62. hükümet kuruldu ve Konya ikinci Başbakan'ını çıkardı, hayırlı olsun.

Sayın Davutoğlu'nun  parti kongresinde  yaptığı kapsamlı konuşmasında ülkemizin yeni dönemine dair önemli ipuçları vardı.

Benim açımdan en önemli husus bir restorasyon veya inşa sürecinden söz ediliyor olmasıdır.

Önceki yazılarımda kısmen değinmeye çalıştım, bu heyecan verici bir iddiadır. Herkes gibi ben de heyecan duyarım. İnsanın (ve toplumların )kendisini kadim evrensel değerlerin taşıyıcısı olarak  görmesi/en azından böyle bir düşünce taşıması, “adem” olarak yaratılmış olmasının gereğidir diye düşünüyorum.

Açıktır ki, böyle bir misyonu üstlenebilmek “ilahi yasalar”ı kavramak ve onlarla ahenk içinde olmakla mümkündür. İlahi yasaları  bilmeden, kavramadan onlarla ahenk içinde yaşanamaz. Bu ahenk yok ise birtakım iddialarda bulunmak laf-ı güzaftır, olsa olsa boş gurur dur.

Kentlerini haz ve hız tapınaklarıyla doldurmuş ve buralara doluşmuş niteliksiz, paçoz, köşe dönmeci, rantcı, din istismarcısı, üretmeden tüketmeye alışmış kitleler!

Çevrenize şöyle bir bakın; görebiliyor musunuz?

Mebzul miktarda dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü ben de  çevreme baktığımda aynı  çürümüş manzarayı görüyorum.

Hayatı “lak lak, emlak” ile geçen bir toplum oluşturdunuz. Bunlar inşa süreci dediğinizde hemen inşaat sürecini anlayacaklardır. Bu sözümün en büyük kanıtı yıllardır yerel yönetimlerde iktidarı elinde bulunduran kadroların durumudur.

Devasa imkânlarla hangi nitelikli inşa eylemini gerçekletirdiniz. Zevksiz, ucube  binalardan başka medeniyet adına inşa ettiğiniz ne var?

Lütfen söyler misiniz?

Zavallı ülke yıllardır uyguladığınız “kurnazlık ekonomisi” sayesinde korkunç bir “emlak tuzağına” düşmüştür. Son yıllarda en çok gelişen (iş kolu) emlakçılıktır.

Hiçbir değer üretemeyen ve sayıları milyonları bulan bir güruh..varsa yoksa “lak lak emlak”

Samimiyetine, dürüstlüğüne ve çalışkanlığına inandığım Sayın Davutoğlu, heyecan verici bu inşa sürecini iyi bir  hamle ile başlatabilmek için bu “emlak tuzağı” sorununu çözmelidir.

Hiçbir değer üretmeden tüketerek yaşadığınız pembe yılların sonuna geldiniz. Ya hızla muhasebe yapıp üretime dayalı bir sisteme geçersiniz ya da yalancı baharınız yazı görmeden kışa döner bilesiniz.

İnşa süreci inşaat süreci değildir. İnşa ihyadır, hayat verir!