Atiker Konyaspor, daha önce umutlarını yitirdiği UEFA Avrupa Ligi'ne veda etti. H Grubu'ndaki son maçında Belçika temsilcisi KAA Gent'i konuk eden yeşil-beyazlılar rakibine 1-0 yenilerek buruk bir veda gerçekleştirdi. Her ne kadar grubu son sırada bitirmiş olsak da bunun bize sandığımızdan daha fazla tecrübe kazandırdığını düşünüyorum.

Konyaspor! Aykut Kocaman'ın gelmesiyle birlikte çıta yükselten, mütevazı kadrosu ile yakaladığı başarısını UEFA Avrupa Ligi ile taçlandıran bir ekip. Avrupa Ligi'ne katılmasına rağmen transfer politikasından vazgeçmeyen bir takım! Bence transfer politikasına baplı kalarak en doğru seçenek yapıldı. Yakın geçmişte bir Karabükspor örneği varken aksini düşünmesi bile korkunç zaten.

Evet, Perşembe akşamı oynanan Gent maçıyla birlikte bu sezon UEFA Avrupa Ligi'ne veda ettik. Aslında bu bir bitiş değil. Konya için, bizler için iyi bir başlangıç oldu. Avrupa'da bulunduğumuz süreçte 7'den 70'e, malzemecisinden futbolcusuna kadar birçok konuda tecrübe edindiğimizi düşünüyorum. Üstelik sadece biz değil. Rakiplerimiz de en az bizler kadar tecrübe edindi. Farklı kültürler görüp tanıdılar. Bu zamana kadar genellikle İstanbul takımlarıyla karşılaştılar. Fakat Anadolu kültürü daha bir başkadır. Eminim ki kendileri de ilk kez böyle bir kültürel farklılıkla karşı karşıya gelmişlerdir.

Dediğim gibi! Bizler gibi rakiplerimizde birçok tecrübe edindi. Mesela Batı Alt tribünde yer alan 5-6 kişilik bir Gent taraftarı. İnsanlar maçtan çok Nalçacılılar grubunu izledi. Hatta izlemekle yetinmedi bir de video çekip durdular. Elbette tribün kültürleri de çok farklı ama Gentlilerin bu davranışı tribün kültürleri arasında dağlar kadar fark olduğunu gösteriyor. Sonra Gentli oyuncu Mitrovic. Maçtan sonra Arena Restoran'ın üzerindeki misafir takım tribününde bulunan taraftarlarına formasını vermek istedi. Hatta mantıksız bir şekilde tribünün yarısına kadar da çıktı. Sonuç olarak erişemedi ve formasını Konyasporlu minik bir taraftar elinden kaparak kaçtı. Örneğin bu arkadaşımızın mükemmel bir mantık tecrübesi edindiğini düşünüyorum. 

Konyaspor - Gent maçında dikkatimi çeken bir başka şeyden söz etmek istiyorum. İngilizce anons. Konya'da oynanan diğer Avrupa maçlarında bu yapılmıştı. Hatta Konya'daki ilk Avrupa maçında tecrübesizlik vurmasın diye her şey özenle yapılmıştı. Tercümanından saha görevlisine kadar herkes işi sıkı tutmuştu. Fakat Gent maçında herkes daha rahattı. Sadece Türkçe anons yapıldı mesela. Maçtan sonra Mustafa Durmuş'a sorduğumda ise; “Zorunluluğu yokmuş. Biz Avrupa deplasmanlarına gittiğimizde de Türkçe yapılmadı” dedi. Bu da ilk maçla son maç arasında da bile ne kadar büyük bir tecrübe kazandığımızı gösteriyor.