Seçim ekonomisi, kriz ekonomisidir...

Bunu yaşayarak öğrendik...

Her seçim öncesinde olduğu gibi aynı senaryo kendisini tekrar etmeye, aynı film tekrar vizyonda yerini almaya başladı.

Her ne kadar hissettirilmemeye, halının altına süpürülmeye çalışılsa da büyük bir sorunumuz var: Ekonomik kriz!

Her kriz beraberinde kazananını da kaybedenini de getiriyor. Çok basit bir şekilde dolar borcu olanlar kara kara düşünürken, dolarla çalışıp malını satmış olanlar ve dolar alacağı olanlar peşin satan esnaf rolünü oynayarak keyifli keyifli göbeğini kaşıyor. 

2023 için kendisine büyük hedefler belirleyen bir ülke iken bugün günü nasıl kurtarabileceğinin telaşına düşmüş olan bir ülke konumuna geldik.

Allah sonumuzu hayreylesin...

Piyasanın en tok satıcıları diyebileceğimiz döviz ve altın işiyle uğraşan esnaf da yöntem değişikliğine gitmek zorunda kalmış. 

Önceden işyerinde oturup müşterinin gelmesini bekleyen, 'gelirse gelir, gelmezse kendisi bilir' diyen esnaf, şimdi müşteriyi adeta yoldan çeviriyor. Altın ve döviz alım satımı yapılan işyerlerinin hemen hemen hepsinin önünde takım elbiseli, güler yüzlü, nezakette kendisini aşmış bir vatandaş duruyor ve yoldan geçenleri içeriye buyur ediyor.

Altın satıcıları belki de ilk defa bu kadar boş kaldı. Öyle tahmin ediyorum ki Konya'da altın piyasasının kalbinin attığı yer olan Sarraflar Yeraltı Çarşısı civarında siftah etmeden dükkanını kapatan işyeri sahipleri bile vardır. 

Döviz alım satımı yapan işyerlerinin önünde ise vatandaş anlık döviz fiyatlarını takip edebilmek için adeta birbirileriyle yarışıyor. İstanbul Kapalı Çarşı Konya Şubesi gibi bir görüntü oluşmuş. 

Döviz kurlarını gösteren tabeladaki rakamlara bakan gözler, sahibinin ruh halini ayan beyan ortaya koyuyor. 

Kimisinin borcu var, belli... Vadesi de dolmuş, ödemesi gerekiyor. Dolar alacak ama 1 kuruş düşse kâr gözüyle bakıyor. Umut dolu gözlerle ok işaretinin yönünün alt tarafa bakmasını bekliyor. 

Kimisinin yüzünde güller açıyor. Kıs kıs gülmemek için kendisini zor tutuyor. Çünkü yüklü miktarda doları var. Yastıkların içi pamuk veya elyafla değil, dolarla dolu...

Az kirli çıkın değil bizim Konyalı...

Dolar biraz daha yükselip, görebildiği en yüksek rakama ulaştığı an hemen dalacak döviz bürosuna ve bozduracak dolarları. 

Ali Babacan gerçekten iyi bir ekonomistmiş. Kemal Derviş'in çizdiği ekonomi modeli üzerine Türkiye'yi toparlayan, çekip çeviren, eldeki imkanları en iyi değerlendiren bir yapıya sahipmiş. Kıymeti şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Şimdilerde ekonomiden elini eteğini çekti. Ama bundan yaklaşık 1 yıl önce bugüne ilişkin uyarılarda bulunmuştu. 

Her ne kadar seçim döneminde piyasa bir köşeye sıkışsa, Türk parası değer kaybetse, ekonomi bıçak sırtında ilerlese de bu kadar keskin olmazdı. Bu sefer başka bir şeyler oluyor. Bilemiyoruz tabi ama sanki kriz kapının eşiğini çoktan geçti