İnsanlardan insanlara, hayvanlardan insanlara geçen bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık olan vereme, halk arasında “ince hastalık” denir. Tıptaki adı, “TÜBERKÜLOZ”dur. Mikrobunu, bir Alman doktor olan “ROBERT KOCH” bulmuştur. Bu yüzden verem mikrobuna “Koch Basili” denir. Verem mikropları, zayıf insan vücuduna kolaylıkla yerleşir. Kısa sürede vücutta yayılır. İnsan sağlığını tehlikeye sokar. Verem hastalığı, vücutta ilerlemiş duruma geldikten sonra tedavisi çok güç yapılır. İleri vakalarda tedavi de iyi sonuç vermez. Önemli olan, hastalığa yakalanmamak için zamanında tedbir almaktır. Dünyada ve yurdumuzda yeni doğan çocuklara BCG verem aşısı yapılmaktadır. Bu aşı, veremi kökünden kazıyan en sağlıklı ve güvenilir yoldur. Verem savaş Dispanserleri ve ekipleri yurdumuzda geniş bir tarama ve savaş kampanyası açmıştır. Köy köy dolaşan sağlık ekipleri, vatandaşları kontroldan geçirmiş, aşılarını yapmış, gereken tedavi yollarını titizlikle gerçekleştirmiştir. Okullarımız bu çalışmaların en disiplinli yapıldığı yerlerdir. Yurdumuzun her tarafında yapılan verem savaş çalışmaları iyi sonuçlarını vermiştir. Şunu hiç unutmamak gerekir; verem sinsi bir hastalıktır, zayıf vücutları bulunca, hemen oraya yerleşir ve çoğalır. Bunun için dengeli beslenmeye çok dikkat etmeliyiz. Verem hastalığı, kişiden çok toplumun hastalığı yani bulaşıcı ve çabuk yayılan bir hastalıktır. Dünyada ve yurdumuzda en çok görüleni Akciğer Tüberkülozudur. Verem hastalığı, zamanında anlaşılır ve tedbir alınırsa, tedavisi çok kolay olan bir hastalıktır. Şüphe duyulduğu zaman hemen bir sağlık kuruluşuna, Verem Savaş Dispanserlerine, doktora başvurmalıyız. Verem hastalığının belirtileri şunlardır:

1. Geceleri terleme ve ateşin yükselmesi.

2. Kesik kesik öksürükler. Balgam çıkarmak. Balgamda kan görülmesi.

3. Halsizlik, yorgunluk ve belirgin görüntülerdir.

Verem hastalığını ve mikrobunu iyi tanımak, korunmamızı daha bilinçli duruma getirir. Hastalığa karşı gerekli önlemleri zamanında almamızı sağlar.İnsanlara en faydalı ve yakın olan ineklerimizin sütünden verem hastalığının kolaylıkla insanlara geçtiğini unutmayalım. O halde hayvanlarımızın özellikle ineklerimizin sağlıklı olması, veremle savaş zincirinin bir halkasıdır. Sütleri kaynatmadan içmeyelim. Pastörize edilmiş sütler, çok sağlıklı ve besleyicidir. Süt en önemli temel besin maddemizdir. Vücudumuzu güçlendiren süt, aynı zamanda bizi vereme karşı korur. Hepimizin doğar doğmaz ilk ve tek besinimiz olan sütü, hayatımız boyunca alalım. Sütten yapılan besin maddelerini bol bol kullanalım. Sevgili çocuklar, iyi kaynatılmış veya pastörize edilmiş bir bardak sütün faydaları saymakla bitmeyecek kadar çoktur.Verem hastalığına yakalanmak istemiyorsak ki hepimizin tek amacı budur. Şunları unutmayalım:

a. Daima temiz havalı yerlerde bulunalım.

b. Soğuklardan korunalım.

c. Dengeli beslenelim. Vücudumuzu devamlı güçlü yapalım.

ç. Verem Savaş taramalarına ve BCG aşı kampanyasına severek katılalım. Çevremizdekilerin katılmasını sağlayalım.

d. Erken teşhisin en büyük kurtarıcı olduğunu unutmayalım.

e. Sigara, içki, kumar gibi kötü alışkanlıklar verem hastalığını vücudumuza çağıran en büyük düşmanlardır. Bu düşmanlarla da savaşalım, yanımıza uğratmayalım.

Biz güçlü, bilgili ve bilinçli olduğumuz sürece, verem ve diğer hastalıklar ortadan kalkar. Bütün insanlık sağlıklı mutlu bir hayata kavuşur.

Milletimizin güçlü olması, sağlıklı insanlarla gerçekleşir. “Sağlam kafa, sağlam vücutta olur.” sözünü de unutmayalım. Sağlıklı ve planlı yaşamayı alışkanlık haline getirelim.

KAYNAK: https://www.egitimsistem.com/veremle-savas-haftasi-ile-ilgili-yazi-44031h.htm