ŞÜPHE VE KUŞKUNUN FAYDASI OLABİLİR Mİ?

Bir önceki yazımda, şüphe ve kuşkunun ne kadar kötü olduğunu, bizi mutsuz ettiğini, içimizdeki güven duygusunu silip yok ettiğini örnekleriyle anlatmıştım.

Sonradan gördüm ki şüphe ve kuşkunun faydalı olduğu yerler de var. Özellikle bilimsel çalışmalarda, araştırma ve deneylerde, yeni keşiflere ulaşmada şüphenin ve kuşku duymanın yararları da olabilir.

Öyle olmasaLichtenberg “İki kere iki dört eder dense de, bir kere şüphelen ve araştır” der miydi?

Yine savaş ortamlarında, emniyetle ilgili güvenlik ve asayişi sağlamada, suçluları ve düşmanları ele geçirmede şüphe ve kuşkunun gerektiği anlar da olabilir. Düşmanların ya da suçlu insanların ele geçirilmesi, tuzaklarının ortaya çıkarılması, onların şüpheli hareketlerinden, kuşkulu davranışlarından dolayı ortaya çıkarılabilir. Sonuçta savaş hiledir.

Bir de siyasal parti, vakıf, dernek, cemaat gibi sivil toplum örgütlerinde, eğitim veren okullarda, emniyet ve asayişi, toplumsal güvenliği temin eden askeriyede ve emniyet teşkilatlarında disiplin ve başarıyı sağlamak için, birilerinden şüphelenilebilir. Teşkilat içinde bu duyguyla arama ve tarama da yapılabilir.

Askerlik yaptığımız günlerde “Güven Ama Kontrol Et” sözünü her yerde görmemizin nedeni, sanırım en başta, iç disiplini sağlamak olsa gerekti. Okullarda arama ve tarama neticesinde ortaya çıkan yasak maddeler, esrar, eroin, sigara, içki, kumar aletleri gibi maddeler, hepsi de bir şüphe ve kuşkunun sonucuydu.

Başlangıçta öğrenci için şer gibi görünen bu olaylar, sonunda onlar için hayra dönüşebiliyordu.

Geçenlerde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Belediye Başkanları ile yaptığı bir toplantıda söylediği“Eşini, işini ve evini değiştirenlerden şüphe ederim” sözü çok anlamlıydı. Bu söz o günlerde gündemin yoğunluğu nedeniyle fazla konuşulmasa da çok anlamlıydı.

Başbakan, hakkında yolsuzluk iddiaları olan Belediye Başkanlarının dosyalarının parti müfettişleri aracılığı ile incelemeye alınması üzerine bu sözleri ifade etmişti. “Önceliklerinin dürüstlük ve hakkaniyet olduğunu” belirtmişti.

Başbakan Davutoğlu'nun bu konuda kesin talimatı olduğu, özel hayatı ve parasal ilişkilerini konusunda Belediye Başkanlarını kesin bir dille uyardığı da kamuoyuna yansımış oldu.

Belediye Başkanlarını şeffaf olmaya zorlayan bu söz,  çok önemli bir sözdü.

Umarım, “Eşini, işini, evini değiştirenlerden şüphe ederim” sözü, sadece Belediye Başkanlarını değil, Milletvekillerini, Bakanları ve Bürokratları ve yönetim mekanizmasında görev alan herkesi uyaran bir söz olarak kulaklarda yer eder. Umarım bu söz, kulaklara küpe olur.

Elbette işinde, sözlerinde, davranış ve hareketlerinde doğru olanların, kendinde şüphe olmayanların, içinde kötülük taşımayanların bu gibi sözlerdenalınmasına gerek yoktur. Çünkü“Abdestinden şüphesi olmayan, namazından da şüphe etmez.”

Ancak kendisi dolmayı ikişer yediği için, görmediği halde karşıdaki arkadaşını da “Dolmayı niçin ikişer yiyorsun?” diye itham eder.

Devlet de halkından şüphe edebilir ama hak ve özgürlükleri sınırlayan, insanları niyet okumaya yönlendiren, devlet ile millet kaynaşmasına engel olan, vatandaşı devletine küstüren her türlü şüphe ve kuşkuda aşırıya kaçmak,  ülke sorunlarını çözmek bir yana, belki de artırabilir.

Geçmişte bunun acı örneklerini çok yaşadık. 12 Eylül 1980 öncesi yıllarda ve 28 Şubat sürecinde çok acılar çektik. Başındaki örtüden, sakalından ve bıyığından, hatta saatini sağ koluna takmasından, okuduğu kitap, dergi ve gazeteden dolayı nice kızlarımız, nice yiğit delikanlılarımız horlandı, dışlandı ve ötekileştirildi. Devletine ve milletine küstürüldü.

Devletine küsen, gücenen bu mazlum ve mağdur nesil, yine de isyan etmedi, sabırla yoluna devam etti.

Sonuç olarak, Bir Portekiz atasözünde “Topun yıkamadığı kaleyi şüphe yıkar” denildiği gibi, bireysel hayatımızda, aile hayatımızda, iş ve cemiyet hayatımızda fazla şüphe ve kuşku zararlıdır. Güven duygusunu ortadan kaldıran aşırı şüphecilik ve kuşkuculuk da tedavisi gereken “paranoyak” bir durumdur.

Huzur ve emniyetin, disiplinin tesisi, bilimsel gelişmelerin temini için şüphe ve kuşkunun yeri her zaman vardır. Yeter ki ölçülü olsun.

                                                                      GÜNÜN SÖZÜ

GENÇLERİ HARAP EDEN BEŞ ŞEY:

1-ŞÜPHELER

2-ŞEHVETLER

3-YANLIŞ ARKADAŞLAR

4-BOŞ VAKİTLER

5- HEDEFSİZ ÇEVRELER

                                                                                                   Nurettin Yıldız