MERAM'IN MERAMINI ANLAYABİLMEK

Meram, Konya'mızın en güzel ilçelerinden birisidir. Tarihiyle, kültürüyle, doğal güzellikleriyle nam yapmış,  türkülere, şarkılara konu edinmiş bir beldemizdir. Bağlarıyla, tarihî köprüsüyle, deresiyle, bahçeleriyle, istasyon ve istasyon evleriyle, SadrettinKonevî, Ateşbâz-ı Velî, Durak Fakih, Tavus Baba gibi türbeleriyle, tarihi camileriyle şehrimizin müstesna güzelliklerine sahiptir.

Meram zengin ailelerin özellikle yaz aylarında yazlık olarak kullandıkları bahçeli evlerle, villa diyebileceğimiz mekânların çokça bulunduğu bir yerdir. Aynı zamanda çevre ilçe ve köylerden Konya'ya göçüp gelen insanların oluşturduğu mahallelere ve varoşlara da sahiptir.

Bir yandan görkemli ve gösterişli evler, diğer yandan taştan, kerpiçten yapılmış çatısı bile olmayan düz damlı, eskimiş, ihtiyarlamış, sırt sırta vermiş, tarihî sokak çeşmelerine yaslanmış, terk edilmiş, yıkılmaya yüz tutmuş evler de sıkça görülür. Yıllar önceden, plândan projeden uzak bir şekilde ortaya çıkan, çarpık bir yapılaşma, daracık eğri büğrü yollar, göze ve gönle hoş gelmeyen manzaralar sizi karşılar.

Anlayacağınız, hangi Belediye Başkanı olursa olsun, Meram'ı geliştirmek, güzelleştirmek, yeni bir çehre kazandırıp, güçlendirmek, modern hale getirmek gerçekten zordur.

Bu iş emek ister, plân, proje ister, güçlü bir irade ister, cesaret ister, para ister, bilgi, beceri ve birikim ister. Halkla el ele verip cesaretle adım atmak ister. Belki bazı yolları genişletmek için bazı yerleri yıkıp ortadan kaldırmak ister. Yasal ve parasal desteğin adilâne bir şekilde değerlendirilmesi ister.

Belediye Başkanımız Fatma Toru'nun beraberce çalışacağı, yeni projeler üreteceği, iyi bir ekip, akıllı danışmanlar, yapılacak işleri ibadet aşkıyla yapacak olan fedakâr insanlar ister.

 Belediye Başkanımız Fatma Toru'nun düşündüğü Bacıyan-ı Meram projesi, alkışlanacak bir projedir. Meramlı kadınlarımızı ve genç kızlarımızı heyecanlandıran bir projedir. En kısa zamanda bu proje hayata geçirilmeli ve kadınlarımız, bu konuda bilgilendirilmelidir.

Çünkü kadınlarımızın çoğu orta halli hatta fakir sayılabilecek ailelerden oluşur.

Bu kadınlarımızın elinden tutmak, onları üreten, ürettiğinin karşılığını alabilen insanlar haline getirmek, hem onların saygınlığını artıracak, hem de onlara öncülük edenleri yüceltecektir.

Ayrıca temizlik, trafik ve gürültü kirliliği konularında halkımızı bilgilendirecek eğitim çalışmaları yapmak, toplantılar yapmak, eğitimcilerden yardım almak büyük önem arzetmektedir. Gönüllü hizmet etmeye hazır pek çok emekli imam ve öğretmenden yararlanılabilir.

Biliyorum ki Belediye imkânlarının çoğu temizlik çalışmalarına, yolları asfaltla yamama çalışmalarına, kaldırım düzenleme çalışmalarına gitmektedir.

Halk temizlik konusunda bilinçlendirilmiş olsa, her köşeye bir çöp kutusu konmuş olsa, okul ve camilerle işbirliği yapılıp temizlik konusu işlenmiş olsa, herkesin evinin önünü temizlemesi şuuru verilmiş olsa maddî ve manevî kazançlar elde edilmiş olacaktır.

En büyük sorunlardan biri de yeni dökülen asfaltların birkaç gün sonra tekrar tekrar açılması, bozulması, ardından da yama yapılmasıdır. Avusturya, Almanya, Norveç ve Fransa'da öğretmenlik yaptığım yıllarda Avrupalıların söylediği, “Avrupa asfalt yapar, Türkler ise yama yapar” sözü nerdeyse darb-ı mesel halini almıştı.

Görünen o ki bu söz, ayniyle gerçektir. Yap-boz tahtasına dönen yolların görüntüsü gerçekten üzüntü vericidir. Bozuk malzeme, kötü işçilik nedeniyle israf edilen paraların haddi hesabı belli değildir.

Gürültü kirliliği her zaman dile getirdiğimiz bir konu olduğu halde,  gürültüyü azaltma ve engelleme konusunda maalesef sıkıntılar devam etmektedir. Belediye topu emniyete, valiliğe, valilik ve emniyet ise Belediyeye atmaktadır. Sokak düğünleri, düğün ve asker uğurlama konvoyları, eksozu sökülmüş otomobil ve motosikletle trafikte dehşet saçan sokak magandaları çevreye korku ve rahatsızlık vermeye devam etmektedir.

Meram'ın da Yeni Kültür Merkezleri'ne, Spor tesislerine, Yüzme Havuzlarına, yeni okullara, Sanayi'ye, park ve bahçelere, iş merkezlerine, her yere rahatlıkla ulaşılabilecek toplu taşıma araçlarına ve ulaşım tarifelerine, huzura, doğrudan doğru bilgilere, özellikle Fatma Toru Başkanımızın ve ekibinin ziyaretlerine ihtiyacı vardır.

                                         HEM NALINA HEM MIHINA

                                        ALİ BULAÇ'IN ERBAKAN AŞKI

Ali Bulaç, “Erbakan Haftası” kutlamaları vesilesiyle, Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı tarafından Konya'ya davet edildi. Konya'da Ticaret Odası Konferans Salonu'nda, gelen davetlilere Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın farklı yönlerini anlattı.

“Hakikaten bazı insanların değeri onlar hayatta iken yeterince anlaşılamıyor. Bu gün Türkiye'nin içeride ve bölgede içine düştüğü duruma baktığımızda, Erbakan Hoca'nın değerini insan daha iyi anlıyor” diyerek büyük bir gerçeği adeta itiraf etti.

Ali Bulaç'ı geç de olsa aklı başına geldiği için kutlarım. Yalnız bir sorum var:

Bunlar iyi güzel de, ey Ali Bulaç! Sen halâ geçmişte Hoca'yı yanlış anlayıp, 28 Şubat sürecinde askerlerin karşısında Hoca'mızı beceriksiz gösterip, görevi bırakmaya davet eden, askerleri daha mantıklı ve demokrat görüp darbeye ses çıkarmayan birileriyle niçin kol kolasın?

Yoksa senin de mi üstünü çizdiler?

Sendeki bu Erbakan aşkı seni besleyenlerde neden hiç yok?

                                          TEBRİK VE KUTLAMA

Konya Sivil Toplum Örgütleri, Konya Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Başkanı iken, Ankara'da, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi,  Genel Başkan Vekilliği'ne seçilen, Latif Selvi'yi, yine Konya Eğitim-Bir-Sen Başkanlığı'na seçilen Nazif Karlıer'i tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.

Allah her iki arkadaşımın da yâr ve yardımcısı olsun ve utandırmasın.

                                                 GÜNÜN SÖZÜ

YANDAŞLAR HATALARI, KARŞITLLAR DOĞRULARI GÖREMEZ.

                                                                                                                   Zeki Ateş