“Kostantîniyye elbette feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! Onu fetheden askerler ne güzel askerlerdir!” (Hadis-i Şerif) Hz. Muhammed (S.A.V.) Adıyla Şanıyla büyük olan İstanbul’un bağımsızlığını armağan eden Fatih Sultan Mehmet Hanı Ve Silah Arkadaşları Şehitlerimizi saygı ile anıyor, İstanbul’un Fethini kutluyorum. Tarihin dönüm noktalarından biri olan İstanbul’un Fethinin 568. yıl dönümü heyecanını yaşıyoruz. İstanbul’un Fethi kutlu olsun. Fetih ile yeni bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmış, köklü medeniyetimiz insanlık tarihine damgasını vurmuştur. Fetih ile sadece şehir değil, gönüller de fethedilmiştir. Hem milli tarihimiz hem de dünya tarihi için bir dönüm noktası olan İstanbul’un Fethini kutlarım. Alemlerin sultanı Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in övgüsüne mazhar olarak bizlere dünya kenti İstanbul’u miras bırakan Fatih Sultan Mehmet Han‘ı, O’nun kumandasındaki karaman ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyor, İstanbul’un Fethi’ni kutluyorum. Fetih ile yeni bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmış, köklü medeniyetimiz insanlık tarihine damgasını vurmuştur. Fetih ile sadece şehir değil, gönüller de fethedilmiştir. Hem milli tarihimiz hem de dünya tarihi için bir dönüm noktası olan İstanbul’un Fethini kutlarım İstanbul’un fethinin mimarı, büyük devlet adamı Fatih Sultan Mehmet’i, vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum. 29 Mayıs 1453’te gemilerin karadan yürütülmesi ile gerçekleşen, çağ kapatıp çağ açan büyük fethin yıl dönümünü kutlarken, Peygamber Efendimiz’ in övgüsüne mazhar olan büyük komutan ve onun kahraman askerlerini bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz. İstanbul’u bizlere miras bırakan Fatih Sultan Mehmet ve aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

İSTANBUL'UN FETHİ

Aştık geçilmez dağlar üstünden

Öyle vakur, öyle heybetli

Vardık ot bitmeyen vadilere

Ayağımız değdi yeşerdi!

Gönlümüzde büyüklüğü Asya'nın

Yıktı köhneliğini orta zamanın

Zamanın karanlığı ortasında

Şimşek örneği parlayan kılıcımız

Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere

Eskilik, karanlık düşüverince yere,

Dağlar, denizler misali,

Yol verdi gemilere!

Sustu kulakları tırmalayan çan;

Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!

İbrahim MİNNETOĞLU