Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, Konya Yenigün Gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Türkiye genelinde kayıtlı 52 bin vakıf bulunduğuna dikkat çeken Osmanlı, “Vakıf hem bir akar sistemi hem de hayra yönelik bir teşvik sitemidir” dedi.
‘TÜRKİYE GENELİNDE KAYITLI 52 BİN VAKIF VAR’
Türkiye genelinde kayıtlı 52 bin vakıf bulunduğuna dikkat çeken Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, “Atalarımızın kurduğu imparatorlukların, devletlerin uzun süreli yaşamasının temel nedenlerinden biri de o devirlerde kurulan vakıflardır. Atalarımız bu medeniyeti inşa ederken sadece devlet kaynaklarından faydalanmamış, vakıf sisteminden de faydalanmıştır. Böylece bize miras kalan eserlerin günümüze kadar ulaşmasını, yaşamasını sağlamışlardır. Vakıf sisteminde her ne kadar hayrat kısmını görmekte isek de bunun akar tarafı da bulunmaktadır. Yani bu sistem Akar-Hayrat dengesi ile çalışmaktadır. Bizim şehirlerimiz, Türklerin yerleştiği ve yerleşim kurdukları şehirler mesela Konya’da bizim şehirciğimiz de aslında vakfın etrafında kuruludur. Ve Anadolu’da bakın hepsinin merkezinde Ulu Cami etrafında imareti, hamamı, ticareti vardır ve her şey onun etrafında gelişmiştir. Seydişehir de bunların en güzel örneklerden birisidir. Onun öncesinde orada yerleşim yeri yoktur. İlk kuran Seyit Harun Veli hazretleridir. Türkiye genelinde kayıtlı 52 bin vakıf bulunmaktadır. Dünyada ise Türk milletinin eliyle 250 bine yakın vakıf kurulmuştur. Bizdeki kayıtlara göre en eski vakıf Anadolu’da bin yıl önce 1048’de Pasinler’de Uzbeyoğlu Mehmet Bey tarafından kurulmuştur. Bu tarihte dikkat edilecek husus 1071’Malazgirt zaferinden önceki bir tarih oluşudur. Biz Anadolu’yu aslında vakıflarla fethetmişiz” ifadelerini kullandı.
‘VAKIF HEM BİR AKAR SİSTEMİ HEM DE HAYRA YÖNELİK BİR TEŞVİK SİSTEMİDİR’
Vakıf’ın hem bir akar sistemi hem de hayra yönelik bir teşvik sistemi olduğunu ifade eden Osmanlı, “Vakıf hem bir akar sistemi hem de hayra yönelik bir teşvik sitemidir. Bu sistemin hem maddi tarafı hem de manevi tarafı önemlidir. Bir camii yaptırdığınız zaman 5 milyon bir camiye harcayarak ondan sonra kendi haline bırakmıyorsunuz. Caminin ısıtması için bakımı için cemaatten para istemiyorsunuz. Sistem kurulduğu için ve zaten akarı olduğu için kendi kendini döndürmektedir. Böylesi güzel bir sistem nerede var. Caminin her türlü ihtiyacı akarıyla karşılanmaktadır. Örneğin Aziziye Camimiz Mülhak bir vakfa aittir ve bakımı mülhak vakfımızın sorumluluğundadır. En son vakfın taşınmazlarından elde edilen kiralar cami içi restorasyon giderlerine harcanmıştır. 1926 yılında kurulan Vakıflar Genel Müdürlüğü bu vakıf sistemini bir arada toplayıp yürüten bir kurumdur. Özel bütçeye sahip olan kurumumuz tamamen vakıf gelirleri ile 52 bin vakfın hayır şartları gereğini yerine getirerek eserlerimizin restorasyonu ile birlikte sosyal yardımlar da yapmakta ve vakıf gelirlerini artırmak için yatırımlar yapmaktadır. Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak vakıf gelirlerini artırmak için gerekli çalışmalar yapmaktayız. Bunun için yap işlet devret gibi yatırım araçlarını kullanmaktayız” dedi.
‘RESTERASYON ÇALIŞMALARIMIZ HIZLA DEVAM EDİYOR’
Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak Konya, Karaman ve Aksaray’da restorasyon çalışmalarını aralıksız bir şekilde devam ettirdiklerini ifade eden Osmanlı, “Alâeddin Camii’nin yaklaşık 5 yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlanma aşamasına gelmiş son rötuşlar yapılmaktadır. Mihrabındaki çiniler Selçuklu dönemi çini yöntemi kullanılarak tamamlanmış, sultanlar türbesinin sanduka bölümünde yer alan çinileri de aynı yöntemle tamamlanmıştır. Zafer de bulunan Hoca Hasan Mescidi Restorasyonu tamamlanma aşamasına gelinmiştir. Şükran Mahallesinde bulunan Kürkçü Mescidinin Restorasyonu tamamlanmış ve İl Müftüsü Doç. Dr. Ali Öge ile Din Görevlileri Haftasında ibadete açılışını gerçekleştirdik. Restorasyonu tamamlanmak üzere olan diğer bir eserimizde Şerafettin camisidir. Kısmen ibadete açık camiimiz kalem işi süslemeleri bitirilmesine müteakip ibadete ve ziyarete tamamen açılabilecektir. Akşehir’de bulunan dünya mirasımız Nasrettin Hocamızın türbesi de bu yıl içerisinde 3 ay gibi kısa bir sürede restorasyonu tamamlanmıştır. Son olarak restorasyonu tamamlana diğer bir eserimiz olan Eşrefoğlu camiimizdir. Camii müştemilatında yer alan Eşrefoğlu Türbesinin yarısı dökülmüş olan tavan çini süslemeleri dönemim çini yapımına göre özgün bir şekilde tamamlanmıştır. Son restorasyonda camide bir kütüphane bölümü tespit edilmiş ve aslına uygun bir şekilde camii müştemilatında kütüphane bölümü yapılmıştır. Karaman merkez Hisar Mahallesinde bulunan mülkiyeti idaremize eski eser tescilli Pir Ahmet (Kale) Camii, Hacı Ömer Ağa (Kavas) Evi ve Hatun (Kale) Hamamı restorasyonları tamamlanmıştır. Aksaray İlimizde Eğri Minareli Camii, Melik Mahmut Gazi Hangahı ve II. Kılıçarslan Türbesi ile Kırkkızlar Köşkü’nde restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Pir Ali Baba Türbesi restorasyonuna da yakın zamanda başlanması planlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA