Ben futboldan uzak durmaya çalıştıkça, Apo Dayı, freni patlamış eski Magirus otobüs gibi üzerime üzerime geliyor…

Hem de bodoslama…

“Aman” desem de kar etmiyor…

Dayı bildiğini okuyor…

Son zamanlarda bana sardı…

“Sen Konyaspor’dan bu kadar uzak durmazdın” gibilerden imalı imalı göndermeler yapıyor bana…

Kestirmeden falan değil, yardırarak geliyor üzerime…

Her ne kadar oralı olmasam da, bel altı vurmaya devam ediyor…

“Var var sende bir şeyler” diyerek, karın ağrısını dışa vuruyor…

“Yok be dayı, ne olabilir ki” dersem de, o yine bildiğini okuyor…

Lafın arasına da televizyonlarda yorum yapanları sıkıştırıyor…

Kanal kanal sayıyor…

“Bu g……r yine Konyaspor’u konuşmadılar…”

Bana “seyrettin mi şu programı?” dedi…

“Yok” desem, biliyorum ki, öküz altında buzağı arayacak…

“Seyrettim” dedim…

“Bunların Konya ve Konyaspor’la alıp veremedikleri ne?”

İlginç lafları olan bir adam bizim Apo Dayı…

Ama yazılacak gibi değil…

Aslında Apo Dayının neden kızdığını biliyorum…

Hep bu televizyonları işgal eden, konuşmak yerine “anıran” yorumculardan hazzetmediği için, onların hıncını bizden alıyor…

Televizyonlardaki yorumcuların kavga eder gibi gürültü çıkarmaları, özellikle de Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ı konuşmaları, bizim dayının iyice asabını bozmuş belli ki…

Haklı olarak soruyor “Bu gabak oğlu gabaklar niye Konyaspor’u konuşmuyorlar da, hep İstanbul takımlarını konuşuyorlar?”

Haksız mı?

Elbette değil…

Ama, kime ne anlatacaksın!

Dayının bütün derdi, televizyonlarda Konyaspor niye konuşulmuyor!

Topu sevmese de, kaliteli bir Konya milliyetçisi…

İstiyor ki, 6 haftadır gol yememiş, mağlup olmamış ve ligin en tepesindeki takımdan da biraz olsun söz edilsin…

Ben dayıyı anlayabiliyorum…

Dedim ya, onun derdi Konya ve Konyaspor.

xxx

Aslında topla tüfekle pek işi olmazdı bunun, ama yaş kemale erince ve emekli olunca, başka da, yapacağı iş olmadığı için, top tüfek işine sardı garibim…

Kendisini tanıdığım için biliyorum, futbol değil de, boks onun olmazsa olmazı…

Türk boksunun hemen hemen bütün şampiyonlarını tanır, o da benim gibi Hamdi Yiğit ve Nazif Kuran hayranıdır…

Dolayısıyla, boksun gönlündeki yeri bambaşkadır…

Ama ne hikmetse bu aralar Konyaspor’la yatıyor, Konyaspor’la kalkıyor!

Son dönemlerde maça bir ya da iki kere gitmişliği vardır…

O da benimle…

Ben götürürsem gelir, aksi taktirde kimse yerinden devindiremez…

Futbolu  aman aman seven bir adam değil bizimkisi…

Ama, kimin nerede oynadığını, kimin golcü, kimin savunmacı olduğunu bilir…

Eskileri hiç unutmaz…

“Muhtar Pekmirza kim?” diye sorarım, “Tatar Muhtar, siyah beyazlı Konyaspor’un sağbeki” diye şakkadanak cevabını verir…

Ali büyükbayram’ı sorarsın “Twist Ali” diyerek, sizi şaşırtmaya devam eder…

Buna rağmen, bir araya geldiğimiz günlerde, çok futbol muhabbeti olduğu zaman, kızar, sinirlenir ve “hay sizin topunuzu s….” diye celallenir…

Dayı, “topunuzu s….m” dediği anda, “hop dayıııı” diye ilk itiraz, bizim “Parçala Behçet” lakabıyla mağrur, Deli Fayık’tan gelir…

Deli Fayık, “ Dayı, sen topa mı sövüyon, bize mi?” diye ayaklanır…

Dayı, eski memurlardan, yani eski kurnazlardan olduğu için, Deli Fayık’a, “otur oğlum otur, ben size niye söveyim, ben topa sövüyorum” diyerek, özellikle Deli Fayık’ın gazını alır ve bildiğini de okumaya devam eder.

xxx

Dayının en çok sinir olduğu da, sürekli bağıran, çağıran, ne konuştuğunu anlamayan, anlatamayan Rasim Ozan Kütahyalı ile ASpor yorumcuları…

Deli oluyor ROK’a…

ASporculara da…

“Seyretme dayı” diyorum, “seyretmiyorum zaten” diyor…

“Seyretmiyorsan nereden biliyorsun bunun anıra anıra konuştuğunu” diyorum, bu sefer de bana sarıyor…

“Konyaspor’u yok sayanlar, Konyaspor’un başarılarıyla zılgıtı yiyince deli danalar gibi böğürecekler yeğenim, sen merak etme” diyerek kapattı bayramlık ağzını…

Ne diyebilirim ki, “Allah sana uzun ömürler versin Apo Dayı” demekten başka.