“Ali Çamdalı” başlıklı bu yazıyı 28 şubat 2018’de yazdım…

Yani, tam tamına 6 yıl önce…

Ali Çamdalı Konyaspor’da oynarken yazdım…

Tarih tekerrürden ibaretmiş…

Tam tamına 6 yıl önce Mustafa Reşit  Akçay’ın altını oyan Ali Çamdalı, keşke ligin bitimine 4 hafta kala değil de, keşke 3-5 hafta önce Konyaspor’un ligde kalma noktasındaki engeli Omeroviç’in altını oysaydı da, takımın önü açılsaydı!

Ali Çamdalı, bu dört hafta ne yapabilecek?

Benim bir fikrim yok…

Varsa bir fikri olan açıklasın…

Şu var; Ali Çamdalı ve eski takım arkadaşları, kalan bu dört haftada takımı ligde tutabilecek puanları toplayabilirlerse, hem kendilerini, hem de kendilerine sorumluluk vererek büyük riske giren Ömer Korkmaz’ı “vezir” ederler…

Umarım böyle olur…

Aksini yazmaya dilim varmıyor…

Ali Çamdalı ile ilgili 6 yıl önce yazdığım alttaki bu yazı, bazı şeyleri net olarak açıklıyor…

Buyurun okuyun

*

ALİ ÇAMDALI

Mustafa Reşit Akçay'a yaptıklarını unutmadı bu şehir...

Sen istemedin diye yönetimin Hocayı göndermesini de...

xxx

Aslında yönetimin kötü niyetli ve haksız olduğunu bildiği halde Ali Çamdalı'nı  affetmesi  büyük hataydı!

Takımın bir zarar görmemesi adına sineye çekildi bazı şeyler...

Ama, Akhisar maçından sonra yaptığı açıklama ile kötü niyetli olduğunu dışa vurdu Ali Çamdalı...

Yeni transferlerden duyduğu rahatsızlığı da gözler önüne serdi...

Akhisar maçından sonra yaptığı “İy transferler yapıldı, ama bu iş sadece iyi isimlerle olmuyor, takım olmamız gerekiyor, herkesin koşup mücadele etmesi lazım, ilk olarak ben ve diğer arkadaşlar bunu yapmamız gerekiyor” şeklindeki açıklamayla da hem yeni transferlere, hem de yöneticilere göndermede bulunmuş...

Başka bir deyişle de takımdan gidişini hızlandırmış...

Sezon başından bu yana sergilediği futbol ve yine saha dışında sergilediği tutumu bir gözden geçirmeli Ali Çamdalı...

Koskoca bir şehrin kaderi ile oynamanın verdiği ruh hali ile geceleri rahat uyuyor mu?

Yaptığı bu çıkışın kendisine bir şey kazandırdığını mı düşünüyor?

Yoksa başka bir düşüncesi mi var?

Bunu iyi terazilemek lazım...

Öncelikle şunu iyi bilmesi lazım Ali Çamdalı'nın; kimse vazgeçilmez değildir...

Bu yaptıkları kendisini önemsetmez, aksine taraftarın gözündeki sevgisini ve sempatisini bitirir...

Artık bu taraftar, Ali Çamdalı'nın kayığına bir daha kesinlikle binmez...

Çünkü, takımını sabote eden bir futbol aklıyla aynı kaba kaşık sallamaz...

Yani aynı tuzağa bir kere daha düşmez...

Tekniği ve yeteneği ile doğru orantılı bir performans sergilemiyor bu sezon...

Oysa ki bu kadronun önemli oyuncularından bir tanesiydi...

Öyle olmasaydı Atiker Konyaspor yönetimi, yaptığı yanlışlara rağmen, onu takımda tutabilme adına Mustafa Reşit Akçay'ı gönderir miydi?

Futbolcuya dayalı bir düzene davetiye çıkarır mıydı?

Ali Çamdalı'na verilecek ikinci bir taviz, futbolcuya dayalı düzeni besleyecek ve bunun sonu gelmeyecekti...

Yani “sarı öküz “ hikayesi...

Bugün Ali Çamdalı, yarın bir başkası, ertesi gün bir diğeri...

İstedikçe vereceksin ve bunun sonun gelmeyecek...

Ben buradan taraftarlara  seslenmek istiyorum; Ali Çamdalı'nın sözleşmesini tek taraflı fesheden ve futbolcuya dayalı düzeni yıkma adına önemli bir adım atan, seversiniz ya da sevmezsiniz, ama bu yönetime destek vermelisiniz...

Bu konuda vurmamalısınız bu yönetime...

Ali Çamdalı'yı gönderdiler diye kırmamalısınız bu yönetimi...

Dahası destek vereceksiniz ki, Atiker Konyaspor kulübünün futbolculardan da, teknik adamlardan da, büyük olduğunu görecek ve kabullenecekler Ali Çamdalı gibi kötü niyetli oyuncular...

Tekrarlıyorum; Ali Çamdalı olayında, yönetimin yanında olmanız lazım...

Neden mi?

Daha öncede yazdım, Atiker Konyaspor kulübü, Ali Çamdalı gibi oyunculara teslim olmayacak kadar büyük bir kulüptür de ondan...

Sen yönetimi eleştireceksin, sen yeni transferlerden rahatsız olacaksın, sen takımın içine dinamit koyacaksın, sen kulis yapacaksın, sen kulübe ve arkadaşlarına ihanet edeceksin ve herkes bunu yutacak öyle mi?

Yok böyle bir dünya, yok böyle bir kulüp...

Sürekli şikayet eden, ama kendisi ile yüzleşmeyen bir takım kaptanı vardı Atiker Konyaspor'un...

Niyeyse kendisi çok masum!

Ve mağdur!

Ali Çamdalı butün bunları yaparken bir şeyi atlıyor...

Neyi mi?

Sunduğu bu sinsice refleksler ile yakayı ele verdiğini...

Yani kötü niyetli olduğunu...

Takım kaptanı olarak, sezon başından bu yana sorun çözme yerine, sorun olmayı tercih etti!

Ali Çamdalı, gerçeklerin zaman içinde ortaya çıkma gibi kötü bir huyu olduğunu keşke ıskalamasaydı da, kendisi ile birlikte hem bazı takım arkadaşlarını, hem de Atiker Konyaspor'u bu krizin içine sokmasaydı...

Nokta.

*

Alttaki bu yazı da 25.08.2023’de yazıldı…

Bu yazının başlığı da Ali Çamdalı!

Bu yazıya da bir göz atın istersiniz.

*

Süleyman Demirel gibi…

Rahmetli Demirel, 6 kere gitti, 7 kere geldi ya…

Ali Çamdalı da, iki kere gitti, üç kere geldi…

İlk ikisinde futbolcu olarak gelmişti…

Bu gelişinde ise “Sportif Direktör” olarak Konyaspor’la yolları bir kez daha kesişti…

Şunu da ifade etmeliyim ki, Konyaspor’da oynadığı dönemlerde zaman zaman sıkıntı yaşattı, zaman zaman da  sıkıntı yaşadı!

Şimdi mi?

İnşallah olgunlaşmıştır…

Bilemiyorum…

O zaman karşı yakadaydı, bugün ise  bu yakada…

Yani, yönetici ve teknik ekip tarafında.

*

Ali Çamdalı’nın Konyaspor’la yollarının bir kez daha kesişmesinde Ömer Korkmaz’ın imzası var…

Anlayacağınız; Ali Çamdalı’nın kefili Ömer Korkmaz…

Umarım kendisine kucak açanları mahcup etmez…

Futbolculuk döneminde, yanlış hatırlamıyorsam Mustafa Reşit Akçay’la sorunlar yaşamış, Konyaspor yönetimi, Hocanın kalemini kırmıştı…

O dönemin yöneticileri, bu kararlarıyla futbolcuya dayalı düzene davetiye çıkarmışlardı!

Sonuç olarak; Konyaspor’u yönetenler, “Sportif Direktör” noktasında doğru adım atmışlardır, ancak Ali Çamdalı isabetli bir tercih mi,  onu da zamanla göreceğiz.

*

“Eski defterleri niye karıştırıyorsun” diyenler çıkabilir…

Konyaspor’un çıkarları ve geleceği noktasında, eski defterleri açıp bakmakta yarar olduğu için, Ali Çamdalı konusunu gözler önüne sermek istedim…

Keşke başarılı olsun, takımı ligde tutsun, başımızın tacı etmesini de biliriz.

*

DENİZ YANAR MI YANAR!

Fenerbahçe maçına gelince; Konyaspor puan ya da puanlar alabilir mi?

Neden olmasın…

Diyeceksiniz ki, “evindeki Alanya’yı, deplasmandaki Sivas’ı yenememişsin, amansız bir şampiyonluk yarışı veren Fenerbahçe’den puan alacaksın, öyle mi?”

“Umut fakirin ekmeği, ye Mehmet ye hesabı” bizimkisi…

Deniz yanar mı, yanar…

Belli mi olur, Konyaspor bu, bir sürpriz yapabilir.