Günümüz dünyasında tabir yerindeyse kartlar yeniden dağıtılmakta. Kurulacak yeni dünya düzeninin öncesindeki doğum sancıları birçok şeyin değişeceğini işaret etmekte. En son söyleyeceğimi en baştan söyleyerek başlamak istiyorum. Yeni dünya düzeninde Avrupa Birliği olmayacak ve Avrupa kendi içerisinde yıkılış sürecine çoktan girdi. Bunu söylemek veya öngörmek için kahin olmaya da gerek yok
DOLAYISIYLA
Türkiye’nin geleceğinde gerek stratejik olarak gerekse yapı olarak Avrupa olmamalı çünkü hiçbir zaman olmayacak bir konu için gelecek stratejisi belirlemek bize zaman kaybettirmekten başka bir şey sağlamaz. Türkiye’nin şu ana kadar yaşadığı AB macerası söylediklerimin tanığıdır.
ÇÜNKÜ
Biz istesek te istemesek te AB bizi hiçbir zaman kendi içerisine almayacaktır. Başlıkta dediğimiz gibi çünkü;
- İki yüzlülüğün en tavan seviyesini AB’den görmedik mi?
- AB değerleri diye ihraç ettiklerini, konu bize gelince uygulamadıklarını görmedik mi?
- Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi varken birde üzerine cila olarak Fransa varken bizi üye olarak alacaklarını hala düşünüyor muyuz?
- Hollanda ve Fransa da artan İslam düşmanlığı ile bizi İslam dan ayrı düşündüklerini mi zannediyoruz?
- AB’de artan milliyetçilik akımları ve kendi içerisindeki ekonomik problemlerin bizi girdap gibi içerisine çekeceğini göremiyor muyuz?
- En önemlisi İngiltere’nin BREXIT süreci ile AB’nin çöküş fitilini çektiğini hala göremedik mi?
- Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde (demokrasi abidesi AB’de de) Hollanda’nın bırakın normal bir vatandaşı, örneği olmayan bir şekilde bakanımızı arabasından çıkmasına izin vermeyip, vatandaşlarımızla konuşmasına engel olmalarını ne çabuk unuttuk yada Cumhurbaşkanımızın Almanya’da vatandaşlarımıza yapacağı konuşmayı engelleyip, Almanya’nın PKK’lı teröristlere miting yaptırdığı dönemleri de mi unuttuk.
- En son Doğu Akdeniz meselesinde haksız olmasına rağmen Yunanistan’a nasıl arka çıktıklarını da mı görmedik? Libya, Suriye meselesine hiç girmiyorum.
- Göçmenler meselesi ise AB’nin tarihine ayrı bir kara leke olarak ayrıca geçecektir.
HAYIR HAYIR
Türkiye’nin geleceği AB olamaz olmamalıdır da.
METAFORLAR ÜZERİNDEN GİDERSEK
Bundan yıllar ama yıllar önce boş bir arsa üzerine güzel bir bina yapılmış. Zaman içerisinde üzerine devamlı kaçak katlar eklenmiş. Bu katlarda yaşayanlar hepsi aynı familyadanmış ve hiçbir şekilde kendi içlerine farklı bir komşu istemiyorlarmış. Çok uzatmadan sadete gelirsek yaşanan birkaç deprem neticesinde, arsanın deprem fay hattı üzerinde olduğu anlaşılmış. Bina ise depremlerden dolayı oldukça hasar görmüş. Bu arada ekspertizden depremler neticesinde bina ile alakalı hasar raporu bekleniyormuş. Ama binanın görüntüsünden içinde oturulamayacağı kesinmiş. Bunu gören akıllı ev sahiplerinden birisi ekspertiz raporunu beklemeden binadan ayrılmış….
ŞU ANA KADAR ANLATILANLARDAN YOLA ÇIKARSAK
- Arsa : Avrupa kıtası
- Bina: AB
- Kaçak Katlar: özellikle 15 ülkenin üzerine eklenen yanlış büyümeden kaynaklı ülkeler
- Familya: Hıristiyanlar
- Farklı Komşu: Türkiye
- Depremler: Birbirleri ile hem para hem de siyasi birlik olamamaları, son zamanlarda artan milliyetçilik akımları /İslam düşmanlığı ve tabi ki de ekonomik problemler
- Ayrılan ilk daire sahibi: İngiltere
SONUÇ:
Yeni dünya düzenin merkezi hiçbir zaman deprem fay hattı üzerine kurulmaz, kurulmayacaktır da.