Konya Valisi Muammer Erol, son Valiler Kararnamesi ile yaklaşık bir yıl önce Konya'da görev yapmaya başladı. Kendisinin Konya'daki görevine başladığı ilk günlerde ben de vatan borcunu ödemek üzere Konya'dan ayrılmıştım.

Sonrasında gelip gazetedeki görevime başladım. Ancak Vali Muammer Erol ile zaman zaman programlarda görüşsek de oturup sohbet etme fırsatı bulamamıştım. Kendisinin Konya'daki bir yılını doldurmuş olmasını fırsat bilip birkaç gün önce kısa bir ziyaret gerçekleştirdim. 

Hem tanışalım, hem de Konya'yı nasıl görüyor, Konya hakkında neler düşünüyor diye sorayım dedim.

Kısa ama güzel bir sohbet oldu. Aslında benim amacım hiç de kısa tutmak değildi. Enine boyuna Konya'yı konuşmak, Konya'yı tartışmak istiyordum kendisiyle. Ancak aksilik bu ya, bizim kendisiyle yaptığımız sıcak sohbetin ilk yarım saatinden sonra odaya giren çıkanın haddi hesabı kalmadı. 

Türk Eğitim Sen üyesi bir grup, öğretmenlerin yaşadıkları sorunlarla ilgili yaptıkları bir açıklamanın ardından Vali beyle görüşmek istemişler. Randevusuz olmalarına rağmen girip Vali Bey'le görüşmek arzusundalar... Vali Bey ne yapsak deyince kimseyi kapısından boş çevirmek istemediğini anladım ve kısa kesmek zorunda kaldım.

Ancak bu kısa ve özlü görüşmemiz esnasında Vali Bey'in Konya hakkındaki fikirlerini öğrenmiş bulundum.

Konya'yı Konya'da olmadığı dönemlerden de az çok bilen birisi. Uzaktan da olsa takip etmiş. Kendisinin Konya ile her alanda çok benzeyen Kayseri şehrinde doğup büyümüş olması da Konya'ya sıcak bakmasında bir etken.

Konya'yı huzurla yaşanabilecek bir şehir olarak özetliyor...

Zaman zaman şehirlerin yaşanabilirliği ile alakalı değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmelerde o şehrin altyapısı, sosyal imkanları, tarihi ve kültürel değerleri, turizm potansiyeli, sanayisi, ekonomisi gibi pek çok kriter belirlenir ve şehirler bu yönüyle karşılaştırılır. Ortaya çıkan sonuca bakılarak şehirlerin gelişmişlik düzeyi ortaya koyulur. 

Vali Muammer Erol, şehirlerin gelişmişlik kriterleri arasındaki en büyük belirleyicilerden birinin de o şehirde yaşayan insanların birbirileri ile selamlaşıyor olması olduğuna dikkat çekiyor. Bir şehirde insanlar birbirileri ile selamlaşmıyor ve birbirilerine hal hatır sormuyorlarsa o şehir hakkında ne kadar gelişmiş ve yaşanabilir bir şehir denilirse denilsin bir yanı sürekli eksik kalır kanaatinde.

Doğru bir tespit, doğru bir kanaat.

Düşünsenize, öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki, size her türlü imkan sunulmuş. Maddi olarak gelişmiş bir yerleşim birimindesiniz. Tabir caizse şehir sizin için seferber, her şey düşünülmüş.

Ancak...

Şehrin ruhu yok! İnsanlar birbirileriyle iletişime geçemiyor... Selam vermiyor, hal hatır sormuyor... Neyleyim ben böyle gelişmiş şehri...

Vali Bey'le çok şey konuştuk, ayrıntıları sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Ancak benim en çok dikkatimi çeken konu, Konya hakkındaki fikirleri oldu. Vali Bey, bir şehrin gelişmişlik kriterlerini sayarken, birbirini hiç tanımayan bilmeyen insanların birbirileri ile selamlaşıyor olmasını en önemli madde olarak belirlemiş ve Konya'ya da bu gözle bakmış. 

Konya bu manada onun için yaşanabilir şehirler arasında ilk sıralarda yer alıyor. 

Yani Vali Bey'in gözünde bu şehrin bir ruhu var. İnşallah bu ruh varlığını her daim sürdürür...

Mesnevi'den:

“Bazı insanlar vardır ki selam verirler ve selamlarından is kokusu gelir. Bazıları da vardır ki selam verirler ve onların selamından misk kokusu gelir.”