Filistin kanayan yaramız,

Kudüs arş-ı âlâ’’ya açılan kapımız,

Gazze gözyaşlarımız

Kula yetiş Ya Allah, Ya Muhammed !

Bugün çok çok dardayız.

Akdeniz’in incisi Gazze güzel şehir,

Duvarlarla çevrili ama gönüller özgür,

Portakalı, zeytini, inciri, balığı bol şehir,

Ilıman iklim insanları sıcak yapıda,

İyilikte Peygamber’in izinde.

Hani ey Ben-i İsrail gemilerle gelmiştiniz,

Pankartlarla; ‘’Bizi alın, biz ülkesiz, evsiz, sahipsiz umutsuz  kaldık’’ diye yalvarmıştınız,

O vakit Filistin hiç çekinmeden kucak açtı.

İnsan olarak bağrına bastı.

Peygamber’imizi örnek aldı.

Sizi ülkesine, evine buyur eyledi.

Ama sizin niyetiniz kötü, şeytanınız içinizde,

Hedef gösteriyor masum insanları.

Ondan sonra diyor ki; “Sen üstün ırksın yaşatma onları,

Al elinden canını, malını, toprağını

Müslümanı öldür sevap kazancında.”

Sapkın düşünce önce evine yerleşti,

Sonra saldırdılar ölümle netice,

Müslüman duymadı bu planı safiyane,

Dediler devam yolumuza sinsice,

Yavaş yavaş ağlarını ördüler gizlice.

Elden gidiyor vatan toprağın Filistin!

Ey İslam dünyası neden, niçin bu sessizliğin?

Ölü toprağımı serpildi üzerinize?

Nerede ümmet olmanın bilinci sizin?

Vah ki vahh! Buna üzülmek yetmez.

Heyhat!  Bu kader eninde sonunda hepimizin.

Ah Gazze ah! Ah Aksa! Gözümün yaşı,

Her namaz sonunda duamın başı,

Yandı yürekler çocuk, bebeler kalmadı.

Anaların ağıtları tâ arş-ı âlâ’ya dayandı.

Elbet ahınız yakacak vallahi bir gün o zalımları.

Dayan Gazze! Dayan Filistin halkı!

Sabretme vakti bihakkın,

Değdiler kâfir eller bu günde,

Kundağındaki uyuyan bebeğe,

Gelecek neslinin kökünü kesmeye.

Seyrediyor dünya, seyrediyor âlem,

Hemen herkes susmuş,

Bir nesil böyle şahadete koşmuş,

Onlar şehitlik için seçilmiş öyle ki !

Şehitlerle kazanılacak bu savaş belli ki!

Sessiz kaldı dünya bir kere,

Acep tarih tekerrür mü etme de,

Gazze, Endülüs, Kerbela oldu adeta,

Aç, susuz, yemeksiz kaldınız siz de.

Şehit edilen Hz. Hüseyin ve torunları,

Karşılayacak sizleri hep o gün cennette.

Ey İsrail ve destekçileri utanınız,

İnsanları vatan mı, açlık mı tercihinde bıraktınız.

Aç bırakılan bebeklerin, çocukların suçu neydi size?

Bebek öldürmek istiyorum diyen zalim düşünce!

İnsan ölecekse eğer bir kere,

Bir değil bin can yoluna verilmeli,

Allah-u Teala sizi şehit istemiş katına,

Şehitler ölmez, diridir denilene,

Nice bebek, çocuk, genç, yaşlı feda mı edilmeli?

Bu ümmetin kahramanları kabirde,

Islah edicileri hapislerde,

Ve hainleri ise lüks yaşantılarında,

Bigâneleri kâh denizde,

Kâh evinde sıkıntıda, ya da öldürülmekte.

Sessiz kalma dünya milletleri!

Bir nesil böyle yok edilmemeli,

Birlik ve beraberlik olma zamanı,

Allah’ın vardır vakti, bir gün zamanı,

Yahudilere vermeyecek emânı.

Allah-u Teala seyrediyor hikmetlice,

Sırrı Sübhanı âlâ bak, nelere meyil ettirecek,

Dış devletlerde müslümanlık yayılacak,

Dünya bu işe hep şaşıracak!

Gazze kanayan yaramız,

Kudüs bizim vazgeçilmez kutsalımız,

Filistin mukaddes davamız,

Fethe hazırlan Müslüman!

Şimdi birlik olma zamanımız.

Fetihlerle geçmiştik bu çetin yolları,

Bizim davamızın kutlu kulları,

Evvel Hz. Ömerlerin, Selahattin-i Eyyubilerin yurtları,

Ne zalimlerle savaştılar durmadılar,

Bu yurtları bizler için kurdular.

Dayan Filistin, dayan Gazze, dayan Kudüs!

Bu dava da Allah-u Teala hep yanında.

Az olan ne çok kalabalıkları yendi.

Melekler ordusu hep onlara kanatlarını serdi.

Sen ki şehitliğe ilâhi emirle seçilmiş nesilsin.

Bunu biliyorsun ve bununla övünmelisin.

Mutlak zafer yakındır,

Mutlak zafer muhakkaktır,

Mutlak zaferde sen varsın,

Mutlak zaferin feda edilen canısın.

Abluka, açlık, soykırım,

Dünyanın bütün cefasını çekmektesin,

Sevin Ey Aziz Filistin halkı,

Rab’binin sunduğu kutlu,

Şehitlik makamındasın!..