Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in imzasıyla illere gönderilen genelge ile 2023-2024 eğitim öğretim yılına ilişkin tedbirler belirlendi. Genelgede, Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda yeni eğitim öğretim yılının herhangi bir aksamaya mahal verilmeden 11 Eylül 2023 Pazartesi günü başlayacağına işaret edilirken, Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları kapsamındaki faaliyetler için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince gerekli tedbirlerin alınacağı ve planlanan çalışmaların zamanında uygulanmasının sağlanacağına vurgu yapıldı. Öğretmenlerin meslekî çalışmaları ise 04 Eylül 2023 Pazartesi günü başlayacak. Ancak, ilk atama ile göreve başlayan öğretmenler, 1 Eylül 2023 tarihinde okullarında bulunacak.

5-3Nazif Karlıer

FIRSAT EŞİTLİĞİ BOZULMAMALI

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, eğitimde fırsat eşitliğini bozacak şeylerin yapılmaması gerektiğini dile getirerek, “Öğretmenlerin bir kısmı belirli yerlere yığılınca diğer öğrenciler mağdur duruma düşebiliyor. Milli Eğitim Bakanımız da bunu önlemek istiyor” dedi.

5-6-40

SOSYAL AKTİVİTELER ÖNEMLİ

Obezitenin ülkede büyük bir sıkıntı olduğundan bahseden Nazif Karlıer, “Çok fazla hazır yiyecek tüketiliyor. Bu da hastalıklara yol açıyor. Bunun dışında çocuklar dijital bağımlılık yaşıyorlar. Bu çocuklarımız arkadaşlarıyla oynamada veya iletişim kurmada sıkıntı çekiyor. Öğrencileri sosyal aktivitelere yönlendirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Tasarruf ve dönüşüm şart! Tasarruf ve dönüşüm şart!

5-7-37

ÖNLÜK TEŞVİKİNİN ÖNEMİ YOK

Öğretmenlerin önlük giymelerine teşvik edilmesi konusunda Karlıer şunları söyledi, “Ben bu yönetmeliğin verimli olacağı kanaatinde değilim. Öğretmenler her zaman nasıl giyineceklerini bilirler. Önemli olan öğretmenlerin, öğrencilere örnek olabilecek giyim kuşamda olmalarıdır.”

“DÜŞÜNCE GÜZEL, DEVAMI NE?”

“Afet bölgesindeki illerde ortaöğretim düzeyinde eğitim gören öğrencilerin, ülke genelinde eğitime erişimlerinin üst seviyede sağlanabilmesi adına, ülke genelindeki okullara yerleştirilmeleri 2023-2024 eğitim ve öğretim yılında da devam edecek. Bu illerde öğrenim gören öğrencilerden eğitime erişimde problem yaşayanların kayıtlı oldukları okullara taşınmasıyla ilgili tüm önlemler ivedilikle alınacak. Deprem sonrası nakil yoluyla gelen ve özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin özel eğitim okulları ile özel eğitim sınıflarında boş kontenjan bulunmaması, yeni özel eğitim sınıfı açılamaması ve benzeri durumlar nedeniyle 2023-2024 eğitim öğretim yılında mağduriyet yaşamaması için sınıf mevcutlarına bakılmaksızın eğitime erişimleri sağlanacak.” tedbirine ilişkin Türk Eğitim Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Ali Köç, “Bu güzel bir düşünce. Ama “depremzede öğrenci başka bir şehre gittiği zaman ailesi yanında olmadan nasıl gidecek, orada nerede barınacak” gibi soruların altının daha çok doldurularak bilgilendirme yapılması gerekiyor. Depremzede öğrencilerin eğitim almaları için tüm önlemler alınacak deniliyor ama ne önlemi belli değil. Eğer tam anlamıyla maddelerin altı doldurulsaydı bu tedbirler daha açık olabilirdi” diye konuştu.

5-5Ali Köç

 OBEZİTEYLE SAVAŞ AMA OKULLARDA KANTİN OLSUN?

Ali Köç, “Obezite ve dijital bağımlılığa karşı tedbir mahiyetinde öğrencilerin tabii ortamlarda arkadaşlarıyla uyum içerisinde oynayarak sosyal yönlerinin gelişmesine ve okul içindeki vakitlerini daha iyi değerlendirebilmelerine imkân sağlamak amacıyla okul bahçelerinde ve eklentilerinde iyileştirmeler yapılacak. Bu bağlamda, oyun alanları tanzim edilecek ve öğrencilerin beden ve ruh sağlığı açısından sosyal gelişimlerini destekleyecek, özellikle okul bahçelerinde gelenek ve kültürümüzden beslenen yüz yüze oyunların oynanması teşvik edilecek, gerekli rehberlik sağlanacak.” tedbirine ilişkin, “Keşke sağlıklı yaşam için alınacağı söylenen bu tedbirler okullarda yeterince yerine getirilebilseydi. Obezite ile mücadele etmeye çalışmak isteniyorsa, okulların kantininde var olan zararlı abur cuburlar yerine, okullarda yemekhane kurulabilir. Bakanlığın bu tedbir düşünceleri güzel ama uygulama yeterli değil. Dijital bağımlılıkta ise, Anayasa’ya göre herkesin iletişim kurma hakkı vardır. Öğrencilerin elinden iletişim kurmaları tam anlamıyla alınmadıktan sonra dijital bağımlılığın azalması için alınan bu tedbir iyi olacaktır” ifadelerine yer verdi.

ÖNLÜK DE ÖNEMLİ AMA DAHASI VAR!

“Öğretmenlerin, mesleki temsil ve öğrencilere rol model olma bakımından önlük giymeyi tercih etmeleri teşvik edilecek.” tedbirine karşı Ali Köç, “Öğretmenlerin önlük giyme zorunluluğu daha önce de getirilmişti ama pek bir işe yaramadı. Ama tabi ki okul bir kurum ve iş yeri olduğu için oraya düzenli ve tertipli gidilmesi gerekiyor. Düzen açısından bu tedbir uygulanırsa güzel olacaktır. Ancak bunun haricinde daha büyük sorunlarımız vardır. En önemlisi de eğitimde bir şeylerin yeterli olmadığı ve yanlış gittiğidir. Ne yazık ki ülkemizde eğitim düzeyi yeterli seviyede değil” dedi.

5-4Özgür Ulaş Yiğit

HER ÖĞRENCİ EŞİT DEĞİL!

Eğitim-İş Konya Şubesi Başkanı Özgür Ulaş Yiğit ise, öğretmenlere önlük teşvikinin önemsiz bir tedbir olduğunu belirterek, “Önlük yönetmeliğinin zorunlu olmasından daha büyük sorunlarımız var. Eğitimde yeterli değiliz ve fırsat eşitliği söz konusu değil. Çünkü gelir düzeyi iyi olan aileler çocuklarını iyi bir okula ve kurslara yazdırabiliyor. Bu fırsat eşitsizliğinden dolayı her öğrenci eşit bir şekilde eğitim alamıyor” şeklinde konuştu.

KANTİNLER OBEZİTENİN DOSTUDUR

Okullarda obeziteye yönelik sağlıkla ilgili çalışmaların yapılması için öğrencilere gelir noktasında yardım edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ulaş Yiğit, “Sağlık açısından obeziteyle mücadele düşüncesi çok güzel ama uygulamada sıkıntılar yaşıyoruz. Gelir düzeyi iyi olmayan ailelerin çocukları okulun kantininden mecburen simit ve poğaça gibi besinler tüketmek zorunda kalıyor. Eğer öğrencilere süt ve et desteği verilirse ve okullarda kantin dışında yemekhane de olursa o zaman obeziteyle savaşmış oluruz” diye konuştu. 

ÖĞRETİM VAR EĞİTİM YOK!

Okullarda verilen eğitimdeki bazı eksikliklerden bahseden Yiğit, “Eğitim doğumdan mezara kadar olan bir şeydir. Ama ne yazık ki ülkemizde eğitim yok, sadece öğretim var. Beden eğitimi, Müzik veya Resim dersine, Matematik ve Türkçe dersine kadar değer verilmiyor ve bu dersleri yapamayan öğrencilere başarısız gözüyle bakılıyor. Bu çok yanlıştır. Kurslarda bile sadece sınırlı sayıda derslere kayıt olma imkanı veriliyor. Bu yüzden öğretimden öteye gidemiyoruz” ifadelerini kullandı.

TUBA KAYA 

Editör: Birkan Bakay