Son 7 haftada bizim için hayati önem taşıyan öylesine maçlar oynadık ki. Dört galibiyet ve üç beraberlikle topladığımız 15 puan bizi haftalar öncesinden rahatlattı ve ligde iddiasız bir konuma getirdi. Bu oynadığımız yedi maçlık serinin çoğunda oyun olarak rakiplerimiz karşısında ezilsek de çekirge misali arka arkaya zıpladık. Bir, iki, üç derken hem kendi rekorumuzu kırdık hem de taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandık.
ERKEN HAVLU ATTIK
Bizim için çok zor olsa da yedinci sıra için mücadele ettiğimiz bir rakiple oynadık. Mersin takımının hücum gücü malum. Her an her şeyi yapabilecek bir ofans gücü var. Haftalardır alıştığımız katı savunmamız maalesef bu maçta 17 dakikada maçı Mersin'e hediye etti. Erken yediğimiz bu goller bizi maçtan kopardı. Maçı seyrederken hepimiz acaba maçı çevirebilirmiyiz umudunu taşırken bir taraftan da fark artar mı endişesini yaşadık. Şimdiye kadar 3 golü bir arada atamamışken yenilen 3 golü telafi etmek bizim için çok zordu. Dedik ki '' Bari fark artmasa'' Bu endişeyi tüm taraftarımız taşımıştır muhakkak. Nasıl endişelenmeyelim. Maçın bitimine 70 dakikadan fazla var . Buldu mu affetmeyen bir Mersin takımı ve yenilen 3 gol. Endişelenmedim diyen yalan söyler.
DJALMA-KABZE-KOKALOVİC
Aykut hocanın Djalma ve torjeyi birlikte oynatmama saplantısını anlamak mümkün değil. Djalma bu takımın en önemli ofans güçlerinden. Eğer sakat değilse ilk 11'e almamanın bahanesi olamaz. Kaç kişi var ki zaten takımda ofansif oynayan? Maça Djalma ile başlamaması Aykut hocanın eksisi.
Kabze ve Kokaloviç. Al birini vur ötekine. Biri savunmada, diğeri hücumda çok ama çok kötüydüler. Zaman zaman rastlamışızdır. Hani çarşıda, pazarda anne babasını kaybeden çocuklar şuursuz bir biçimde sağa sola koşturur ne yaptığını bilmez ya. İşte Kabze ve Kokaloviçte aynı. Koşuyorlar da nereye koşuyorlar neden koşuyorlar kendileri bile bilmiyor. Gerçi Kabze onu bile yapamıyor. İkisi de ligi erken bitirmiş. Kokalovic'in yerine Vukoviç oynayacak kalan maçlarda. Tamam da Hasan oynamaya devam edecek mi? Yürümeye takadı olmayan, ayağına gelen on topun dokuzunu rakibe veren, zaten az olan ofans gücümüzü verdiği hatalı paslarla heba eden Kabze bakalım oynamaya devam edecek mi?
Bu maçta beraberliği yakalayıp galibiyete uzanabilecek pozisyonları bulduk. Bir çok maçta girmediğimiz kadar pozisyona girdik. Ama son vuruşlardaki beceriksizliğimiz yüzünden puansız evimize döndük.
VEDAT BORA
Oyunda kaldığı 30 dakikalık bölümde oynadığı futbol ile hepimizin takdirini kazandı. Takımımızın en teknik oyuncusu. Tam bir 10 numara. Dikine oynayan, rahat adam eksilten ve mükemmel paslar veren bir oyuncu. Oyunu okuma yeteneği ise tartışılmaz. Bu maçta gördük ki Vedat Bora bu takımda banko oynar. Üstelik oyun kurucu eksikliğimiz varken.
Aykut Hoca'nın bu oyuncuya hakkı olan formayı daha uzun süreli vereceğini düşünüyorum.
ZOR CUMA
Cuma akşamı deplasmanda şampiyonluk kovalayan Galatasaray ile karşılaşacağız. İlk yarıdaki maçta yediğimiz 5 golü hiç birimiz unutmadık. Bunu unutmadan mücadele etmemiz şart. Savunma güvenliğini asla elden bırakmamamız gereken bir karşılaşma. Eğer Mersin maçındaki hataları tekrar eder ve erken geriye düşersek bizi ilk maçtakine benzer hazin bir son bekleyebilir. İşte bunu düşünerek sağlam ama cesur oynarsak en az 1 puanla dönebiliriz.
Bu zor karşılaşmada teknik heyete ve oyuncularımıza sonsuz başarılar diliyorum. Hoşçakalın.