklamlar içimizi karartıyor.

Geleceğe dair diyorum…

Bakın, ‘tesettür mağazaları’ diyorum ve burası çok önemli.

İslam’da yeri olmayan örtünmenin fotoğrafını çiziyorlar.

Tamamen kapitalist bir mantık. Tüketim ve para harcamak üzerine kurulmuş bir sistem.

Bunları yazarken 28 Şubat dönemi geldi aklıma.

Ve insanların evrim yaşadığını…

Ya değişim mi, dönüşüm mü? tarif edemediğim şeyler…

28 Şubat döneminde yaşanan başörtüsü zulümlerini, yeniden yazıp moralini bozmayacağım.

Benim bir üst jenerasyonum o dönemi çok iyi bilir.

Biz de kıyısından kenarından…

“Polisin joplarına maruz kaldım” diyen abimizin cümleleri aklımda.

Neden?

Sırf başörtüsü mağdurlarına destek verdiği için. Böyle onlarca örnek var.

Üniversitelere alınmayan başörtülü bacılarımız…

Ne kadar da hüzünlenip kızıyoruz değil mi?

O günleri hatırladıkça…

Lakin dönüşümün hiç farkında değiliz.

Kendimiz de değişim ve dönüşüme uğramışız.

Yazık…

Farkında değiliz ama kabul de etmiyoruz değiştiğimizi.

Lakin, sosyal medya paylaşımlarımız bizi ele veriyor.

Alışveriş dünyamız, faturamızı çoktan kesmiş.

Yine de inanmıyoruz.

Sırf lüks tüketim uğruna değerlerimizden de vazgeçtik.

Tesettür mağazasından giyindiğimiz için de kendimizi avutuyoruz.

Yanlış yapmadığımıza inanıyoruz.

Değerlerimizden uzaklaştık. Örtündükçe açıldık.

Maalesef…

Misal…

Bundan birkaç ay önce Türkiye’nin önde gelen giyim markalarından Koton, bir reklam yayınlamış.

Aslında Koton, Allah'ın emrini yok saymış.

Ne yapmış?

Yayınladığı reklam filminde ‘EtiketleriÇıkar’ söylemiyle tesettürlü kadınları, Allah’ın emrini yok saymaya adeta davet etmiş.

Sorayım…

Kaç kişinin tepkisini çekti?

Kaç Müslüman tepki gösterdi?

Tam tersine birçok tesettürlü de beğeni ve paylaşım yapmış.

Yazık bize…

Bir kardeşimizle görüşmüştüm geçtiğimiz günlerde. Kurduğu cümleler üzdü beni.

İnancım adına…

Biz kazandıkça kaybettiğimizin farkına varamıyoruz.

Hadi paylaşayım…

“28 Şubat gibi en sıkıntılı dönemlerde verdiğim mücadeleyi bugünlerde utanarak hatırlıyorum”

Efendim…

Hakikaten öyle…

Yani diyor ki; Biz o günlerde mücadelemizi bu hale gelelim diye vermedik.

İnananlar iktidar oldu ama kazandıkça kaybettik.

Bari şimdi farkına varalım…

Sessiz kalmayıp, kaybettiklerimizi de kazanmaya çalışalım.

Ne dersiniz?