AK Parti İl Başkanı Musa Arat, kongrenin ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi. 

AK Parti il teşkilatı olarak Konya'nın şu eksikliklerini gidereceğiz, şu sorunlarına eğileceğiz demekten çok bilindik sözler kullandı. 

Ne dedi? Başkan Arat; 

- Bulunduğumuz noktalar imtihan noktaları.

- Burası Konya ve Konyalıya hizmet noktasıdır. 

- Biz de inşallah dualarla elimizden geldiğince ben ve 50 kişilik yönetim kurulumuz bu işin altından kalkmaya çalışacağız. 

- Yük olmaya değil, yük almaya geldik...

Her il başkanının kullanacağı ifadeler. 

Konya'nın gelişimi ve kalkınması için yapacaklarla ilgili bir şey yok...

Önümüzdeki genel seçimlerinden bahsetti Başkan Arat.

Seçimlerden yine başarılı şekilde çıkmak için yoğun şekilde çalışacaklarını aktardı. 

Seçimlerde başarı için Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Konyalı olduğu vurgusunu yaptı. 

Nasıl ki Rize, Isparta, Aydın bünyelerinden çıkardığı Başbakanlara kucak açmışsa, aynı şekilde Konya'nın da Sayın Davutoğlu'nu sahipleneceğini söyledi. 

Bu anlamda çaldıkları her kapıda Sayın Davutoğlu'nun Konyalı olduğu vurgusunu yapacaklarını aktardı... 

Bir anlamda Konyalılık vurgusu üzerinden oy toplanacak her halde.

Peki, Sayın Başbakan'ın Konyalı olması oy vermeyi gerektirir mi?

Bir Başbakan'ın Konya'dan çıkması gurur verir. 

Ancak söz konusu gurur yapılan icraatlarla doğru orantılı olmalı. 

Konya geçmiş 14 yıl da ne aldı? Ve gelecek dönem ne alacak buna bakmalıyız?

Şehri ileriye götürme, geliştirme, sözde markacılıktan gerçek markacılığa dönme adına yapılacaklar neler? Bunlara bakmalıyız. 

Çal kapıyı, "Sayın Davutoğlu Konyalı oyunuzu bekliyoruz" demek uygun bir yaklaşım mı olacak?

Konyalılıkla, Konya için yapılacaklar, Konya'nın kazanımları aynı kefeye konulmamalı. 

Eğer, alt ve üst yapısı eksik, ulaşımı felç, toplu taşıması yetersiz, yolları bozuk, geçmişiyle tarih hüviyetine sahip olmasına rağmen turizmi yetersiz, çevre düzenlemesi yanlışlarla dolu, kentsel dönüşüm adı altında köklü tarihin yıkıldığı, geçmişin silindiği... bir Konya'da yaşamaya devam edilecekse Konyalı Başbakan olsa ne olur olmasa ne olur?...

Başkan Arat'a "Konya marka şehir diyorsunuz, yağmurda, karda alt yapısı çöken, karla mücadelesi eksik bir Konya'da marka şehri görebiliyor musunuz?" diye soruyorum, "Belediyelerin eksiklikleri olabilir" yanıtını veriyor. 

Net şekilde Konya marka şehirdir diyemedi...

Siyaset ilmi ile amil olmalıdır. 

Söylenenlerle yapılanlar doğru orantılı olmalıdır. 

İktidar partisine en büyük destek veren Konya, duygusal değil realist adımlar görmelidir. Konya, köklü tarihinden gelen medeniyet ışığıyla tüm sorunları çözülmüş şekilde geleceğe güvenle bakan bir şehir hayatına kavuşmalıdır.

Bu kavuşmada ancak ve ancak gerçekçi şehir milliyetçiliği ile mümkündür...

GAZETECİ DİK DURUR, EĞİLMEZ!

AK Parti İl Başkanı Musa Arat'ın toplantısında bir kez daha gördüm ki gazeteci olup olmadığımızı sorgulamamız gerekiyor... 

Gazeteci şirin gözükmez, siyasi kimliğini ortaya koymaz, partizanlığını ortaya koymaz. Dalkavukluk, yardakçılık, iyi çocuk gözükme işlerine girmez. 

Ama maalesef gazeteciliği çıkar için gören zihniyet kendini  yine gösterdi...

Toplantıda biri çıkıyor, İl Başkanının sözlerini övüyor, biri çıkıyor böyle soruları yeni seçilmiş bir başkana sormak yakışık almaz diyor, biri çıkıyor manşeti verdiniz artık başka sorulara gerek yok diyor, o da yetmezmiş gibi kendi gibi olmayanların sorularına mırıldanıyorlar kedi gibi... 

Böyle gazeteci de olunmaz, böyle gazeteci sıfatı da taşınmaz...