Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz günlerde bir anısını anlattı.
Gündeme de oturdu…
Önce anısını dinleyelim mi?
"Başbakanlığımın ilk aylarında, önemli bir kamu kuruluşunun başındaki kişinin 2 kızını, 3 damadını ve 3-5 yeğenini yanında çalıştırdığını öğrendim. Gecenin geç bir vakti çağırdım ve 'Bunlar senin akrabaların mı? Bana gelen bu bilgiler doğru mu?' dedim. 'Evet efendim. Ama çok iyi yetişmiş gençler bunlar' dedi. 'Bir dakika orada dur' dedim. Dışarıda milyonlarca iyi yetişmiş genç var. Onlarla yarışa girdilerse ve hep tesadüfen sizinkiler kazandıysa bana belgelerini getir. Eğer öyle değilse bu makamların hepsi bize emanet. 'Efendim ne emredersiniz?' dedi. Ben de 'Hemen burada istifa edeceksin ve yarın bütün akrabalarınla birlikte o kurumu terk edeceksin' dedim. Bu Türkiye'nin en büyük kurumlarından biri. 'Bütün Başbakanlığı dolaş, bir tane benim akrabama rastlarsan gel ben de seninle birlikte istifa edeceğim' dedim"
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun böyle bir anıyı anlatmasının temelinde yatan olguyu bilmek lazım.
Yani ne söylemeye çalıştı?
Bu cümlelerin eleştirilecek hiçbir yanı yok. Doğrusu bu yani…
Devlet işlerinde adam kayırmacılık yerine, liyakat sisteminin sonuna kadar işlemesi lazım.
Burası tamam…
Diğer yanda da Ahmet Davutoğlu hemşerimiz…
Konya’nın önemli değerlerinden yani. Siyasetini beğenin ya da beğenmeyin.
Gelecek Partisi’nin Konya teşkilatında da çok değerli isimlerin olduğunu da ekleyeyim.
Lakin…
Önceki yıllarda böyle bir yazı kaleme aldığım için şimdi de rahatça yazıyorum.
Ahmet Davutoğlu Hoca’nın haberi olmadan Konya’da olanlardan bahsediyorum. Haberi yoktur zira olsaydı böyle bir şeye kesinlikle izin vermezdi diye düşünüyorum.
Bunun adam kayırmacılıkla ilgisi yok tabi…
Dedim ya…
Hepimiz o dönemleri hatırlarız.
Unutmadık yani…
Köşe yazısıyla kayıt altına alındığı için de birçoğunuz hatırlayacaktır.
Hafızalarımız tazeleyelim mi?
Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı, Konya’ya elbette ki çok büyük katkı sundu. Ama bunun etiketini kullananlar olmadı mı?
Kesinlikle oldu…
Ayşe Çalık vardı…
Hatırlıyor musunuz?
Ahmet Davutoğlu’nun ablası.
Şimdilerde 70 yaşına yaklaşmış bir isim…
Bir dönem bütün fotoğraflarda vardı. Konya’da nerede bir açılış var, Ayşe Çalık oradaydı.
Hatta AK Parti’nin kadın kolları mensupları, Ayşe Çalık ile karede görüntülenebilmek için birbiri ile yarışıyorlardı.
Sonra, Ayşe Çalık’ın onay vermediği program yapılmıyordu. Ya da organizasyon eksikliğinde fırça atan yine Ayşe Çalık oluyordu.
Daha da öteye gideyim mi?
Bir iddia tabi ki…
Ayşe Çalık’a bir koruma bir de özel araç tahsis edilmişti. Devlet adamlarının birinci dereceden yakınlarına talep edildiği takdirde polis koruma verilebilir sanırım.
En azından öyle biliyorum ama Ayşe Çalık bu korumayı neden talep etti ki?
Ya da özel aracın tahsis edilmesi de merak konusu.
Bürokrat fırçaladığını duydum bir de…
Hatta o dönemin Valisi Muammer Erol’u gecenin bir yarısı arayıp talimatlar verdiğini iddia edenler var.
Bunlar iddia tabi ki…
Ayşe Çalık’ın bir de oğlu vardı.
Avukat Mehmet Çalık. Yani Ahmet Davutoğlu’nun yeğeni…
Başbakan’a ulaşmak isteyenler onun kapısını aşındırıyordu. Milletvekilleri ve teşkilatlar pasif kalmıştı neredeyse.
Sonra ne oldu?
Şimdi neredeler? diye merak ediyorum.
Ahmet Davutoğlu iyi bir hoca…
Dedim ya…
Belki bunlardan haberi yoktur.
Varsa da…
Adam kayırmacılık değildir! diye görmezden gelinmiştir.
Ahmet Hoca anısını anlatınca bunlar aklıma geldi.
Ben de bir kez daha paylaşayım istedim.
***
Lütfen duyarlı olalım, tercih dönemi başladı
Çağımızın en büyük sıkıntısı sayabileceğimiz konu; çocuklara din eğitimi verebilmemiz konusudur. Aileler olarak bu konuda önümüze engeller koyduk kendi ellerimizle.
Biz başaramıyorsak bari gençlerimizin dini değerler eğitimini okullarımızdan almalarını sağlayalım.
O zaman hatırlatayım duyuruyu…
Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü dün bir duyuru yayınladı.
Duyuruda "Kur'an-ı Kerim", "Peygamberimizin Hayatı" ve "Temel Dini Bilgiler" konularının seçmeli dersler alanına girdiği belirtildi.
Yapılan açıklamada da "Ortaokul ve liselerde din, ahlak ve değerler alanı seçmeli dersler seçim süreci başlamıştır" ifadesine yer verildi.
Sevgili aileler…
Madem biz dini değerler eğitimi vermekte zorlanıyoruz bari çocuklarımız bu eksiği okullarda tamamlasınlar.
Unutmayın…
Tercih dönemi dün itibarıyla başladı.
Benden söylemesi…