Toplumsal hayatta karşılıklı güven duygusu çok önemlidir. İnsanların birbirleriyle ortak hareket etmesi, birlikte iş yapması, yapılan ortak çalışmalarda, meselâ ticarette, alışverişte, karşılıklı güven duygusu çok önemlidir.

Bu güven duygusunu ortadan kaldıracak olan söz ve davranışlardan şiddetle kaçınmak gerekir. Nokta kadar menfaat için, birlikte olduğumuz, birlikte hareket etmek zorunda olduğumuz insanları güvensizlik ortamına sürüklemek, bir güven bunalımı ortaya çıkarmak, işlerin aksamasına, işlerin bozulmasına kadar bizleri sürükleyebilir.

Sonu kavgaya kadar varabilecek olaylarla karşı karşıya getirebilir.

Aile içinde de, okulda da, işyerlerinde de bu böyledir. Yani toplumun bütün kesimlerinde de bu böyledir. 

Karşılıklı güven duygusunun toplumlara yer etmesi, o toplumları başarı ve mutluluğa götürür. İşlerin bereketlenmesine, gelişmesine yol açar.

Toplumsal güveni, insanlar arası güveni ortadan kaldıran, yok eden en kötü söz ve davranışlar, yalana dayalı, aldatmaya dayalı, sahteciliğe dayalı söz ve davranışlardır.

Âlemlerin Efendisi, doğruluk ve güvenirlik timsâlî peygamberimiz “yalan ile imanın bir arada bulunamayacağını” söylemiş, “yalanı bir nifâk alâmeti olarak” göstermiştir.

Yalan söz ve davranışlar şiddetle yerilmiş ve yalancılar yine şiddetle kötülenmiştir.

Çünkü yalan müminin özelliği değildir. Çünkü yalan büyük günahlardandır. Yalan yere şahitlik eden Allah'ın gazabına uğrar. Yalandan gönül kuşku duyar. Yalan ve dolanla aldatılan, aldatıldığını er ya da geç anlayınca üzüntü duyar.

Yalan insanı fücur denilen kötülüklere, o kötülükler de sahibini Cehennem'e götürür. Yalancılar Allah katında yalancı diye yazılırlar. Kişi doğrulukta tehlikeyi görse bile yalan söylememelidir. Doğruluk en büyük hazinedir. Şaka da olsa, insanları eğlendirmek ve güldürmek için de olsa yalanın yanına yaklaşmamalıdır.

Çünkü her şeyi olduğu gibi bizleri de yaratan Allah, işin gerçek yüzünü, kalplerden ve gönüllerden geçeni, sakladıklarımızı ve gizlediklerimizi biliyor.

O'nun her şeyi bildiğini ve gördüğünü bildiğimiz halde yalandan medet ummamız, yalandan kaçınmamamız ne büyük aptallık değil midir?

Allah Resulü'nün şu sözleri ne kadar manidardır:

“Şu üç sınıf insana Allah, Kıyamet Günü'nde rahmet nazarıyla bakmaz:

1-Yalan söyleyen Hükümdar(Yönetici, Devlet Başkanı)

2- Zina eden ihtiyar,

3-Kibirlenen fakir

Evet, yönetici olduğu halde, ülkenin yönetimi sevk ve idaresi elinin altında olduğu halde, her şeye hâkim olduğu halde bir insanın yalana başvurması, yalan söylemek zorunda kalması ne kadar acı değil midir?

Cinsel arzuları azalmış, yok olmuş bir yaşa geldiği halde, yaşlanmış bir insanın zina etmek istemesi, zina etme duygusu içinde yaşaması veya zina etmesi ile fakir ve yoksul birinin herkesin yardımına muhtaç birinin de kibirli, havalı bir hayat sürmeye çalışması da birbirinin aynı, acınacak davranışlardan sayılmıştır.

Sonuç olarak hem birey olarak hem toplum olarak yalandan, yalanla dolanla iş yapmaktan şiddetle kaçınmalıyız.

Toplumsal güveni, toplumsal barışı sağlamak için ya olduğumuz gibi görünmeli, ya da göründüğümüz gibi olmalıyız.

Yalanın pembesinden de, beyazından da, siyahından da kaçınmalıyız. Geçici dünya menfaatleri için, bizi ayakta tutan Manevî ve Ahlâkî değerlerimizden asla taviz vermemeliyiz. Asla onlardan uzak yaşamamalıyız.

Bizleri aldatanların bizden olmadığını, yalan katarak yapılan alışverişlerde bereketin olmayacağını asla aklımızdan çıkarmamalıyız.

 

 

 

                                         HEM NALINA HEM MIHINA

BAŞKAN TORU

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Huzurevini ziyaretinde, başörtülü olduğu için görenleri şaşırtmış.

Biz de Kurtuluş Mahallesinde görmediğimiz hizmetler yüzünden şaşırıyoruz.

Ana caddeleri, ara sokakları Başkan Toru görse, inanıyorum ki o da şaşırır.

DONAN KOMBİ 

Gazetemiz manşetten “Donan Kombi Cep Yaktı” diye haber yapmış.

Ah kardeşim, donmayan kombiler de bizi yaktı. 

Evler ısınmadığı halde gelen yüksek faturalar karşısında buz kestik buz.

                                                   TEBRİK

Gazetemizin yiğit delikanlılarından Fahri Altınok ve eşi Merve Altınok'un Müşerref Mina isimli bir kız çocukları dünyaya gelmiştir.

Genç anne ve babayı tebrik eder, Müşerref Mina'ya sağlıklı, hayırlı, bereketli uzun bir ömür dilerim.

Allah analı babalı büyütsün, acılarını göstermesin.

 

                                                  GÜNÜN SÖZÜ

KİMİN BİR KIZ ÇOCUĞU OLUP TA ONU CANLI CANLI MEZARA GÖMMEZ, ONA HAKARET ETMEZ VE ERKEK ÇOCUĞUNUNU ONA TERCİH ETMEZSE, ALLAH O KİMSEYİ CENNET'E KOR.

                                                                                                  Hz. Muhammed (s.a.v)