Allah’ın yeterince uzun ömür bahşettiği her insan doğar, büyür ve yaşlanır. Yaşamaya devam edip de yaşlanmayacak olan insan yoktur. Bugünün yaşlıları, dünün gençleri, hatta bebekleri idiler. Ancak su gibi akıp geçen zaman onları yaşlandırıp bu hale getirdi. 
Bugün genç olan bizler de zaman geçtikçe ihtiyarlayacak ve ecel geldiğinde de Allah’ın huzuruna kavuşmuş olacağız.
   Yaşlılığı bir anlamda çocukluğa veya bebekliğe benzetebiliriz. Elbette ki henüz güçten kuvvetten veya akıl sağlığından tamamen olmamış yaşlıları değil. Ancak bazı duyularını veya yeteneklerini kaybetmiş bir yaşlının bir çocuktan veya bebekten farkı yoktur. Bir bebek nasıl ki bakım, ilgi isterse; yaşlılar da o derece bakım ve ilgi isterler. İnsanlar doğduktan sonra büyümeye başlar, gün geçtikçe bilgilerini artırır ve olgunlaşmaya devam ederler. Ancak birçok insanda, bu olgunlaşma süreci bir yere kadar devam eder. O süreden sonra duraklar ve geriye dönmeye başlar. Bu nedenledir ki yaşı çok ilerlemiş birçok yaşlıda çocukça davranışlar, çocukça hareketler gözlenmeye başlanır. Tabi ki bu utanılacak ayır bir durum değildir. 
Aksine kainatın bir kanunudur. Belki de bizim imtihan vesilelerimizden birisidir. bilindiği gibi bir anne veya baba, neredeyse tüm hayatını çocuklarını yetiştirmek için harcar. Onlar için büyük fedakarlıklarda bulunur. İşte, Allah, belki de insanların yaşlanan anne babalarına karşı nasıl davranacağını, onlara hürmette kusur yapıp yapmayacaklarını, vefalı olup olmayacaklarını imtihan etmek amacıyla yaşlılığı yaratmıştır.
   Hepimiz insanız ve Allah ömür nasip ederse hepimiz yaşlanacağız. Bilmeliyiz ki bizler yaşlılarımıza nasıl davranıyorsak, yaşlandığımızda birileri de bize böyle davranacaktır. Ne yapılan iyilik unutulur ne de kötülük. Yaşlı annesine, babasına bakan, ondan ilgiyi, yardımı muhtaç etmeyen insanların da yaşlılıkları güzel bir şekilde geçer. Bu yüzden yaşlılara karşı daima saygılı ve yardımsever olmalıyız.
Büyüklere yaş ve hayat tecrübeleri nedeniyle saygı gösterilmesi ve iyi davranılması gerekir. Her insanın kaçınılmaz bir evresi olan yaşlılık, insanların sevgi ve saygıya daha çok muhtaç oldukları dönemdir. Bu nedenle tüm dinler büyüklere saygı göstermeyi ahlaki erdemlerden saymıştır. Büyüklere saygı öncelikle anne babayla başlar. 
Tüm dinlerde anne babaya saygılı olmak ve güzel muamelede bulunmak emredilmiştir.
İslam dini büyüklere saygılı olmayı ahlaki bir görev sayar ve anne babaya iyi davranmayı emreder. Nitekim bir ayette şöyle denilmiştir: “Rabb’in, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmanızı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, onlara: “Öf!.” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.”
Diğer bir ayette ise; “Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) Bana, sonra da ana babana saygılı ol diye tavsiyede bulunmuşuzdur.” buyrulmaktadır.
Hz. Peygamber de anne babaya saygılı olmayı ve iyi davranmayı teşvik etmiştir. En fazla sevabı olan davranışlar kendisine sorulunca “… Anne babaya iyi davranmak…” cevabını vermiştir. Bir diğer hadiste ise “En çok kime iyilik etmeliyim?” diye sorulduğunda Hz. Muhammed şöyle cevap vermiştir: “Annene.” Adam iki kez daha “Sonra kime?” diye sorunca Peygamberimiz her defasında da “Annene.” demiştir. Adam dördüncü kez, “Sonra kime iyilik etmeliyim?” deyince ise “Babana.” cevabını vermiştir.