Sallü alâ Rasulina Muhammed
Sallü alâ Şefî-ı zünübina Muhammed
Sallü alâ Tabîbi kulûbina Muhammed

Cenab-ı Hakkın Hz.Adem (a.s.)'e bahşettiği nur.
Nur-u Muhammedi.
Geldi cümle Enbiyadan O'nun(s.a.v) ol mübarek alnına.
Doğduğu gece alemlere rahmet olan Nebi(s.a.v).
Geldiği gece, bin yıldır ateşe tapan mecusilerin bin seneden beri yanmakta olan ateşlerinin söndüğü gece.
O'nun (s.a.v) doğduğu gece Kabe'deki putların hepsi yüzüstü yere yıkıldı. Urvet-übn-ü Zübeyr bildirdi: "Kureyş'den bir cemaatin bir putu vardı. Yılda bir defa onu tavaf ederler, develer kesip şarap içerlerdi. Yine öyle bir gün, putun yanına vardıklarında, onu yüzüstü yere yıkılmış buldular. Kaldırdılar, yine kapandı. Bu hal üç defa tekrarlandı. Bunun üzerine etrafına iyice destek verip diktikleri sırada, şöyle bir ses işitildi:
"Bir kimse doğdu, yeryüzünde her yer harekete geldi. Ne kadar put varsa hepsi yıkıldı. Kralların korkudan kalbleri titredi!"
O'nun (s.a.v) doğduğu gece, Medayin şehrindeki İran Kisrasının sarayının on dört kulesi, burcu yıkıldı. O gece gürültüyle ve dehşetle uyanan Kisra ve halkı; yine kendilerinden bazı ileri gelenlerin gördükleri korkunç rüyaları tabir ettirdiklerinde, bunun büyük bir şeye alamet olduğunu anlamışlardı.

“
Mekke'de bir hane...
Bin evden bir tane.
Ne mermer bir saray,
Ne billûr Kâşâne.
Mekke'de bir hane...

Mekke'de bir hane...
Öyle ki, zamane;
Yalanlar gerçek de,
Gerçekler efsane.
Mekke'de bir hane...

Mekke'de bir hane
Mekke bir puthane.
Allahı düşünen,
Üç buçuk divane.
Mekke'de bir hane...

Mekke'de bir hane...
Ve anne ve anne.
Başında melekler
Çepçevre pervane,
Mekke'de bir hane...

Mekke'de bir hane...
Doğuran Âmine.
Doğan ilk ve sondur;
Gerisi bahâne...
Mekke'de bir hane... 
“
Üstad Necip Fazıl Kısakürek


                   O (s.a.v) geldi, alemlere aşk geldi. O (s.a.v) geldi gönüllere sürur geldi. O (s.a.v) geldi akıllara ölçü geldi. O'nu (s.a.v) bekleyen cümle mahlukat erdi vuslata. Kalbe nur, gönle sefa geldi. Gecelere gündüz geldi. Kurak çöllere su serpildi.

Hoş geldin Ey Sevgili!
Hoş geldin Ey Dertlerin Dermanı,
Hoş geldin Ey Canların Cananı.
Hoş geldin Ey Varlığın en Şereflisi,
Hoş geldin Ey 18 Bin Alemin Serveri.
Hoş geldin Ey Kainatın Efendisi,
Hoş geldin Ey Kalplerin Sefası.


                     Sen geldin, bozuldu müşrikler diktatoryasının zulümatı. Sen geldin, yıkıldı putların hükümatı. Sen geldin, titredi küfrün göğsündeki et parçası. Sen gelince açıldı kalplerdeki muhabbet, sen gelince kalktı gözlerdeki fer. Seninle buldu yetimler merhameti, seninle buldu garipler ol rahmeti.
“!
Aşkın nuru yere indi
Suyun rengi nura döndü
Hep susuzlar suya kandı
Muhammed doğduğu gece
 

Yunus Emre (k.s.)

Suhayli'nin Abbas (r.anh)'dan (Ebu Leheb'in kardeşidir) şunları söylemiştir:
“Ebu Leheb öldükten bir yıl sonra, rüyada kendisini çok kötü bir durumda gördüm. Dedi ki: 'Ben sizden (ayrıldıktan/öldükten) sonra rahat yüzü görmedim. Şu var ki, her pazartesi günü azabım hafifletiliyor' 
Abbas (r.anh) bunu şöyle açıklıyor: 'Bunun sebebi de şudur: Peygamber pazartesi günü doğmuştu. Suveybe bunu Ebu Leheb'e müjde vermişti. Ebu Leheb de verdiği bu müjdeden dolayı Suveybe'yi azad etmişti.' “ 
(İbn Hacer, Fethu'l-Bâri, 9/145, XI, 47)

                     Biliyoruz ki Ya Resulullah sana ömrü  boyunca düşmanlık eden “ebu leheb” bile sırf sen doğduğunda sevinip bir köle azad etti diye Cenab-ı Allah (c.c) azabını hafifletiyor. Şefaat kıl Ya Habibullah ki biz Mevlid geceni iple çeken aşıklarınız. Cenab-ı Hak bize rahmet ede ki seninle haşrolalım. Şefaat kıl ki “Livaül Hamd” sancağında gölgelenelim, Allahû Teala'nın sana bahşettiği kevserden biz de içelim Ya Resulullah.

“Muhabbetten Muhammed(s.a.v) oldu hasıl..
Muhammedsiz(s.a.v) muhabbetten ne hasıl?
”

             Bu gece O'nun (s.a.v) hürmetine af isteme gecesidir. Bu gece “Muhakkak ki, Allah Teâlâ ve melekleri peygamber üzerine salatta bulunurlar. Ey imân etmiş kimseler! O'nun üzerine salatta, teslimiyetle selâmda bulunun.” Ahzab/56 Ayet-i Celilesince çokça salat ve selam getirme gecesi. Ki salat ve selam makbul duadır. Bu gece nura gark olma gecesi, suya kanma gecesi. Bu gece aşk ile yanmanın gecesi. Bu geceyi vesile ederek cümle ümmet coğrafyasına dua ve niyaz etme gecesi. Halep'e, Gazze'ye, Kudüs'e, Doğu Türkistan'a, Arakan'a, Myammar'a, Çeçenya'ya, Musul'a ve daha nice zulüm altındaki Müslümanlara dualar göndermenin gecesi. Bu gece hem amelde hem fikirde kâmil bir Mü'min olma gecesi.O'nun (s.a.v) sünnetine yapışma, ayak izlerini itinayla takip etme gecesi. O'nun(s.a.v) muhabbetiyle yanma gecesi. Cenab-ı Rabbimiz bu geceyi idrak edebilmeyi cümlemize nasip eylesin. Bu gecede gösterdiğimiz edebi, muhabbeti, ameli, ihlası ve sünnete ittibayı daim eylesin.
O'na sonsuz Salat ve Selam olsun.
O'nu gören Ashabına Selam olsun.
O'nun ehl-i beytine(ailesine) Selam olsun.
O'nun yolundan zerre-i miskal taviz vermeden yürüyen canlara Selam olsun.


Vakt-i Şerifler Hayr Ola
 Hayrlar feth ola
şerler def ola
 İstek ve niyazlar kabul ola
 Hz.Allah' ın Celâlinden Cemâline sığınırız
 Cümlemize merhametiyle muamele buyrula
Resûlullah (S.A.V.) cümlemizden hoşnut-u razı ola
 Kandilimiz mübarek ola
 Aşk ile illâ Hû!

Senden Şefaat dilenen bîçareler arasında en sefil dilenci, Abdullah'a şefaat kıl Ya Resûlullah.