ABD’de rastlanan saman nezlesi (alerjik rinit) olgularının %75’ine polenler sebep olmaktadır. Eğer saman nezlesi bahar aylarında gelişirse genelde ağaç polenleri; yazın gerçekleşirse ot polenleri neden olur. Saman nezlesi belirtileri yıl boyu sürerse buna perennial alerjik rinit adı verilir. Bu tip saman nezlesinin sebebi polen olmayabilir. Tedavi sürecinde ilk adım olarak doğal yaklaşımda alerjik eşiği düşürmek gerekir. Allerjenlere giderek artan biçimde maruz  kalmak sonunda belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Allerji eşiğini düşürmek ve aynı zamanda çoğu olguda allerjenleri elimine etmek yolu ile bu sürecin önüne geçebiliriz. Alerjik eşiği düşürmenin 2 temeli yolu vardır;

1)soluduğunuz alerjenlere olabildiğince az maruz kalmak,

2)besinsel allerjenlerin tüketimini azaltmak.

Bunların yanı sıra vitamin ve gıda takviyeleri ile desteklenebilir ve hastalığın şiddetini azaltabiliriz.

Vitaminlerden

1)C vitamini: hava yollarını kaplayan mukozadaki ana antioksidan olduğu için akciğer sağlığı için özellikle önem taşır. Araştırmalara göre alerjilere ya da iltihabi durumlara yatkınlığı olan kişilerin C vitamini tüketimlerini alacakları destekle artırmaları önerilir.

2) E vitamini: antioksidan ve alerji yapıcı lökotrienlerin oluşumunu baskılama etkisi ile saman nezlesinde yararlı olabileceğine dair çalışmalar vardır ve önerilir.

3)Selenyum: genellikle bu hastalarda düşük selenyum düzeyleri görülmüştür. Selenyuma bağımlı antioksidan enzim alerji yapıcı lökotrienlerin yıkımında önemli rol oynar.

Gıda takviyesi olarak;

1)Çörek otu yağı: Bağışıklık sistemi hücrelerinin sağlıklı ve yeterli sayıda olmalarını destekleyerek, dışarıdan gelebilecek mikroorganizma saldırılarına karşı vücudun direncini sağlar. Bağışıklık sistemi hücrelerinin savaşma potansiyeline destek olur.

2)Omega 3: yapılan klinik araştırmalara göre omega 3 tüketimini artırmanın astım ve saman nezlesi tedavisinde önemli yarar sağladığı kanıtlanmıştır. Özellikle hava yollarının alerjenlere verdiği yanıtta iyileşme görülmüş ayrıca solunum işlevinde de iyileşmeler tespit edilmiştir.

Bütün aktivitelerin klinik araştırmaları yapılmış olmakla beraber gıda takviyeside olsa kullanımı ve dozlamasında mutlaka hekiminize veya eczacınıza danışınız. Paracelsusun da dediği gibi ilacı zehirden ayıran dozdur.